TM öğrencisi olduğumdan dolayı seçeneklerim çok fazla değildi; hukuk,iktisat,işletme,uluslar arası ilişkiler ve birkaç bölüm daha. Kimileri hukuku iktisada göre daha iyi bir alternatif olarak düşünebilir; ama ben öyle düşünmüyorum. Özellikle iktisat mezunlarının şartlara bağlı olarak çok geniş çalışma olanakları bulması imkanı var. Yani biraz iktisadi dille konuşacak olursak bana en fazla utility veren tercihin bu bölüm olacağını düşündüğümden dolayı iktisat okuyorum.Bilkent özelinde iktisat bölümünün artısı ise lisans sonrası yurtdışı eğiştim olanaklarının fazla olması oluyor.Tabii bu herkesin kişisel tercihi; dolayısıyla benimki de bu şekilde oldu.

Aslında iktisat bölümünü seçmem sanırım ailemin bana küçükken bilinçaltından bu bölümü yerleştirmesinden kaynaklanıyor. :) Her ikisi de bankacı olduğu için sürekli evde ekonomi ve banka muhabbetlerinin dönmesi, babamın her gün dolar şu kadar olmuş, mark bu kadar yükselmiş(o zamanlar mark vardı), annemin ise kredi verdiği müşterisinin borcuna sadık kalmadığını anlatması vb. şeyler bir şekilde bilinçaltıma girmiş olmalı. :)

Şaka bir yana, iktisat bölümü eğer iyi değerlendirilirse birçok iş imkanı olan bir bölüm. Bankalardan tutun da, devletin üst kurumlarının çoğu iktisat mezunlarını alıyor. Bir de İİBF’lerdeki bilim olan tek programın iktisat olması, anlayamadığım bir şekilde beni bu bölüme çekti. Ayrıca matematiğin, hukuğun, sosyolojinin, felsefenin, psikolojinin harmanlanıp insanların ekonomik tutumlarıyla ilgili araştırma yapmak gibi bir düşünce de beni bu bölüme çeken etkenlerden.

Matematik ağırlıklı olduğu için. Üniversitemin akademisyen kadrosu iktisat bölümünde kendini kanıtlamış olduğu için. KPSS-A grubunda en fazla soru İktisattan çıkıyor ve en önemlisi de ekonomiyle ilgileniyor.

Her ne kadar İşletme ile benzetilse de daha matematiksel ve sayısal oluşu büyük etken ayrıca ekonomi, parasal yönetim, finans, iktisadi modeller, bankacılık gibi konuları da ilgilendirdiği için çok geniş bir alana sahip... Özellikle de artık ekonominin büyük bir politika olduğu paranın sayıların çok önemli bir konuma sahip olduğu bir dünyada iktisat candır :)

Ekonomi, finans ve para işlerini, yönetim tarzı şeyleri sevdiğimden dolayı bu bölümü tercih ettim çok zor ya da çok kolay olmasa da eğlenceli bir bölüm.

İstediği her alanda çalışabilir. Bu bir banka ya da uluslararası bir şirket olabilir. İstediği departmana geçiş yapabilir. Yelpaze fazlasıyla açık. Kendi işini de yapabilir. Sonuçta her iktisat mezunu bankacı, muhasebeci, yönetici vs olmak zorunda değil.

2017 edit: okulda geçirdiğim 5 ve geçireceğim +1 yılda gördüğüm (hala mezun olamadım) kimse mezun olduğu işi yapmıyor.

2018 edit: mezun oldum, gözler yaşlı :')

İktisat bölümünün alanı geniştir bu yüzden tam olarak şu işi yapar demek zor. Aslında iktisatçılar direk olarak muhasebeci ya da bankacı olarak görülür ama bir iktisatçı aynı zamanda işletmenin bütün departmanlarında çalışabilir kamu alanında da çalışabilir bu kişinin kendinin hangi alanda uzmanlaşmak istemesine bağlı.

benım tamamen fransız kaldığım bir olay bu :)

Bu soruya uzunca bir cevap vermek gerekir. Çünkü insanların bu bölümün mezunlarına bakışlarının yanlış olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle iktisat eğitimi alan birinden yapması beklencek ilk meslek bankacı, yönetici, denetçi gibi örnekler olmamalıdır. İktisat mezunu birisinden beklenmesi gereken şey öğrendiklerini doğrudan kullanacakları bir meslek olmalıdır. Mesela yapacağı meslek şunları içerebilir: mevcut ekonominin bir değerlendirmesini yapıp ilk önce ekonomide neler olduğunu söylemesi, nelerin iyi nelerin kötü gittiğini ortaya çıkarması (normatif iktisat), sonrasında sorunlu gördüğü durumlara öneriler sunması (pozitif iktisat) ve bu önerilerini sağlam gerekçelere dayandarması bekklenir. Tüm bunları yaparken sahip olduğu donanımdan yararlanacaktır. Diğer bir örnek ise şu olabilir: az önceki örnekte yaptıklarını bir şirket için uygulamak. İktisatçıdan şirketin bir tetkikini ve tahlilini yapıp dikkat edilmesi veya değiştirilmesi gereken şeyleri şirkete bildirmesi, yani tıpkı bir doktor gibi şirketi muayeneye tabi tutması beklenir. Bir başka örnek ise araştırma geliştirmede rol almak olabilir. Bunu bir akademisyen olarak ya da bir araştırma şirketinde/kuruluşunda çalışarak yapmak mümkündür. Az önceki örnekte ekonominin tahlili yapıldıktan sonra bazı önerler de bulunmasından bahsettim. Fakat bu öneriler sayıca bol olacağından hangisinin uygulanmasının daha iyi olacağına karar vermek ve hatta daha iyilerinin buluması yönünde çalışmalar yapabilmek için bazı araştırmalar yapmak gerekir. İşte bu araştırmaları yapacak ve çözümler üretecek insanlar da iktisatçılardır.

Sözü daha da uzatmayayım ve şunu söyleyeyim. İktisat uygulama alanı çok geniş olmasından dolayı bir sosyal bilim olduğu unutulmuş ve neredeyse kendisinden herhangi bir işi yapması beklenen mezunlar yetiştiren bir bölüm olarak görülmeye başlanmıştır. Bizler epeydir süregelen bu durumun yanlış olduğunun bilincinde olmalıyız.

Tüm bunları yurtdışında iki farklı okulda geçirdiğim iki dönemde deneyimlediklerim doğrultusunda söylüyorum. Oradaki okullar ve ülkedeki insanların önemli bir kısmı bunun farkındalar ve o yüzden Türkiye’de olduğu gibi boyuna içi boş iktisat etiketli mezun veren okul sayısı az. Bunları bilip de bu bölümü seçerseniz ve çok çalışırsanız sayısı az olan başarılı iktisatçılardan birisi olursunuz. Yoksa sistemin yarattığı işsizlerin arasına katılmanız veya elde avuçta kalan ekonomi bilginizle gireceğiniz bir işte hiç zevk almadan yıllarınızı geçirmeniz içten bile değil.

Matematiği sevmeli, analitik düşünebilmeli, bir de hikaye gibi yıllarca anlatılan iktisat tarihini sabırla dinleyebilmeli..

İktisat tamamen dünyaya farklı gözle bakmayı, daha geniş bir perspektifle bakmayı gerektirir. Tabi bu insana göre değişir. Araştırmak gerek meslek olarak mı iktisat öğreneceksiniz yoksa bilim olarak mı çünkü ikisi apayrı dünyalardır.

Kişisel özellikler açısından işlerin derinine girmekten korkmamayı ve öğrenmekten sıkılmamayı gerektiren bir bölümdür. Çünkü dünya üzerinde doğan ilk ihtiyaçtan itibaren her alışveriş, her insan davranışı ve yaşanmış bütün büyük olayların altında iktisadi bir neden yatar. İktisat da bunu araştırır. İşin ekonomisini öğrenmeye çalışırken bir çok farklı bilimi kullanarak bir çok farklı bakış açısı edinirsiniz. Bu bakış açılarını formüle ederek ifade etmek de matematiksel zekaya sahip olmayı gerektirir. İktisat bölümünden başarılı bir öğrenci olarak mezun olduysanız kısmi olarak bir sosyolog, tarihçi, felsefeci ve tam anlamıyla bir ekonomistsinizdir. 

Bölüm sayısal ağırlıklı ve araştırmacı bilgiye aç öğrenme isteği olan ekonomiye ilgi duyan insanlar için uygundur.

İktisat bölümünde daha çok teorik dersler alıyoruz. Bu bölümü tercih edecek kişinin analitik düşünme becerisi olmalı ve sayılarla arasının iyi olması gerekir. Finans, muhasebe, işletme, hukuk gibi birçok alanda derslerimiz var. Makro ve mikro iktisat temel derslerimiz. İlk sene gördüğünüz dersleri, ileriki senelerde daha detaylı inceleyeksiniz. Bu derslerde başarılı olabilmek grafikleri iyi yorumlayabilmek ve neden-sonuç ilişkilerini iyi kurgulayabilmekten geçer.

Gerçek bir iktisatçı olmak istemiyorsanız daha kolay olan işletme bölümüne yönelmenizi tavsiye ederim 

Eşit ağırlık bir bölüm olduğundan Matematik ve Türkçeden biraz biraz olmalıdır. Sözel dersler olmakla birlikte matematiksel derslerde mevcuttur. Belli başlı dersler ana dersler olup sizi zorlar ama derslere özen gösterildiğinde gayet rahat geçebilirsiniz. Çok fazla okuyanın olduğu için bölümün prestiji malesef zayıf olduğundan pek takan öğrenci olmadığından ya da bu bölüme gelirken matematik yönü zayıf olanların kaldığı bir bölümdür. 4 yıllık fakülteyi ortalama 5-6 senede bitiriyorlar. 

Bölümü zor kılan ileri derecede matematik ve istatistik görmek.

Bölüm genel olarak istatistiksel ve veri analizlerinin yoğun olduğu bir bölümdür. Matematik alanının etkisiyle beraber ilerler. Genelde zorlayıcı gibi gelir bu bölümü isteyerek okumak istemeyen kişilere. İddialı ve kendinizi geliştirmek isteyen bir iktisat adayı olmak istiyorsunuz bilgiye hiçbir zaman doymamanız gerekiyor.

Olaylara sonuç odaklı bakabilme, sonuca giderken uzun veya kısa yolları seçtiğimnizde hangisinin daha verimli olacağını görebilme şansını elde ediyorsunuz. Yaşadığınız tüm şeyleri istatistiksel olarak rakamlarla yaşayabiliyorsunuz. Özellikle iktisat son sınıfta yazmış olduğunuz teziniz sizi zorluyorsa, her ne kadar düşük not alırsanız alın yine kendinizi zorlayın, pes etmeyin. Tez hocalarınızı seçeceğiniz zaman sizleri zorlayan kişileri seçmenizde fayda var. Mezun olduğunuzda yazdığınız 120 sayfalık tez ile 40 sayfalık tez arasında uçurum olacaktır. Bırakın okulunuz uzasın, bırakın yıllarınız kayboldu zannedin. Ama bir iktisat bölümü mezunuysanız sayıların çemberinden geçmiş bir insan olarak hayata rasyonel bakmaya başlayacaksınız.

Kariyer yaşamımda da sonuç odaklı ilerleyerek, çalıştığım firmanın kısa veya uzun vadede nasıl faydalar sağlayabileceğimizi gördüm. Hangi sektörde olursanız olun, her şeyin bir raporlamasını çıkartabilecek, herkesten daha iyi bir raporlamacı olacaksınız. Raporlarınızla firmanın kısa veya uzun vadede neler yapacağını önceden belirleyebilecek, sizin raporunuza göre firma yolunu belirleyecektir.

Çok geniş bir çalışma olanağı var.

Çalışma alanı geniş diye tercih ettim ve daha 2. sınıfım fakat ilk yılda bile gündeme bakış açımı değiştirdi ve geliştirdi.