İktisat sayesinde, bütün olayların, hem işime yansıyan olayların hem de toplumsal, siyasi ve günlük olayların arkasındaki ekonomik nedenleri görme ve analiz etme yeteneği kazandım. Bu, çok önemli bir şey. Çünkü o zamana kadar sahip olduğum tarih bilgimde, Birinci Dünya Savaşı'nın sebebini farklı bir şey olarak düşünüyordum. Ferdinand'ın öldürülmesi bir Sırp veliahtıydı, ama bunun arkasındaki ekonomik faktörleri göremiyordum. Sonrasında ise, örneğin, İkinci Dünya Savaşı'nın da aslında tamamen ekonomik nedenlere dayandığını fark ettim. Bu durum, işime ciddi katkılarda bulundu.

Ayrıca, modelleme becerisi kazandım ve çalıştığımız piyasalar hakkında derinlemesine bilgi edindim. Soyut düşünme yeteneğim gelişti ve “Biz nasıl bir pazardayız ve buna göre neler yapmamız gerek?” sorularını değerlendirebildim. Bir de Greşim Kanunu'nu öğrendim; bu kanun kabaca, "Kötü para, iyi parayı piyasadan kovar" şeklinde özetlenebilir. Bunu birçok farklı duruma uyarlamak mümkündür. Aslında bu, güzel bir kavram.