Galatasaray Üniversitesi eğitiminin en büyük artısı dildir. Fransızca eğitimin yanı sıra İngilizceyi de geliştirip yanı sıra zorunlu dil dersleriyle 4 yıl boyunca ekstra bir dil daha öğrenmek mümkün. Uluslarası imkanların yanı sıra bazı bölümlerde(iktisat gibi) çift diploma imkanı mevcut.
Aktif bi okul. Konferanslar, söyleşiler vs. sıkça olur.
Küçük bir okul olması sebebiyle hocalarla iletişim kurmak çok kolay. Bunun yanı sıra bulunduğu yer itibarıyle ulaşım her yere çok rahat.

Neden Galatasaray üniversitesi dediğimiz zaman emin olun her üniversite için bir neden bulunur.önemli olan sizin nedeniniz ile gs üniversitesinin nedeni uyuşsun.
Galatasaray üniversitesi Türkiye'de Fransizca eğitim dili olan ve Fransa ile uluslararası anlaşmalarla kurulmuş tek üniversite.bu anlamda Fransa ve mukabilinde çalışmak isteyenler için iyi bir fırsat.
az mezun verir.
okul kültürü farklıdır ve normal üniversite havasında değildir.

"Neden Galatasaray" ,ilk olarak prestijli bir okul.Ama tek başına içi boş bir şey kendinizi de koymanız geliştirmeniz gerek.İki ,sosyal bilimler okumak istiyorsanız dil bu dallarda en önemlilerden.Üniversiteden üç dil bilerek mezun olma şansınız var tabii burada sizin bu dilleri ne kadar geliştirdiğinize bağlı da her şey.Üç,sınıfların kapasitesinin çok fazla olmaması sayesinde hocalarla birebir iletişime geçebilirsiniz hatta muhabbet edebilirsiniz.

Tercih döneminin son gününde Koç Ekonomi ya da Hukuk'tan Galatasaray Hukuk'a döndüm. Çünkü bir çok uluslararası hukuk bürosu ile konuştuğumda, işe alım tercihlerinde Galatasaray Üniversitesi'nin daha prestijli olduğunu öğrendim. Hali hazırda bulunan İngilizce'me Fransızca'yı da katıp geliştirince, hukuk branşlaşmasındaki seçim şansımın genişlediğini fark ettim. Bunun yanında hukuk fakültesi için konuşursak, Türkiye'nin en iyi öğretim kadrosuna sahip diyebilirim.

Aslında çok da bir şey söylemeye gerek yok. Yurtdışında -özellikle- Fransada tanınırlık, hocalarla kanka olma şansı. Erasmus imkanı. Eğitimin kalitesi vs.

Özgür düşünce ortamı
Fransızcayı öyle ya da böyle öğretmesi ki bu aynı zamanda öğrenirken lanet edilebilecek bir şey
Prof. oranının en yüksek olduğu üniversite olması
Kaliteli öğretim kadrosu
Otonom bireyler yetiştirme kaygısı

Hikaye yazmaya gerek yok; Galatasaray Üniversitesi Şu Yüzden İyidir:
- Yadsınamayacak düzeyde profesyonelleşmiş ve hukuku ezberlemek konusunda çok ağır yasaklamaları olan, işin özünü öğretme konusunda çok yetenekli ve değerli bir öğretim kadrosu
- Diplomasının ulusal ve uluslararası alandaki geçerliliği ve saygısı
- Galatasaray Camiası denilen farklı bir yaşam boyutuna katılım ve sosyal, kültürel, düşünsel anlamda pozitif yönde yaşanan hızlı değişim
- Öğrenciden fazlası olup politik, toplumsal, insani duruşundan asla ödün vermeyen bilinçli bir toplumda yer edinme
- İstanbul'da neredeyse her yere çok rahat ulaşılacak mükemmel bir pozisyon
- Deniz ile bütünleşmiş bir şekilde üniversite okuma - ki bu insanı psikolojikman en çok etkileyen maddedir -
- Boğaza karşı kahvenizi yudumlarken yan masanızda İlber Ortaylı'yı, biraz ileride Ümit Kocasakal'ı, merdivenlerde Özgür Mumcu'yu, arka kantinde Candan Erçetin'i görebildiğiniz bir ortam.

Konumu dolayisiyla deniz seven her kesin tercih edebilecegi bir okul. Istanbul bogazinin hemen yaninda, ayaklarinizi uzatip banklarda bogaza karsi cay, kahve icebilirsiniz. Egitimi agir fakat iyi. Oldukca yuksek puanlarla girilen bir okul, ayni zamanda cok da eski olmamasina ragmen koklu bir kurum.

Deniz kıyısı inkar edemem.Okulda en çok özleyeceğim şeydir.Bir de bir kaç hocam.

Meşhur hocalarla kantinde (ilber ortaylı) çarpışma durumu.Çok rahat yakın ilişki kurabiliyorsunuz.
Hazırlık sınıfları 20 kişi. Bölüme geçince 40.
Erasmus isteyenlerin sayısı kontenjandan az olması.
Dünyadaki en iyi fransızca eğitimi(bu konuda okul aşırı iddalı)
Fransızcaya, fransızca öğrenimine dair çok fazla kaynak.
Okulun az kişi olması.
Elini sallasan fransıza çarpman. Erasmus/Öğretmen

Koç - Galatasaray gelgiti yapmanın hataları:
- "Galatasaray bir devlet üniversitesidir." cümlesiyle geçiştirilen ve bırakın üniversiteyi, lise değil ilkokul değil anaokulunda mevcut olan bazı kriterlerin bu üniversitede bazen mecburen bazense özellikle bulundurulmaması
- Önde bir arkada bir( hatta yarım ) olmak üzere toplam 2 kantini ve 1 de gereksiz, saçmasapan dandik bir yemekhanesiyle insanları tepkisizce merdivenlerde takılmaya zorlayan, anti hümanist bir kampüs yaklaşımı
- Rektör Ethem Tolga Bey'in birçok konuda gösterdiği aşırı tepki ve inatçılığı yüzünden karşılaşılan problemler ( Festivallerin iptali, yılda birkaç tane festival yapılabilme kuralı, 10 metrekarelik müzik odasında bulunan iki üç tane enstrümanın o odadan başka hiçbir yerde kullanılamama kuralı - festivallerde bile :) -, kantinlerin ilkokuldakilerden bile daha az ürün çeşidi sunması, öğrenci işlerinde zamanınızı boş yere harcamaya programlanmış asık suratlı ve hiçbir zaman tek seferde isteğinizi anlamayan bir öğrenci işleri...)
- Kulüplerin etkisizliği ve yetkisizliği, bunun sonucunda doğan bireysellik ve tek başına eğlenme isteği
- İlkokulumdan çok daha küçük olan okul alanı ve yine devlet üniversitesi bahanesiyle bir türlü restore edilmeyen alanlar
- Üniversitede olduğunuzu tamamen unutturmayı başaran ve endinizi butik bir dershanede hissetmenize yol açan derslikleri( bildiğim üzere hiçbirinde klima yok...)
- Üst mercilere sesini duyurma zorluğu, istekleri duyurma savaşı
- Kütüphanenin 5'te ( şükür bu sene 8'e alındı) okulunsa en geç 11'de kapanıp içeridekilerin ya dışarı ya da denize atılması
-...
( Ben yazarım böyle sonu gelmez.. Bu ve bunun türevleri olaylar işte.. )

Fransız metodolojisi yüzünden fazlaca abartılan şekilcilik kaygısı ve bürokratik düzenin can sıkıcı gereksizlikleri

Okul küçücük. KÜÇÜCÜK.
Yemekhanede uzun sıralar.
İnsanların Galatasarayı özel zannetmesi. Halbuki devlet okulu.
Niyeyse çok fazla prof yok.

Yurt imkanı 0( yani yurdu yok) ama beşiktaş ve ortaköydeki yurtlarda kalan çok arkadaşım var,bunun dışında fransızcayı 1 senede öğrenmek aşırı zor ama öğrendin mi herşey çok güzel oluyor, ayrıca diğer üniversitelere göre okulda kampüs havası pek yok...

okulumuza bir arkadaşımızı bile getiremiyoruz.bunun biraz esnetilmesi lazım.

Evet, seviyorum. Bu yüzden eleştiriyorum. Birşeyler düzeltilecekse bunu bizzat ben ve bana paralel düşünen insanlar yapmalı diye düşünüyorum... Ama okulun bu kadar çok eksiği varken onu övüp durmak çok anlamsız olur diye düşünüyorum. Umarım faydalı olur bunlar size, koaly gelsin..

Evet. Çünkü sizi zorlasa da ilerde çok iyi şeylerin sizi beklediğini biliyorsunuz.

Evet çok açık bir şekilde Galatasaray üniversitesini seviyorum.

Yukarı yazmayı unuttum. Sosyal imkan 0.
Onun dışında seviyorum tabi ki.

Seviyiyorum çünkü bana dış görünüşün ve markanın önemli olmadığını öğretti.

Fransızca ya söveceksiniz ilk başta ama iki-üç hafta sonra ısınmaya başlayacaksınız. Otonomi diye adlandırdığımız sisteme adapte olmak biraz zor ama korkmayın zamanla oluyor. Kısacası her şey güzel olacak ya da toutes les choses seront d'accord!

Hazırlık okuyacaksanız canınız çıkacak. Çalışmaya, çok çalışmaya hazır olun. Ha bir de devamsızlık sorunu var. Söylemiyorlar da kaç devamsızlık yaptığını. Sene sonunda öğreniyorsun. Ona göre gelin

Fransızca zor ama günlük çalışırım diyorsan bir okadar kolayda aynı zamanda

Denize kapılıp hiç gelmeyin zira denizin dalgaları bazen boyunuzu aşabiliyor.