Anlatsın
Giriş

Tercih döneminin son gününde Koç Ekonomi ya da Hukuk'tan Galatasaray Hukuk'a döndüm. Çünkü bir çok uluslararası hukuk bürosu ile konuştuğumda, işe alım tercihlerinde Galatasaray Üniversitesi'nin daha prestijli olduğunu öğrendim. Hali hazırda bulunan İngilizce'me Fransızca'yı da katıp geliştirince, hukuk branşlaşmasındaki seçim şansımın genişlediğini fark ettim. Bunun yanında hukuk fakültesi için konuşursak, Türkiye'nin en iyi öğretim kadrosuna sahip diyebilirim.

Evet, seviyorum. Bu yüzden eleştiriyorum. Birşeyler düzeltilecekse bunu bizzat ben ve bana paralel düşünen insanlar yapmalı diye düşünüyorum... Ama okulun bu kadar çok eksiği varken onu övüp durmak çok anlamsız olur diye düşünüyorum. Umarım faydalı olur bunlar size, koaly gelsin..

Eviniz okula yakın olsun başka hiç bir şey önemli değil.

İstanbul'a gelin, gelin, gelin... Buranın tadı başka.. Öyle çok pahalı falan da değil. O sizin ne yaşamak istediğinize bağlı... Hayat burada dönüyor.. Bir sürü olay, faaliyet, konser, parti, konferans, ...

Koç - Galatasaray gelgiti yapmanın hataları:
- "Galatasaray bir devlet üniversitesidir." cümlesiyle geçiştirilen ve bırakın üniversiteyi, lise değil ilkokul değil anaokulunda mevcut olan bazı kriterlerin bu üniversitede bazen mecburen bazense özellikle bulundurulmaması
- Önde bir arkada bir( hatta yarım ) olmak üzere toplam 2 kantini ve 1 de gereksiz, saçmasapan dandik bir yemekhanesiyle insanları tepkisizce merdivenlerde takılmaya zorlayan, anti hümanist bir kampüs yaklaşımı
- Rektör Ethem Tolga Bey'in birçok konuda gösterdiği aşırı tepki ve inatçılığı yüzünden karşılaşılan problemler ( Festivallerin iptali, yılda birkaç tane festival yapılabilme kuralı, 10 metrekarelik müzik odasında bulunan iki üç tane enstrümanın o odadan başka hiçbir yerde kullanılamama kuralı - festivallerde bile :) -, kantinlerin ilkokuldakilerden bile daha az ürün çeşidi sunması, öğrenci işlerinde zamanınızı boş yere harcamaya programlanmış asık suratlı ve hiçbir zaman tek seferde isteğinizi anlamayan bir öğrenci işleri...)
- Kulüplerin etkisizliği ve yetkisizliği, bunun sonucunda doğan bireysellik ve tek başına eğlenme isteği
- İlkokulumdan çok daha küçük olan okul alanı ve yine devlet üniversitesi bahanesiyle bir türlü restore edilmeyen alanlar
- Üniversitede olduğunuzu tamamen unutturmayı başaran ve endinizi butik bir dershanede hissetmenize yol açan derslikleri( bildiğim üzere hiçbirinde klima yok...)
- Üst mercilere sesini duyurma zorluğu, istekleri duyurma savaşı
- Kütüphanenin 5'te ( şükür bu sene 8'e alındı) okulunsa en geç 11'de kapanıp içeridekilerin ya dışarı ya da denize atılması
-...
( Ben yazarım böyle sonu gelmez.. Bu ve bunun türevleri olaylar işte.. )

Hikaye yazmaya gerek yok; Galatasaray Üniversitesi Şu Yüzden İyidir:
- Yadsınamayacak düzeyde profesyonelleşmiş ve hukuku ezberlemek konusunda çok ağır yasaklamaları olan, işin özünü öğretme konusunda çok yetenekli ve değerli bir öğretim kadrosu
- Diplomasının ulusal ve uluslararası alandaki geçerliliği ve saygısı
- Galatasaray Camiası denilen farklı bir yaşam boyutuna katılım ve sosyal, kültürel, düşünsel anlamda pozitif yönde yaşanan hızlı değişim
- Öğrenciden fazlası olup politik, toplumsal, insani duruşundan asla ödün vermeyen bilinçli bir toplumda yer edinme
- İstanbul'da neredeyse her yere çok rahat ulaşılacak mükemmel bir pozisyon
- Deniz ile bütünleşmiş bir şekilde üniversite okuma - ki bu insanı psikolojikman en çok etkileyen maddedir -
- Boğaza karşı kahvenizi yudumlarken yan masanızda İlber Ortaylı'yı, biraz ileride Ümit Kocasakal'ı, merdivenlerde Özgür Mumcu'yu, arka kantinde Candan Erçetin'i görebildiğiniz bir ortam.

Uzun zamandır kendime yöneltemediğim o çok önemli özeleştiriyi bir zaman sonra nihayet sindirdim. Ticari zekanın, sosyal ve akademik zekadan apayrı bir şey olduğunu ve gerek ailesel gerekse kişisel özelliklerim doğrultusunda da ticaretle, parayla ya da şirketlerle uğraşmanın bana göre olmadığını fark ettim. Yıllarca işletme ve ekonomi arasında gidip gelirken tesadüfi bir şekilde hayatımın omurgasını sağlamlaştıracak bir karar alıp hukuk seçtim. İleride hedeflerim arasında hakimlik, savcılık ve noterlik bulunmuyor. Akademisyenlikte doçentliğe yükselip akabinde kendi büromu açıp uluslararası düzeyde özel ya da genel avukatlık yapmayı planlıyorum. Böylece özgür ve rahat bir çalışma ortamına sahip olmayı umuyorum.

Benzer Kişiler

Can Erdem Özkan
Can Erdem Özkan
E-Ticaret İş Geliştirme Yöneticisi, Migros
Miray Bostancı
Miray Bostancı
İşveren Markası ve İşe Alım Yöneticisi, METRO Türkiye
Cansu Ergün
Cansu Ergün
Kurumsal İletişim Yöneticisi, Migros
Selin Dekeli
Selin Dekeli
Global Marketing Manager, Hayat
Nil Üngeldi
Nil Üngeldi
İşe Alım Müdür Yardımcısı, Pronet
Göker Harmanlı
Göker Harmanlı
TKB - İnceleme ve Soruşturmalar Müfettişi, DenizBank
Nazlı Zeynep Ateş
Nazlı Zeynep Ateş
Tedarik Zinciri ve İthalat - İhracat Ekip Lideri, Decathlon
Selen Şirin
Selen Şirin
Customer Development Manager, Colgate-Palmolive
Ayça Öz
Ayça Öz
İK Merkez Seçme ve Yerleştirme Yöneticisi, Migros
Gökhan Alel
Gökhan Alel
Finans Kontrol ve Planlama Uzmanı, Eczacıbaşı Topluluğu
İrem Özbalyalı
İrem Özbalyalı
Human Resources Director, Unilever
Itır Akdoğan
Itır Akdoğan
Yönetim Kurulu Üyesi, Habitat
Öykü Elitez
Öykü Elitez
Sr. SEO Analyst, Zeo
Ali Haşimbegoviç
Ali Haşimbegoviç
Bölge Satış Sorumlusu, Air Liquide
Bengü Bilgiç
Bengü Bilgiç
Entegre Kaynak Yönetimi Uzman Yardımcısı, Şişecam
Hanife Nacar
Hanife Nacar
Bireysel Satış ve Bölge Müdürü, Aksigorta
Emre Arslan
Emre Arslan
Brand Senior Manager, Procter & Gamble