Galatasaray Üniversitesi'nin hoşlanmadığınız yanları nelerdir?

Koç - Galatasaray gelgiti yapmanın hataları:
- "Galatasaray bir devlet üniversitesidir." cümlesiyle geçiştirilen ve bırakın üniversiteyi, lise değil ilkokul değil anaokulunda mevcut olan bazı kriterlerin bu üniversitede bazen mecburen bazense özellikle bulundurulmaması
- Önde bir arkada bir( hatta yarım ) olmak üzere toplam 2 kantini ve 1 de gereksiz, saçmasapan dandik bir yemekhanesiyle insanları tepkisizce merdivenlerde takılmaya zorlayan, anti hümanist bir kampüs yaklaşımı
- Rektör Ethem Tolga Bey'in birçok konuda gösterdiği aşırı tepki ve inatçılığı yüzünden karşılaşılan problemler ( Festivallerin iptali, yılda birkaç tane festival yapılabilme kuralı, 10 metrekarelik müzik odasında bulunan iki üç tane enstrümanın o odadan başka hiçbir yerde kullanılamama kuralı - festivallerde bile :) -, kantinlerin ilkokuldakilerden bile daha az ürün çeşidi sunması, öğrenci işlerinde zamanınızı boş yere harcamaya programlanmış asık suratlı ve hiçbir zaman tek seferde isteğinizi anlamayan bir öğrenci işleri...)
- Kulüplerin etkisizliği ve yetkisizliği, bunun sonucunda doğan bireysellik ve tek başına eğlenme isteği
- İlkokulumdan çok daha küçük olan okul alanı ve yine devlet üniversitesi bahanesiyle bir türlü restore edilmeyen alanlar
- Üniversitede olduğunuzu tamamen unutturmayı başaran ve endinizi butik bir dershanede hissetmenize yol açan derslikleri( bildiğim üzere hiçbirinde klima yok...)
- Üst mercilere sesini duyurma zorluğu, istekleri duyurma savaşı
- Kütüphanenin 5'te ( şükür bu sene 8'e alındı) okulunsa en geç 11'de kapanıp içeridekilerin ya dışarı ya da denize atılması
-...
( Ben yazarım böyle sonu gelmez.. Bu ve bunun türevleri olaylar işte.. )

Fransız metodolojisi yüzünden fazlaca abartılan şekilcilik kaygısı ve bürokratik düzenin can sıkıcı gereksizlikleri

Okul küçücük. KÜÇÜCÜK.
Yemekhanede uzun sıralar.
İnsanların Galatasarayı özel zannetmesi. Halbuki devlet okulu.
Niyeyse çok fazla prof yok.

Yurt imkanı 0( yani yurdu yok) ama beşiktaş ve ortaköydeki yurtlarda kalan çok arkadaşım var,bunun dışında fransızcayı 1 senede öğrenmek aşırı zor ama öğrendin mi herşey çok güzel oluyor, ayrıca diğer üniversitelere göre okulda kampüs havası pek yok...

okulumuza bir arkadaşımızı bile getiremiyoruz.bunun biraz esnetilmesi lazım.

Çok küçük bir okul olması,

Buyuk kampus isteyen ogrenciler icin pek de uygun degil, cunku okul oldukca kucuk. Ogrenci ve ogretim gorevlisi sayisi az. Bu nedenle derslerinizin saatini istediginiz gibi ayarlayamiyorsunuz. Her dersin bir hocasi var ve ders programlari da buna gore hazirlaniyor. Yaninsizin secenileceginiz tek sey secmelinders oluyor, diger zorunlu dersler size otomatik olarak saatleri duzenlenerek veriliyor.

Okulda yarı kolej havası vardır ,bir kısım öğrenci fransız kolejlerinden gelir bir kısmı öss ile.Bu da okulda ekonomik seviye olarak uçurum görüntülere rast gelinmesine sebep olur.Bu görüntü okulda fazla öğrenci olmamasından dolayı daha çok yüze çarpar.
Okulda spor ,müzik faaliyetleri sıfıra yakındır.Ama kampüsüm Beşiktaş diye teselli olma şansını var.

Güvenlik mensupları;
Koruma statüsü bozuk insan kabarcıkları, şekersiz şekerler.
ve daha fazlası, şöyleki tam onları sevmeye başlıyorum dersin saygı duymaya başlarsın bir laf eder ya da olumsuz bir hareket eder onlardan uzaklaşırsın.
halbuki ne vardır sanki güzel güzel konuşulup, daralan olaylara birlikte çözümler bulmaya çalışsak.

fransiz lisesinde okuyan biri olarak fransız ekolünden hoşlanmama nedenlerimi sayayım galatasaray üni. için de yol gösterici olacaktır:

1- Okulunuzda birtakım konularda rol alıp geliştirmek isterseniz asla bunu yapamazsınız. Yöneticilerin vesayeti ve statükoyu korumaları epey fazladır. "Başımıza iş çıkarma" zihniyeti hakimdir.

2- fransızca güzel fakat yurt dışında açılmak için efektif bir yol değil. İngilizcenizi iyileştirip amerikan ekolüne kapağı atmaya bakın.

3- (GSÜ'de okuyan dostlarımdan gözlemlediğim kadarıyla) Erasmus imkanları var fakat %90 fransa ile sınırlı. Fransa için diyebileceğim şu: fransız kültürü öyle olmayabilir ama fransız üni.leri ve liselerini ayırmak lazım bi. Lise ve üni.leri çalışma odaklıdır. partilemek, eğlenmek sizin 2. 3. planınız olur fransaya giderseniz

4- fransız ekolü hakikaten eskide kaldı artık. 1900lerde değiliz. size kattığı kültür ve birikim elbette güzel ancak günümüzde Amerikan sistemi bir yere gidebiliyorsanız 1 dakika bile düşünmeyin sonra pişman olursunuz.

5- Lise olarak Fransız lisesine gittiğim için mutluyum. üniversitede amerikan ekolünde okumak çok daha iyi olacaktır üniversitede amerikan ekolü bir üni.ye gidip kendinizi geliştirmeye bakın. Burada GSÜ Hukuk, GSÜ Siyaset ve türkiyede kalıp sanatçı, tiyatrocu olmak isteyenleri ayrı tutuyorum

6- frankofonluk ise tamamen içi boş bir kavram. frankofon ülkeler yazıp bakabilirsizin google'a. lübnan, tunus, cezayir gibi afrika ülkeleri, Fransa ve Kanada'dan ibaret frankofon ülkeler. Kanadayı küçümsemiyorum böyle anlamayın lakin kanadaya gitmenin en efektif yolu değildir fransız üni. ile gitmek

7- üni sıralamalarında görünmezsiniz, yurt dışında kimse okulunuzu bilmez. Türkiye'de kalmayı düşünüyorsanız gidip okuyun ama yurt dışına açılmak istiyorsanız pek iyi bir fikir değil fransız ekolü.