Uzun zamandır kendime yöneltemediğim o çok önemli özeleştiriyi bir zaman sonra nihayet sindirdim. Ticari zekanın, sosyal ve akademik zekadan apayrı bir şey olduğunu ve gerek ailesel gerekse kişisel özelliklerim doğrultusunda da ticaretle, parayla ya da şirketlerle uğraşmanın bana göre olmadığını fark ettim. Yıllarca işletme ve ekonomi arasında gidip gelirken tesadüfi bir şekilde hayatımın omurgasını sağlamlaştıracak bir karar alıp hukuk seçtim. İleride hedeflerim arasında hakimlik, savcılık ve noterlik bulunmuyor. Akademisyenlikte doçentliğe yükselip akabinde kendi büromu açıp uluslararası düzeyde özel ya da genel avukatlık yapmayı planlıyorum. Böylece özgür ve rahat bir çalışma ortamına sahip olmayı umuyorum.
Şu an, TM alanında hukuk fakültesinden daha iyi bir bölüm yok herhalde. İş ve para kazanma garantisi ve halk arasındaki prestiji en önemli sebeplerinden birisi.
Ancak, ne olursa olsun, eğer hukukçu olmak ilginizi çeken bir şey değilse, genel olarak çok rağbet görüyor diye hukuk fakültelerini tercih etmeyin! İnsanların çoğu hukukçu olmak istiyor diye, siz de çoğunluğa uymak zorunda değilsiniz, ileride en çok yapmak istediğiniz mesleği seçin!
Hukuk sadece ülkemizin değil tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu insanların yetişebileceği bir bölüm. Hak, adalet, doğru, yanlış, haksızlık, eşitlik gibi kavramların birbirine girdiği ve hala dünyanın bir tarafında insanlar zevk sefa içinde yaşarken diğer tarafında insanların açlıktan öldüğü; kısacası adaletsizliğin ve haksızlığın çok fazla olduğu günümüz dünyasında bu yanlışlara bir "dur" demek için Hukuk bölümü. Bugüne kadar en kolay şey olan eleştirme işini yaptığımız yeter! Artık doğru olanları doğru bir şekilde insanlara ulaştırmak için ipleri elimize almamız gerekir.
Hukuk bölümü, eşit ağırlıktan yazabileceğiniz alanlar arasında iş alanı en genis olan bölümdür. Hukuk bilmek zaten başlı başına bir artıdır. Hayata bakısınız değişiyor. Hukuk bilmekle bilmemek arasında ciddi bir fark var ve bu farkı hayatınızın her alanında hissedeceksiniz. Hukuk fakültesini bitirdiginiz zaman elinizde başlı başına bir meslek oluyor.
Hukukun karizmasından bahsetmeye gerek yok sanırım. Çevrenizde baktığınızda aynı kişi için normalde x diye hitap edilirken hukukçu olduğunun öğrenilmesiyle hitabın "x bey/hanım" olduğunu görmüşsünüzdür. Daha bir şey söylemeye gerek var mı?
Bir kaç soru ve cevap:
1-) Hukuk mezunu olunca kolay iş bulabilir miyim?
Bulursun. Bulamazsın diyenlere aldırma. Avukat, hakim, savcı, noter, kaymakam, vali vs. Olabileceğin bir sürü meslek var. Buna rağmen işsiz kalabilir misin dersen kaladabilirsin ancak bu senin beceriksizliğin olur. Keza fakülteye girdikten sonra sürekli yatan ve 6-7 yılda bitirmeyi sorun etmeyen bir kitle var ki bunlar zaten "hukuk bitmiş yeaağ"cılar.
2-)Mezun olunca ne kadar kazanırım?
Yeni mezun bir avukatın ortalama geliri -kendi bürosu varsa ve ortalama bir avukatsa- 1500-2000 lira arasıdır. Ancak bir iki yıl içerisinde geliri rahatlıkla iki bin liranın üstüne çıkar. Zaten belirli bir uzmanlık seviyesini yakalamış kişilerin gelirleri aylık on beş yirmi bin civarıdır ki bunun üstünde kazanan avukatlarda vardır.
Henüz stajyer (aday) hakim/savcı iken alacağınız maaş 3147+ liradır. (Geçen yılın maaşıydı bu sanırım. Bu yılınkini hatırlamıyorum, artmıştır büyük ihtimalle) Mesleğe başladığınızda 4300 lira civarı bir para alacaksınız, iki yılda bir kademe atladıkça da maaş artacak elbette.
Noterlerin gelirlerini söylememe gerek yok sanırım ama mezun olur olmaz noter olmak imkansz gibi bir şeydir.
Bu dışında kaymakam vs. olabilirsiniz.
Kamu avukatlarının aylık geliri prim ile 2900-5000 arasında değişiyor. (Ham maaş 2300-4300 prim yıllık 6-8 bin)
Hukuk mezunusunuz, hukuk fakültesinde asistan olabilirsiniz. Diyelim ki olamadınız, gidin bir iibfye kesin alırlar. Hukuk mezunundan iyisini mi bulacaklar? Asistan maaşları 2300 sanırım. Profesör olunca 4 küsür oluyordu. Emin değilim.
Elbette beceriksizseniz gelirler düşebilir, artabilir. Kendinizi geliştirmeye bakın.
3-) Hukuk fakülteleri çok kişi mi alıyor?
Özellikle son iki yıldır evet. Bu elbetteki mesleğin gidişatını etkileyecektir. Ancak TBB'nin buna yönelik çalışmaları var. Bakanlık da bu konu üstünde çalışıyor. Yakında hakim savcı alımları arttırılacak, böylelikle ilk istihdam kademesi açılmış olacak. AYM, bireysel başvurulara bakmaya başladığı için artık iibf'lilere ayrılan kontenjan da büyük ihtimalle kalkacak ve artık tüm hakimler savcılar hukuk mezunu olacak. (Şamil Tayyar'ın konu hakkında bir tv programında konuşması vardı.)
Ayrıca avukatsız daha açılmasını engelleyecek bir yasadan konuşuluyor şu günlerde. Bu da piyasaya büyük bir canlılık getirecektir.
Fakat hâlâ nufüsa düşen avukat sayısında Almanya vb. ülkelerin gerisinde olduğumuzu hatırlamak isterim. Yani avukatların çok paralar kazandığı ülkelerde bile avukat sayısı bizden fazla.
Üstelik bu kadar kişinin hepsi avukat olmayacak, buna emin olabilirsiniz. Başka iş kollarında çalışacan, siyasete atılan bir sürü kişi olacak. Hep böyle oldu.
4-) Yeni mezun bir avukat nasıl para kazanır?
Bir kaç seçenek var. Avukatlığı bir kamu kurumunda yapabilirsiniz. Bunun için KPSS'ye girmek gerekiyor. Yukarıda maaşı yazmıştım.
Bir başka avukatın yanında çalışmak ya da kendi büronuzu açmak diğer seçenekler. Bir avukatın yanında çalışıyorsanız alacağınız maaş size göre değişiyor. Mevzuata hakim, dil bilen, kendini yetiştirmiş bir avukat -yanında çalıştığı kişi de aşırı kapitalist değilse- başlangıç için iki buçuk alabilir. Tabi kötü bir avukatsanız üzgünüm, hiç bir şey bilmeyen adam ancak imza yetkisi olduğu için bin beş yüz lira filan alır, işi öğrendikçe artar.
Kendi büronuzu açtığınızda hemen iş gelmez diye korkmayın. Baro yardımı ve -sertifika aldıktan sonra- cmk var. Sırf cmk ayda bin liraya yakın getirir zaten. baro vb bin beş oluyor. Biraz da siz iş bulursanız geliriniz artar elbette. İş sizde bitiyor. Zaten zaman geçtikçe geliriniz artacak.
5-)Hukuk yazmazsam ne yazabilirim?
Boğaziçi'nde iktisat filan geliyorsa yazın. Ama bilinki orayı bitiren tanıdıklarım da o bölüm için bitti, artık kazandırmıyor diyor. Muhakkak vardır tanıdıklarınız, sorun. Onun dışında zaten iibf vs. hukukun yanından bile geçemez.
Psikoloji zaten bitmiş durumda. PDR atamaları en geç 2018-2019 gibi doygunluğa ulaşacak ve artık atanması bu kadar kolay olmayacak. Üstelik bu bölümlerde hukukun sağladığı prestij yok.
Yani hukuk tm için tek seçenek. Hatta her yere açılması sonucu barajı geçen herkesin mühendis olduğunu düşünürsek sayısal ve sözelde de pek bir alternatif yok.
6-)Hukuk zor mu?
Birinci sınıfı çok kolay, ilk okulda gibi oluyorsunuz. İkinci ve üçüncü sınıf nispeten zor ve çalışma gerektiriyor. Ama öyle kanun ezberleme filan yok. Zaten her gün değişen yüz binlerce şeyi insan nasıl ezberleyebilir ki?
Aklıma gelenler bunlar, sorusu olan varsa cevaplarım.
Son olarak, meclisteki vekillerin yaklaşık 5'te 3'ü (salladım ama muhtemelen yakın bir şeydir) hukuk mezunu, belediye başkanlarının yarısından fazlası hukuk mezunu, parti başkanları, il başkanları vs. hukuk mezunu. Yani ülkeyi yönetmek konusunda söz sahibi olanlar hep hukukçu.
Zaten devletin üç temel erki var; yasama, yürütme ve Yargı. Yani devleti yöneten üç organdan birisi hukuk. Bugün dünya üzerinde popüler meslekler ülkeden ülkeye değişir. Hindistan'da mühendislik, Amerika'da mimarlık, Türkiye'de tıp gözde olabilir mesele. Fakat hangi ülkeye giderseniz gidin en popüler üç meslekten biridir hukuk. Ve dünyayı yöneten insanların çoğu da yine hukukçudur. Herhangi bir ülkede geçen için de avukat olan yabancı bir film izleyin anlarsınız.
Hülasa; gözü yükseklerde olan ve çalışmaktan korkmayan insanların yeridir hukuk. Ve böyle insanlar hukuk bitirerek asla ama asla işsiz kalmaz.
Sağlıcakla..
Hani derler ya baba mesleği diye benimkisi de kısacası öyle. Babam hakim bu yüzden ben de hakim olacağım demedim tabii ki. Ama baba kıstasını işin içine sokmadan olmaz. Küçüklüğümde hep adliyelerde, dosyalar arasında arşivlerde oyun oynardım. Sürekli bir aşinalığım vardır adliyelere. Fakat lise sona doğru kafamda başka meslekler de seçebilirim falan demeye başladım. İşletme, Uluslararası İlişkiler vs. Ancak daha sonradan kafama dank etti. Dedim işletme seçsem tamam işsiz kalmam ama çevre önemli, uluslararası seçtim diyelim onda ne yapıldığına dair bir fikrim yok. Bunları bölümleri aşağılamak için söylemiyorum ama bana uygun olmadığını düşündüm. Çünkü hukuk seçmem benim için daha mantıklıydı sonuçta küçüklükten beri yabancı olmadığım bir meslek dalıydı ve önümde hukukla uğraşan tanıdığım, bana yol gösterebilecek bir sürü insan vardı. Bu nedenle hem ilgi duyduğum hem yabancı olmadığım hem de gelecekte yol gösterebilecek bir çok insan olduğundan dolayı hukukun doğru tercih olduğuna karar kıldım.
Ben kendi ilgi alanlarıma kıyasla en iyi olabileceğim bölümün ”Hukuk” olacağını düşündüm.İnsanlarla iletişim kurmayı seven birisiyim ve günlük hayatta yaptığım işlerde de hırslı olduğumu düşünüyorum.Tobb Etü Hukuk Fakültesi öğretim kadrosunun tamamı Ankara Hukuk Fakültesi mezunudur ve hepsi alanlarında uzmandır.Az öğrenci ile nitelikli eğitim yapma gayesindedir.Bu sene 60 kişi almıştır ve bu kontenjan da çıkılacak maksimum sayıdır.Bu yüzden hocalarınızla istediğiniz vakit iletişime geçebilirsiniz.Hocalarınız sizinle bireysel olarak ilgilenir, isminizi bilir ve kişisel olarak tanır. ”Ortak Eğitim Modeli” sayesinde 2. 3. ve 4. sınıflarda staj yapılıyor.Bunlardan biri şehir içi ve şehir dışı en iyi hukuk bürolarında, biri ABD, New York Barosuna kayıtlı bir hukuk departmanında ve en iyisi de stajlarınızın birini Anayasa Mahkemesi’nde yapıyor olmanız.Bu imkanları saadece size Tobb Etü verebiliyor.Ayrıca ”Çift Anadal” sistemiyle hukuk okurken istediğiniz farklı bir bölümden sadece ”ortak olmayan” dersleri alarak iki diplomayla mezun olabiliyorsunuz.Bu uygulama çok az okulda vardır ve bana göre okulun en büyük artılardan biridir.
Bu daha çok kişiliğiniz ve savunduğunuz değerlerle ilgili bir durum.Ben şahsen ülkemizde namuslu olarak yapılacak çok az meslek kaldığına inanıyorum.Hukuk bu bölümler açısından en iyisi.İçeriği genel kültürünüzü fazlasıyla arttıracak zaten her konuda.Mezun olunca da mutlaka iş bulacaksınız iyi bir üniversiteyi bitirmişseniz.Zor bölüm bu yüzden gönül vermişseniz gelin bence.
Hukuk adı yeter bir kere. Yarın bu ülkeyi yöneticek birisi varsa o da bu yazıyı yazan insandır ya da meslektaşlarım..
Okumayı ve çalışmayı seven bir karakterim olduğu için bana uygun bir bölümdü. Vakaların çözümünün eğlenceli olması günlük hayatın içinden olayların ders konumuz olması, hukukun beni çekmesinin başka bir sebebiydi. Ders yükünün ağır olmasına rağmen öğrendiğiniz yeni şeyler çalışma hırsınızı arttıran faktörler arasında.
Eşit ağırlık öğrencisi olarak, puan türünüzle yerleşebileceğiniz en saygın, en kapsamlı bölümlerden biri hukuk. Aslında kahve almamız, servise binmemiz bile hukukun günlük hayatımıza yansıması. Hani hep denir ya lisede, bu ders işinize çok yarayacak diye, işte hukuk gerçekten günlük hayatın ta kendisi aslında :)
Kendimi bildim bileli bu bölümü istiyordum.Tercih döneminde de başka bölüm yazmadım.ELbette iş olanakları önemli bir avantaj.Yine de benim seçme sebebim tamamen kendimi bu bölüme uygun görmemdi.
Hukuk yaşamın kendisi. O yüzden sosyal bir insan için hukuk her şeydir.
Hukuk seçtim çünkü okumayı seviyorum ve sabırlı bir insanım. Ayrıca çalışmak gerçekten yapmayı sevdiğim bir şey. Ve baktığınız zaman hukuk gerçekten günlük hayatla birebir ilerleyen bir şey. Sadece anayasayı ezberlemekten ibaret bir şey değil, aynı zamanda içgüdülerinizi, insanlığınızı ve doğru karar verme yetinizi sınadığınız bir dal.
Hukuk hayatın içindedir. Mesela karşındaki masayla bile bir hukukun vardır. Eşya hukuku, mülkiyet hukuku, borçlar hukuku gibi.. Çok gerçekçi görünmesede tüm bu hukuk dalları günlük hayatta karşılaştığımız şeylerdir aslında. Eğlenceli görünmeyebilir ama hukuk bir felsefedir bana göre düşünme biçimine müthiş bir perspektif katar ve sen farkında olmadan hayatına işler (içimden sirayet eder demek istemem mesela :))
Ben bu başlığı hukuk bölümü çünkü ... şeklinde cevaplamak yerine hukuk bölümü nedir, sizin bu bölümde okumak için sahip olmanız gerekenler nelerdir ve hukuk bölümü ne değildir sorularına cevap arayan bir bakış ile değerlendirmeye çalışacağım. Tersten başlamak istiyorum yani hukuk bölümü ne değildir diye soruyorum. Bir kere hukuk bölümü mezun olduğunuzda sizi zengin edecek bir bölüm değildir, hatta "TM'nin tıpı" hiç değildir. Bu bölümden mezun olduğunuzda her ay altı bin lira gibi bir maaş ile işe başlama garantisi yok; böyle bir garanti yok ama böyle bir olasılık var, bu olasılığa hukuk bölümü nedir sorusunu cevaplarken değerlendireceğim. Bu yüzden hukuk okumak istediğini düşünen arkadaşlar öncelikle kafalarına şunu koysunlar hukuk bölümü iş garantili bir bölüm değildir siz mezun olduğunuzda yüzbinleri bulmuş olacak hukuk mezunu arasından sıyrılmak ve iyi bir iş sahibi olabilmek için kendinizi çok iyi eğitmiş olmanız gerekecek. Bir şey daha var ki bu önemli hukuk bölümü kendisini mezun ettiği kişileri üstün ve ayrıcalıklı kılan bir bölüm değildir, bu sebeple pek çoğu gibi daha okurken diğer insanları küçük görme hatasına düşmeyiniz.
Şimdi gelelim hukuk bölümü nedir sorusunun cevabına. Türkiye'de hukuk okuyan bir öğrenci ağırlıklı olarak Türk hukukunu öğrenecektir. Bu yüzden" Ben hukuk okuyup İngiltere'ye gidip avukatlık yapacağım." gibi hayallere kapılmayın, bu hayalleri gerçekleştirmek de mümkündür ancak; Türkiye'de hukuk okumak bu hayali gerçekleştirmek için normal bir yol değildir. Yine Türk hukuku ağırlıklı bir eğitim göreceğiniz için hukukun bilim tarafı ile pek karşılaşmayacaksınız, daha çok borçlar kanunu ve ceza kanunu gibi kanunları yorumlamayı öğreneceğiniz, fikir üretmekten çok üretilmiş fikirleri öğrenmekle (devlerin sırtına çıkmakla) geçireceğiniz bir dört(5)sene olacak. Peki bu bölümden mezun olduğunuzda ne olacak? Hukuk bölümü mezunu çok avantajlı bir mezundur, yapabileceği ve sadece kendisinin yapabileceği iki ayrı kariyer imkanına sahiptir. Yapabileceği meslekler benim bildiğim kadarıyla şöyledir; kaymakamlık ve diplomatlık gibi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü mezunlarının çalışma alanlarında çalışabilir, bunun yanında hukuk bildiği için özel sektörde hukuki riskliliği ölçebilen iyi bir yönetici de olabilir; ama en önemlisi avukatlık, hakimlik ve savcılık mesleklerini icra etmenin tek yolu hukuk okumaktır. Yani sadece hukuk bölümü mezununun yapabileceği 3 meslek vardır ve bunlar az önce de söylediğim gibi savcılık, avukatlık ve hakimliktir.
Peki siz hukuk okumak için gerekli özelliklere sahip misiniz? Bunu kendinize iyice sorun arkadaşlar, toplumsal önyargılara ve bölümün isminin güzelliğine kapılıp gelmeyin bu sıralara. Bu bölüm için en öncelikli gereklilik kitap okumak sevgisidir. Bu çok beylik lafı ben de söylüyorum çünkü iyi bir hukukçu olmak istiyorsanız sürekli olarak koca koca kitaplar okuyor olmanız gerekir ve eğer okumayı sevmiyorsanız dört senelik fakülteyi asla dört senede bitiremezsiniz ve bu bitmeyen yıllar sizin için bir zulme dönüşür. Okumayı sevmek zorundasınız çünkü bizim burada okuduğumuz kitaplar okumayı sevmeyen insanların dahi seveceği kitaplar değil, aksine okumayı seven insanları dahi kimi zaman bıkacağı ve nefret edeceği kitaplardır. Okumayı seviniz ki konusunu sevmeseniz dahi 600- 700 sayfalık kitapları okuyabilesiniz. Lafı uzatmak pahasına da olsa tekrar etmekte fayda görüyorum, bizim sırtına çıkmakla uğraştığımız devler bütün eserlerini yazı ile ortaya koymuş kişiler, bu sebeple onların sırtına çıkıp iyi bir hukukçu olabilmenin tek yolu çok okumak. Bunun dışında üniversite hayatı ismi verilmiş olan bir güzel bir hayat şekli var, ne yazık ki pek çoğunuz bu hayatı pek yaşayamayacaksınız(En azından ben ve arkadaşlarım yaşayamıyoruz.). Bu duruma da hazırlıklı olan, bunu hazmedebilecek insanlar olmanız gerektiğini düşünüyorum, ama bu olmazsa olmaz bir özellik değil, üniversiteyi dört senede değil beş senede bitiriverirsiniz olur biter. Son olarak hukuk okurken kimi dersler çok keyifli geçecek, ama bu bir istisna olacak, yani çoğunlukla dersler soyut konuların tartışıldığı veya somut kanunların okumasının yapıldığı renkli olmaktan çok renksiz, yazdan çok kış olan bir bölümle karşılaşacaksınız. Bu sebeple buraya gelirken çok zevkli ve eğlenceli bir bölüm beklentisi ile gelmeyiniz, tabii ki zevkli ve eğlenceli dersler de oluyor ancak esasen sıkıcı olmasa bile eğlendirmeyen konular üzerinde saatlerce çalışmanız gerektiğini bilerek geliniz. Bu yüzden hiç değilse en saçma konuları bile tartışabilen, en lüzumsuz bir konu hakkında bile uzun uzun düşünebilen bir insan olmanız gerektiğini düşünüyorum.
Ne yazık ki barajlarla dolu bir eğitim sistemi içinden çıkarak büyük emekler vererek bir sınav döneminden çıkıyor ve hem üniversite hem bölüm hem de bir hayat seçiyorsunuz. Bu seçiminizi yaparken kendinizi iyi dinleyin, başkalarının baskıları ile bölüm seçecekseniz bu bölüm hukuk olmasın, çünkü üzülürsünüz arkadaşlar.
Hukuk Fakültesi Sosyal Bilimler alanının kalesidir. Mezun olduğunuz zaman serbest avukat olarak çalışabileceğiniz gibi; hakim, savcı , kaymakam, vali olabilir, siyasi kariyer yaparak bakanlık mertebesine kadar yükselebilirsiniz.
İktisat veya İşletme Fakültesi mezunlarının çalıştığı alanların çoğunda da çalışabilirsiniz.
Günümüz ekonomik koşullarında iş bulma imkanı bakımından zengin ve geniş bir yelpazeye sahip olmasından ötürü ”Hukuk Fakültesi” önem taşımaktadır.
Çünkü bölümün getirdiği hissiyat , mezuniyet sonrası prestij ve tabi ki yaşananların kanundaki yansımasına duyduğum ilgi yüzünden.
Hukuk ve tıp dışında bana bir bölüm gösterin ? (:
İş olanakları çok geniş yelpazede olduğundan eşit ağırlıktan tercih yapabileceğiniz en avantaşlı bölümdür.