Alanında bilgili, sektöre hakim akademisyen kadrosuyla ODTÜ'nün öğretme merkezli ekolünün birleştiği bir eğitim deneyimi sunuyor. Gerek alan dışı seçmeli/zorunlu dersleriyle gerek bölümle alakalı seçmeli ve zorunlu dersleriyle öğrencinin de denetiminde olan müfredatıyla istatistik alanında çalışmak ve sektöre bir adım önde başlamak isteyenler için vazgeçilmez bir seçenek. Bu yüzden istatistik bölümünü ODTÜ'de okumak kaçınılmaz bir fırsat olacaktı benim için. Hala da buna inanıyorum.
Türkiye'nin eğitim kalitesi kuşkusuz en yüksek okullarından bir tanesi ODTÜ. İstatistik bölümünde de bu başarısını koruyor. Lisans eğitimi süresinde istatsitiksel metodlar ve yazılımların kullanılması adına verilebilecek her bilgiyi itinayla veren ve uygulaması süresinde de adil ve etkin yöntemlerle takibi yapılan bir okul ve bölüm kombinasyonu ODTÜ istatistik. O yüzden burada kazandığım deneyim ve eğitimin önemi yadsınamaz. Ama benim şahsi fikrim ODTÜ istatistik bölümünü diğer okullardakinden ayıran en önemli özellik size başarılı olmak isteyen ve bunun için değişik arayışlar içine giren ve fırsatları kollayan ya da o fırsatları yaratan insanlarla birlikte bu eğitimi alıyor olmanız. Okulunuz ülkece takdir edilen bir ekole ve eğitim kalitesine sahip olması da sektörde iddialı seçkin yerlerdeki fırsatlardan haberdar olurken bir adım önde olduğunuzu da garanti ediyor. Siz eğitiminizin daha en başından bir hedefe sahip olmanız gerektiği bilinciyle bu yola başlıyorsunuz ve çok değil en geç ilk senenizin sonunda bir hedefini oturmuş oluyor. Size bu ihtiyacın aşılanması çok önemli. Çünkü ODTÜ size yöneleceğiniz alanda lisans boyunca kazanabileceğiniz muhtemel tüm deneyimleri deneyebilme ya da takip etme imkanını sunuyor. Böylece asla kaybolmuyorsunuz ve ne isteyip istemediğinizi çok iyi biliyorsunuz. Bana diğer istatsitik mezunlarına/ öğrencilerine katmadığı ne kattı derseniz de ben bunu örnek gösteririm: Kısa dönem ve uzun dönem hedefleri kendi istek ve yeteneklerin doğrultusunda hızlıca seçmek ve bu uğurda nasıl hareket etmen gerektiğini yine en kısa biçimde saptamak.
Öncelikle istatistiğin matematikle doğrudan bir ilişkisi olmadığını, matematiği bir araç olarak kullandığını ama bunun sınayıcı bir özellik olmadığını bilmelisiniz. Yani her lisede matematik yapabilen insanın istatistik alaninda ya da lisans hayatı boyunca istatsitik bölümünde alacağı derslerde başarılı olacağını garanti etmez. Çünkü istatistik, uygulama olarak çok net olmasa da konsept olarak matematikten çok net bir biçimde ayrılır. İstatistik matematik için doğru olan her gerçeği kabul etmeyebilir ya da oransal olarak doğru kabul edebilir. Gerçeklik ve doğruluk algınızı matematikle çok özdeşleştirirseniz bu bilimi anlamada 1-0 yenik başlarsınız. Her bilim dalında istisnalar vardır. İstatistiğin farkı istisnalardan beslenmesidir. 1. sınıfta aldığınız derslerde konsepti oturtmaya çalışın ve asla 1 dersle tüm istatistiksel konsepti özdeşleştirmeyin. Her istatistiksel analiz başka bir yaklaşımı gerektirebilir. Bu yaklaşımlar taban tabana zıt olmasa da çelişiyor gibi gözükebilir. Benim diğer bölüm arkadaşlarımda gözlemlediğim en büyük zorlanma kriteri konsepti anlamayı reddetmeleri ve onunla savaş halinde olmalarıdır. Öğrenmeye açık ve soyut bilimlerle aranız iyiyse çok rahat başarılı olabileceğiniz bir bölüm.
Matematik tabanı iyi olan kişilere göre bir bölümdür. Sayısal becerisi olan, yazılım programları ile ilgilenmeyi seven özellikler gereklidir.
Çünkü istatistik hayatımızın her aşamasında var. Bir daha trafik kazasına karışan cinsiyet istatistiklerini, enflasyon rakamlarını, seçim anketi sonuçlarını incelerken istatistik aklınıza gelsin. Rakamlarla nasıl oynanabileceğini, en yüksek mevkilerdeki en akıllı insanların bile nasıl kandırılabileceğini, araştırmacının istediği sonucu zorla nasıl elde edebileceğini hatırlayın. Ayrıca yapılan bütün bilimsel çalışmalarda istatistik kullanılıyor. Bu çalışmalar okuyup anlayabilmek, yorumlayabilmek, değerlendirebilmek, eleştirebilmek için istatistik okur-yazarı olmak şart. Hatta borsada yatırım yaparken bile istatistik size çok yardımcı olabilir. Bence istatistik ilkokuldan itibaren matematik gibi okutulmalı.
Son 2 güne kadar istatistik yazmak aklımda yoktu. Mühendislik ağırlıklı bir tercih yapmıştım. Emin olduğum bir şey varsa o da öğretmenlik yapmak istemediğimdi. Matematik okursam formasyonla sonum öğretmenlik olacak diye düşünüyordum. Ben de bir arkadaşım vasıtasıyla istatistik hakkında araştırma yaptım ve farkettim ki istatistik en sevdiğim iki şeyin birleşimiydi; matematik ve bilgisayar. Bu yüzden neden olmasın dedim.
Her okulun spesifik bir bölüm için tercih ettiği müfredat farklılık gösterir ama alan dersleri temelde aynıdır. Başlıca analizler için özel dersler barındırır. Bunun dışında temel ve uzman matematik dersleri,diferansiyel ve yazılım dilleri (C, R) ile ilgili dersler de vardır.
Yüksek lisans yapıyorum ve anket tasarımı&ölçek geliştirme, istatistiksel analiz, regresyon analizi, portföy analizi, çok değişkenli analiz teknikleri, işletmelerde istatistiksel teknikler, örnekleme teknikleri, piyasa ve kamuoyu araştırmaları, sayısal karar analizi, istatistik paket programları derslerini aldım. Bir de dönem projesi var, tezli yüksek lisans yaparsanız tez var bildiğiniz gibi. Bu zamana kadar öğrendiklerimden en sevdiğim konular oyun teorisi, hipotez testleri ve portföy analizi oldu. En güzeli de bir araştırma metni okurken verilerin kaynağı, örnekleme tekniği, örnek hacmi, hangi analiz yöntemlerinin kullanıldığı ve varsayımlarının sağlanıp sağlanamadığı gibi önemli noktalara dikkat etmeyi öğrendim. Bir haberde istatistik bir analiz sonucundan bahsediliyorsa kasıtlı olarak hangi bilgilerin verilmediğini/eksik verildiğini görüp eleştirmeyi öğrendim.
Bu yüzden tavsiye ederim herkese istatistik okumayı.. Farkındalığınızı önemli ölçüde arttırıyor.