Öncelikle, üniversitenin büyükşehirde okunması gerektiğine inandığımdan İstanbul, Ankara veya İzmir de okuyacağımı belirlemiştim aklımda. Daha sonra İstanbul’ u öğrenci için pahalı, kalabalık bir şehir olduğu ve trafiği nedeniyle eledim; Ankara’yı ise soğuk ve denizi olmayan bir şehirde yaşamak istemediğimden İzmir ‘i seçtim. Kaldı ki İzmir avrupai havası, sıcakkanlı insanları, kordonu, kumrusu ile bambaşka çekiciliğe sahiptir. Öğrencilere güzel bir üniversite hayatı için gerekli herşeyi ucuza sağlar. Şehre karar verdikten sonra üniversite seçimini yapmak zor olmadı. Kuşkusuz biraz eski ama cıvıl cıvıl kampüs hayatı, 55 yıllık deneyimi ile Ege oldu tercihim.
Neden Ege Üniversitesi? diye soruyu kendime yönelteyim. en başta ülkemizin en köklü ve başarılı üniversitelerinden birinin olması başlıca cevaplar aslında. Bunun yanında her lise öğrencisinin hayallerinde puanı gelmeden önce mutlaka bir il, bir üniversite vardır. İzmir ve Ege Üni. de sanırım benim hayalimdi. okula geldikten sonrada bunu tasdikledim. Yaşayan ve haddinden fazla sosyal bir kampüs, kaliteleriyle konuşturan hocalarımız, değişim programlarındaki başarılar, Türkiye sıralamasında dünya sıralamasındaki yeri hepsi çok önemli.
İzmir ve İzmir'in insanları işte bu iki neden beni izmir'e Ege Üniversitesi'ne yönlerdirdi.
Doğduğumdan beri Denizli’de yaşıyorum. Çocukluğumdan beri çevremde ameliyat olması gerekenlerin Ege’den randevu almaya çalıştığına, Ege’de muayene olmak için uğraştığına şahit oldum. Ben ÖSS’ye hazırlanırken tıp yazmayı hiç düşünmemiştim, ancak puanım istediğim bölüme yetmeyince tıp yazmaya karar verdim. Ege bölgesinde oturanlar bilir, Ege Üniversitesi bu bölgede ciddi bir sağlık sorununda akla gelen ilk yerdir. Tıp yazmaya karar verince puanımın tuttuğu yerler arasında en iyisinin Ege olacağına karar verdim. Tabi İzmir’in güzel bir şehir olması ve Denizli’ye yakınlığı da etken oldu.
Bir de neden Ege Tıp sorusunun cevabını öğrenciden değil bizzat dekandan duymak isterseniz de geçen sene yaptığı bir konuşma, okulda yeni başlayan Araştırmacı Eğitim Programı’nı, Simüle Hasta Eğitimlerini, staj sistemini vs. anlatmış. http://goo.gl/4rKRw
İdealim tıp fakültesiydi ve biraz da ailemin etkisi sebebiyle yakın çevredeki bir tıp fakültesinde eğitim görmek istiyordum. Tercih döneminde gerek Ege Tıp’tan mezun gerek bu bölümde okuyanlarla görüştüğümde kafamda bazı şeyler dahada netleşti. Sınav sistemimiz 3 haftada bir olan quizler, blok sonunda yapılan bir 100 soruluk test ve uygulamalı sınavlar şeklinde gerçekleşiyor. Bunun yanı sıra simüle hasta görüşmeleri dediğimiz 2. sınıftan itibaren tiyatrocu bir hastayla birebir olarak yapacağınız anamnez alma ve genel sistem sorgulaması ve fizik muayene yapabilme açısından kendinizi uygulamalı olarak geliştirebileceğiniz staj dönemi öncesinde hasta görüşmesi hakkında bilgi sahibi olacağınız eğitimler mevcut. Ayrıca bu sene gerçekleştirilen bir uygulamayla AEP adını verdiğimiz ( Araştırmacı Eğitim Programı) 2. sınıfta başvurabileceğiniz bir beceri söz konusu. Bu program dahilinde yaklaşık 20-25 öğrenci seçilip istedikleri bölüm dahilinde laboratuvar disiplinleri kapsamında araştırma yapabilecek ve bu konuda klinik ve halk sağlığı konusunda gerçekleştirecekleri projelerle programı tamamladıklarına dair bir sertifika alabilecekler. Yeni staj sistemi ile daha entegre bir eğitim olacağı açıklaması yapılmıştı. Detaylı bilgiye dekanımızın açıklaması için
http://goo.gl/4rKRw
SEVİYORUMMMMM :)
Daha iyisini bulamazsın. Ege Üniversitesi demek, İzmir demek. Kazanın ve değerini bilin! Harika bir yer burası.
Evet, okulumu seviyorum.
Evet, okulumu seviyorum.
Senede 3 kere Gelişim Sınavı adı altında bir sınav olursunuz. 6 seneyi kapsar, her dönem kendi içinde çan eğrisiyle değerlendirilir, not ortalamanıza çok az etki eder ama çoğunlukla düşürür. İlk 2 sene için bence gereksizdir, çoğunlukla sallayarak cevaplarsınız zaten.
Her sene 3 bloktan oluştuğu için tatilleriniz hiç bir zaman memleketinizdeki arkadaşlarınızla çakışmaz. Siz tatildeyken onların finalleri olur, onlar tatildeyken sizin derslerinizin en yoğun dönemi olur.
Yaz tatilleri gittikçe kısalır. İlk sene 3 ay yaparsınız sonra 2 sonra 1 derken son sene 1 hafta yaparsanız şükredersiniz.
Ayrıca son senenin çok yoğun geçtiğini, internlerin TUS’a hazırlanmakta zorlandığını duydum ancak henüz o aşamayı yaşamadığım için yorum yapamıyorum.
İdari çalışanların bir kısmı çalıştığı kurumu benimsemediği için memur kafalı sıfatına uymakta.
Bisiklet yollarını ve gerekli düzenlemeleri yapamadılar hala.
Kampüs içi araç ve yaya trafiği (giriş-çıkışı) oldukça kontrolsüz gerçekleşmekte ve zaman zaman kampüs içi dışarıdan daha tehlikeli olabiliyor.
Yapılan iyi şeylerin duyuruları etkin yapılamıyor ve birçok kişi bunlardan bihaber kalıyor.
Fakir bir üniversite demek istiyorum.Gerçekten fakir ,ha belki diğer üniversitelerden çok daha iyidir ama ben bir itü ile bir odtü ile aynı lige sokmazdım ege üniversitesini.Mesela bilgisayar mühendisliği lablarında halen tüplü bilgisayar kullanıyoruz.Dünyanın unuttuğu klavye ve mouselar kullanılıyor,ingilizce konuştuğunu kendisi de anlamayan hocamız var mesela.Mesleki eğitimi ben beğendim ama bilgisayar mühendisliğinin meslek dersleri olmayan dersler aşırı gevşek geçiyor.Okul içinde ulaşım oldukça can sıkıcı bir otobüs yok mesela.Bir bilgi de şuradan vereyim 6.000 lira bütçesi olan bir bölümden çok da bir şey beklenmez.
Pek çok tıp fakültesinde olduğu gibi Ege Tıp’da kapasitesinin üstünde bir kontenjanla öğrenci almaktadır. Dönemler çok kalabalıktır ancak laboratuvar dersleri çok iyi organize edilmiştir ve size bu yoğunluğu hissettirmez. Laboratuvar olanakları oldukça iyidir. (Hatta pek çok öğrencinin kadavra sayısının çokluğuyla övündüğüne şahit olabilirsiniz.)
Ayrıca bir çok tıp öğrencisinden duyduğunuz haftalarca çalışıp yine de geçememe olayı Ege’de yoktur. Çalıştığınız zaman mutlaka karşılığını alırsınız. Sistem öğrencinin işini zorlaştırmaz. Tıp eğitimi çok zor bir süreçtir, çok yoğundur, çok fazla şey öğrenmeniz, ezberlemeniz gerekir ancak ben Ege’de bu sürecin iyi sistematize edildiğini düşünüyorum. Başka hiç bir tıp fakültesinde olmayan Entegre Blok sistemi vardır. Her dönem 3-4 bloktan oluşur ve geçtiğiniz bloktan tekrar sorumlu olmazsınız. Her blokta 2-3 ara sınav olursunuz, bu her ay sınav olacağınız anlamına gelir ancak bu ara sınavlarda genelde derslerde vurgulanan yerlerden çıkar. Finaller testtir, ilk sene 1 hafta çalışmanın yeterli olduğu bu sınavlar, sınıf geçtikçe zorlaşmaya başlar. Laboratuvar derslerini takip ederseniz uygulama sınavları çok zorlamaz, bir gün önceki demosunda sınav hakkında az çok fikir sahibi olursunuz. Ayrıca bu demolarda bilen sınıf arkadaşlarınıza anlattırarak neyin ne olduğunu öğrenebilirsiniz, herkes bu konuda çok heveslidir ve kimse sizi geri çevirmez. Fotokopi piyasayı kendini aşmıştır, çok iyi ders notları, geçmiş yılların soruları, preperat resimleri gibi materyalleri bulabilirsiniz. Bazı okullardan duyduğum not saklama olayına da hiç şahit olmadım, öğrenciler genelde notlarını fotokopicilere bırakırlar. Önemsiz bir ayrıntı gibi görünse de sınav haftalarında hayat kurtarıcı olabilir.
Okulun 56 senelik bir geçmişi vardır. Hocaların çoğu Ege mezunudur. Bu yüzden Ege’nin tıp eğitiminde kendi ekolünü yarattığını düşünüyorum. Ayrıca okula geldiğiniz günden itibaren çok sık “Ege Tıp Ailesi” terimini duyarsınız, bu da pek çok şeyi anlatmakta sanırım.
Hocalara her daim soru sorabilirsiniz, odasına gidebilirsiniz, mail atabilirsiniz kimse sizi terslemez ve çoğunlukla yardımcı olurlar. Ayrıca Özel Çalışma Modülü denen küçük seçmeli dersler vardır, bunlar da öğretim üyeleriyle birebir ilişki kurmanızı sağlar. Forum sitesi üzerinden şikayetlerinizi birebir dekanla tartışabilirsiniz, çok yoğun olduğu dönemler dışında cevap yazar. Sınavlardan sonra geri bildirim formları dağıtırlar ve bu formlara yazdıklarınızı (çok ütopik olmadıktan sonra) her zaman dikkate alırlar ve çözüm üretirler. Sistem bu işinize gelirse demezler.
Sabah amfi derslerinde yoklama alınmaz, gereksiz bulduğunuz derse gitmeyebilirsiniz. Hatta ilk 3 sene hiç gitmeseniz bile olur kimse sizi sormaz, ancak sınavlarda sadece derslerde anlatılan yerlerden soru çıkar.
Ayrıca diğer tıp fakültelerinden en büyük farkı kampüsle yan yana olmasıdır. Bu da çevrede okul çıkışı takılabileceğiniz pek çok kafe olması anlamına gelir. Küçükpark’ı anlatmaya gerek yok zaten. Ayrıca İzmir güzeldir, güvenlidir, öğrenci için ucuzdur, aşırı kalabalık, trafik vs. yoktur. Sınav sonrası Alsancak’ta sabahlayabilirsiniz, başınıza (çoğunlukla) bir şey gelmez. İki günde tamamını gezip sonra sıkılabilirsiniz o ayrı tabi. İstanbul’dan sonra en ideal öğrenci şehridir bence. Yurt olanakları iyidir. Öğrenci köyü biraz pahalıdır ama görüp görebileceğiniz en rahat yurttur.
En sevdiğim olmasa bile aklıma gelen olumlu yanları bunlar.
Kampüsü çok seviyorum, öğrenci için herşey düşünülmüştür.
72 öğrenci topluluğunun faaliyetleri ile renkli bir sosyal yaşamı.
Erasmus değişim programına gönderdiği öğrenci sayısı ile Türkiye’de ilk sırada yer alması.
Okulunuzun sevmediğiniz yanları nelerdir?
Öğrenci işleri çok yavaş yürür. İnglizce eğitiminin yetersiz olduğunu düşünüyorum.
İstanbul'un yoğunluğunda kaçırdığınız yaşamı izmir de buluyorsunuz.Ege üniversitesi buna imkan veren bir üniversite
Sosyal Çevre
Ege üniversitesi , biraz rahat yani nasıl desem çok tedirgin yerler vardır bir türlü ısınamazsınız , burası tam tersi insan ister istemez ısınıyor çok akışkan bir ortamı var insanlar sıcak .Sanki herkes işleri oluruna bırakmış gibi.
Küçükpark'ın tadını çıkarmaları, Forum Bornova'yı bol bol gezmeleri. Okulun sosyal kulüplerine katılıp kendini geliştirmeleri ve en önemlisi sanırım derslerine çalışmaları. En sona koyuyorum bu maddeyi çünkü okul öğrenciyi zorlayan ve eğitim sistemi olarak çok zor bir üniversite değildir.
sakin olmalarını, korkmamalarını :) tabiki ailelerinden uzak oldukları için :) hayatta her zaman doğru olcak diye bişey yok yanıla yanıla öğrenicekleri onlarca şey olduğunu görmelerini ve bu yeni hayata geçişlerini hissederek yaşamalarını tavsiye edebilirim..
Hazırlık okumaktan kaçmasınlar tamam çok bir faydasını görmeyecekler ama stres dolu bir yılın ardından kafa dağıtmak biraz eğlenip gezmeyi kim istemez ama hazırlıktaki rahata kanıp bölümü de aynı sanmasınlar yoksa canları yanar..
Hazırlık okuyun. Çünkü hazırlıksız bir şeyler eksik gibi geliyor insana :D bir de küçükparka o kadar zaman ayırmayın ,yurt seçerken çok dikkatli olun verdikleri temenniler tamamen yalandır ,en dikkat edeceğiniz şey internet olsun iyice bakın hızına yoksa bir gün gelip çok insan giriyor yavaşlık bundan diyip kestirip atarlar,sözleşmeyi adam gibi okuyun.
Okulda kendilerine bir cafe belirleyip oranın müdavimi olmaları :-) Okulda çok fazla sosyal alan var diye her şeye saldırmamaları. Sakin sakin, 4 yıla yayarak her türlü sosyal imkandan faydalanmaya çalışmaları. 525 denen teknoloji harikası otobüs hala daha çalışıyorsa mutlaka kullanmaları.
Kyk yurtları ve üniversitenin kendi öğrenci köyü adında bir yurdu var.Aldığı öğrenci sayısına kıyasla yurt imkanı zayıf daha fazlasının olması lazım.
KYK-devlet yurtları,özel yurtlar mevcut.Özel yurtlar ne yazık ki biraz pahalı.Fakat bütçenize göre yurt bulmak elbette mümkün.Ege Üniversitesi kampüsü dağınık olmadığı için genelde öğrenciler Evka3,Küçükpark,Büyükpark,Hükümet Konağı civarını tercih ediyor.Bende 1 sene yurtta kalmıştım...Devlet yurtları da ne yazık ki şuanda çok iyi değil fakat iyileştirme sürecinde,yenileniyor.
Ege üniversitesinde yurt olarak öğrenci köyü var ve gayet idare edilebilir bir memleket. Ama herkese çıkmıyor orası ayrı.