Bir taraf müşterinin satın almaya tetiklenmesi için çalışır, diğer taraf tetiklenmiş müşteriye ürün satar. İkisi de olmazsa olmazdır... Fakat çoğu zaman bu iki departman birbiriyle ciddi bir rekabet ve kavga içerisindedir. https://mehmetortac.com/satis-ve-pazarlama-bir-ipte-iki-cambazi-oynatmak/
İstanbul Şehir Üniversitesi’de Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) öncülüğünde kuruldu. Vakfın kurucuları çok dikkat çeken isimler. Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaş olan Murat Ülker, Mustafa Özel, Ahmet Davutoğlu ve Enis Berberoğlu öncülüğünde kurulan bir vakıf.
Bu vakıf ileride bir üniversiteye dönüşmüş ve İstanbul Şehir Üniversitesi adını almış. Murat Ülker’in maddi desteği ve diğer isimlerin entelektüel birikimi ile güzel bir üniversite hayata geçmiş. En büyük hedefleri özellikle İşletme alanında Türkiye’nin Harward Business School’u olmak. Beni cezbeden de işte bu oldu.
Eğitim için en önemli unsur kimlerden ders alacağınız. Eğer iyi eğitmenlerin tezgahından geçerseniz siz de iyi olursunuz. Bu hem eğitim hem de iş hayatı için geçerli bir kural.
Kadronun ağırlığı Boğaziçi Üniversitesi çıkışlı, yurtdışında akademisyen olmuş, çok güçlü şirketlere danışmanlık veren akademisyenlerden oluşuyordu.
Mustafa Özel, Cem Behar, Özlem Sandıkçı Türkdoğan (Kendisi aynı zamanda tez danışmanımdır), Erkan Erdemir, Yüce Zerey, Melih Bulu, Erkan Akdemir ve Kerem Alkin gibi güçlü isimlerin yanı sıra burada ismini unutmuş olabileceğim çok değerli hocalarım oldu.
Bugün üniversitenin mütevelli heyetine bile baktığınız zaman etkilenmemeniz mümkün değil!
https://www.sehir.edu.tr/tr/hakkimizda/mutevelli-heyeti
Bu listede Aziz Sancar ismini görmek bile sizleri heyecanlandıracaktır mutlaka.
Sürekli kendinizi geliştirmeniz gereken bir alan. Diğer meslekler gibi öğrendikleriniz ile ömür boyu işinizi idare edemiyorsunuz. Hemen hemen her gün bambaşka yenilikler gündeme geliyor. Eğer benim gibi öğrenmeyi seven bir yapınız varsa bu size heyecan verir.
İnsanların merak ettiği ve sırlarına vakıf olmaya çalıştığı bir mesleği yerine getiriyorsunuz. Dolayısıyla çevrenizde sizden bir şeyler öğrenmek isteyen çok kişi oluyor. Bu da aslında insana motivasyon veren önemli şeylerden bir tanesi.
Öğrendiklerinizi birileri ile paylaşmayı seviyorsanız eğer bol bol makale üretebilecek kadar fazla şey öğrenirsiniz. Bunları kişisel blog yazarak takipçilerinize aktarırsınız. Üretmenin ve paylaşmanın vermiş olduğu hazzı yaşarsınız.
Yaptığınız işlerin hemen hemen hepsi insanların gözünün önündedir. Bir şeylerin üreticisi olarak gururlanmak insana ayrı bir motivasyon verir.
Pazarlama ciddi anlamda dijitalleşiyor. Eskiden dijital pazarlama diye isimlendirdiğimiz pazarlama kanalı tamamen pazarlamanın içerisine yerleşiyor. Yani yavaş yavaş geleneksel pazarlama kanalları dijitalleşmeye başlıyor. Örnek vermek gerekirse televizyon izlenme oranları düşerken, akıllı televizyonlardan Netflix ve benzeri platformların üyeleri artıyor.
Satışta ise daha fazla pazarlama odaklı çalışanlar olmaya başlıyor. Onlar da artık pazarlamacı gibi düşünerek hareket ediyor.
Çok fazla tartışılır bir konu. Açıkçası doğru bir yanıtı da yok. İş aslında sahada, yani iş hayatında öğrenilir. Ancak öğrenme kapasitenizin büyüklüğü sizin üniversite sınavını kazanabilecek, akabinde bitirebilecek mantık ve akli yeteneklere sahip olup olmadığınıza bağlıdır. Bu yüzden üniversite mezuniyeti bir kıstas gibi değerlendirilebilir. Tabi doktorluk, avukatlık v.b teori olmadan pratik yapılamayacak meslekleri bu kapsamın dışında bırakmak lazım.
Okulda kendilerine bir cafe belirleyip oranın müdavimi olmaları :-) Okulda çok fazla sosyal alan var diye her şeye saldırmamaları. Sakin sakin, 4 yıla yayarak her türlü sosyal imkandan faydalanmaya çalışmaları. 525 denen teknoloji harikası otobüs hala daha çalışıyorsa mutlaka kullanmaları.
Türkiye'deki en büyük ve en güzel kampüslerden bir tanesine sahip. Ayrıca İzmir gibi bir şehirde olması artısı. Türkiye'de devlet üniversiteleri hemen hemen aynı seviyelerde (birkaç tanesi hariç) o sebeple sadece kampüs ve şehir güzelliği nedeniyle tercih edilebilir.
Son 16 yılda dünyada pazarlama yönünde çok fazla değişiklik oldu. Gelişen teknoloji ile artan bant genişlikleri ve çoğalan mobil cihazlar, yaşam biçimimizi değiştirmekle birlikte alışveriş ve satın alma alışkanlıklarımızı da tümüyle etkiledi. Dijital pazarlama, bir firmanın veya markanın dijital ortamdaki pazarlama sürecine verilen addır. Günümüzün en yeni ve en geliştirilmeye müsait olan pazarlama yöntemidir Dijital Pazarlama. Radyo, televizyon, gazete ve fiziksel panoların aksine daha interaktif yöntemleri kullanarak tüketici ile iletişim halinde olan dijital pazarlama yöntemleri gün geçtikçe yenilikçi yaklaşımlarla güncellenmektedir.
Dijital pazarlama; yazılı basın, radyo, televizyon ve billboardlar gibi geleneksel pazarlama kanallarından uzak yöntemlerle, yani internet ortamında mobil ve diğer interaktif kanalları kullanır. Aynı zamanda interaktif pazarlama, online pazarlama, e-marketing ve web pazarlama diye de çeşitli isimlerle de anılır. Dijital pazarlama her zaman kitlenize doğru yerde ve doğru zamanda bağlantı kurmak için vardır; yani internette.
Dijital Pazarlama Nerelerde Kullanılır?
İnternet sitelerinde
E-kitaplar ve teknik sözlüklerde
İnfografikler
Etkileşimli araçlar
Sosyal medya kanalları (Facebook, LinkedIn, Twitter, Instagram vb.)
Kazanılan çevirim içi kapsam (PR, sosyal medya ve incelemeler)
Çevirim içi broşürler ve ders kitapları
Marka varlıkları (logolar, yazı tipleri, vb.)
Bu konuda bir kısıtlama yapmaya gerek yok. Pazarlamanın diğer alanlarında olduğu gibi dijital pazarlama alanında da bölüm sınırı yok. Biraz merak ve çalışma isteği ile öğrenilebilecek bir alan. Yeterki ömür boyu öğrenmenin bitmeyeceğine olan inanç tam olsun. Çünkü bu alan sürekli gelişen bir alan.
Açıkçası ben yüksek lisans eğitimimi akademisyenlik ya da gelecek dönemde yarı zamanlı öğretim üyeliği v.b nedenlerle yapmadım. Bunu neden söylüyorum? Yüksek lisans tercihi yaparken buna göre tercihler yapmanızda fayda var. Eğer amacınız akademisyenlikse MBA size pek uymayabilir. Benim amacım lisans eğitimimde bölümüm gereği almadığım, ancak iş hayatında çokça ihtiyacını hissettiğim finans, ekonomi, muhasebe v.b konularda bilgi edinmekti. Baktığım zaman bu bilgi eksikliğini en iyi dolduracak eğitim MBA görünüyordu. Executive ise iş hayatındaki tecrübemden dolayı geldi diyebilirim. Benim eksik olduğum bu alanlarda bilgi edinmemi sağladı. Ayrıca iş hayatından birbirinden farklı markalarda çalışan öğrenciler ile bir arada olmak farklı kurum kültürleri ve iş yapış biçimlerini öğrenebilmek açısından çok faydalı oluyor.
Tabi ki. Belli dönemlerde başvuruları söz konusu. [email protected] adresinden cv gönderebilirsiniz.
Kurumsal şirketlerden farklı olarak bir aile yapısı söz konusu. Patronları iyi insanlar. Kurum kültürü oldukça gelişmiş. Çalışanları uzun yıllar kurumda kalıcı oluyor. Öğreten bir yapısı var. İnşaat sektöründe lider konumda. İrtibat kurup detaylı bilgi almak isterseniz https://mehmetortac.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.