Evet, okulumu seviyorum.
Kampüsü çok seviyorum, öğrenci için herşey düşünülmüştür.
72 öğrenci topluluğunun faaliyetleri ile renkli bir sosyal yaşamı.
Erasmus değişim programına gönderdiği öğrenci sayısı ile Türkiye’de ilk sırada yer alması.
Okulunuzun sevmediğiniz yanları nelerdir?
Öğrenci işleri çok yavaş yürür. İnglizce eğitiminin yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Mühendislik; araştırma, tasarım, analiz etme, geliştirme, test etme,ikna etme ve pazarlama gibi özelliklerim nedeniyle bana uyan daldı. Neden gıda mühendisliğini seçtiğime gelince; gıda çok geniş bir sektördü ve diğer dallarla (kimya mühendisliği, biyomühendislik, makine mühendisliği ,moleküler biyoloji, biyokimya, beslenme) çok ilişkiliydi. İlerde ilgi duyduğum alana yönelmem çok daha rahattı. (Çünkü ben lise mezunu bir gencin hayatıyla ilgili kara verirken nokta atışı yapamayacağına inanıyorum) Bu olanağı sağladığı için gıda mühendisliğini seçtim.
Öncelikle, üniversitenin büyükşehirde okunması gerektiğine inandığımdan İstanbul, Ankara veya İzmir de okuyacağımı belirlemiştim aklımda. Daha sonra İstanbul’ u öğrenci için pahalı, kalabalık bir şehir olduğu ve trafiği nedeniyle eledim; Ankara’yı ise soğuk ve denizi olmayan bir şehirde yaşamak istemediğimden İzmir ‘i seçtim. Kaldı ki İzmir avrupai havası, sıcakkanlı insanları, kordonu, kumrusu ile bambaşka çekiciliğe sahiptir. Öğrencilere güzel bir üniversite hayatı için gerekli herşeyi ucuza sağlar. Şehre karar verdikten sonra üniversite seçimini yapmak zor olmadı. Kuşkusuz biraz eski ama cıvıl cıvıl kampüs hayatı, 55 yıllık deneyimi ile Ege oldu tercihim.