Sonuçlar 3. sayfadan itibaren gösteriliyor. İlk sayfaya dönmek için tıklayın.

Serdar Kuzuloğlu
Serdar Kuzuloğlu
Mehmet Zorlu Vakfı Gençlik Zirvesi Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Evrim Kuran
Evrim Kuran
Mehmet Zorlu Vakfı Gençlik Zirvesi Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Erhan Erkut
Erhan Erkut
Mehmet Zorlu Vakfı Gençlik Zirvesi Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Aytül Erçil
Aytül Erçil
Mehmet Zorlu Vakfı 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Ertuğrul Belen
Ertuğrul Belen
Mehmet Zorlu Vakfı Gençlik Zirvesi Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Evrim Kuran
Evrim Kuran
Mehmet Zorlu Vakfı Gençlik Zirvesi Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Okan Şencan
Okan Şencan
Mehmet Zorlu Vakfı 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Can Kağıtçıbaşı
Can Kağıtçıbaşı
Chief Marketing Officer, Evtiko
Aytül Erçil
Aytül Erçil
Mehmet Zorlu Vakfı 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı Konuşmacısı, Mehmet Zorlu Vakfı
Gözde Morkoç Nikelay
Gözde Morkoç Nikelay
Sustainability and External Relations Manager, PepsiCo

Bir öğrenci olarak kendi izlediğim yolu paylaşmak isterim.


1-) Almış olduğumuz üniversite eğitimi biraz çağın gerisinde. Bu şu demek. 21. yy da bizler bilişsel seviyesi yüksek işler yapmanın derdinde olmalıyız. Bunca yapay zeka, robotik çalışmalar vs. bilişsel seviyesi düşük işleri insanların elinden alıp robotlara aktarmak için. Ki bu sayede insan bilişsel seviyesi yüksek işler ile meşgul olsun. Bizlerin okul sıralarında almış olduğumuz eğitim salt bilgi üzerinden gidiyor genellikle. Ancak şu var ki bulunduğumuz çağda salt bilgiye ulaşmak çok da zor değil. İlerleyen maddelerde bunu biraz daha açacağım. Bizim almış olduğumuz derslerin ötesinde soft skiller dediğimiz becerilerimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. Soft skiller; takım çalışmasına yatkınlık, liderlik, duygusal zeka, sosyal beceriler, kendini ifade edebilme yetisi, eleştirel düşünme, karmaşık problem çözebilme gibi derin yetkinliklerden oluşuyor. Her şeyin çok hızlı geliştiği ve geliştiği şu günlerde bildiğimizle değil de bildiğimizi unutup tekrardan öğrenme (unLearn) yeteneğimiz daha çok ön plana çıkaracaktır. 


2-) Okulun sosyal imkanlarını kullanmayı unutmayın. Üniversiteler akademinin ötesinde birer sosyal gelişim alanlarıdır aynı zamanda. Üniversitenizin öğrenci kulüplerini incelemek ve en az iki tanesinin çalışmalarına katılmakta fayda var. En az birinin de organizasyon ve yönetim ekibinde olursanız birçok şeyi deneyimleme imkanı bulabilirsiniz. 


Yanı sıra üniversitenizin kariyer merkezlerini de araştırın. Benim okulumun partnerlik yaptığı 2600 şirket ile çok kolay bir şekilde iletişime geçebiliyor, bir kısmından kariyer koçluğu alabilme şansı ve yanı sıra staj imkanları bulabiliyorum. Muhakkak sizin okulunuzda da bu tarz çalışmalar vardır. Araştırın ve kovalayın derim. 


3-) Online eğitimlere dahil olun. 1. maddede bahsettiğim üzere sadece üniversitenizin derslerini almak zorunda değilsiniz. Sınırlarınızı kendiniz çizebilirsiniz. İnternet üzerinde online olarak sunulan birçok ders mevcut. Ben Coursera platformunu kullanıyorum. London Business School'dan tutunda UPenn'e kadar birçok nitelikli okulun sunduğu dersleri bilgisayarınızdan edinebiliyorsunuz. İnteraktif vaka çalışmaları vs ile eğitimleri tamamlıyor ve eğitim sonunda sertifika alma hakkı kazanıyorsunuz.


4-) Sertifika demişken arkadaşlarımda görmüş olduğum bazı yanlış yaklaşımlara değinmek isterim. Şimdiye kadar çok fazla programa katılmış olmamdan dolayı birçok arkadaşım benden etkinlik veya programa gideceğim zaman kendilerine de haber vermemi istiyorlar. Önceleri bunları diyenlere gerçekten olabildiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. Ancak sonraları şunu fark ettim. Öğrenciler eğitimin veya etkinliğin kalitesine aldırmaksızın sertifika almak için en alakasız etkinliklere gitmeyi göze alıyorlardı. Aksi de eğitim ne kadar kaliteli olursa olsun sertifika olmadığı zaman arkadaşlarımın bu tarz programlara katılmak istemediğini gördüm. Tam bir sertifika çılgınlığı var. Gereksiz görüyorum. Amaç öğrenmek ve deneyimlemek olsun. Sertifika biriktirmek değil.


5-) Sektörleri ve piyasaları takip edin. Gelişmelerden ve güncel olaylardan haberdar olmakta fayda var. Bu bağlamda takip ettiğiniz piyasa ile alakalı sitelerin email bültenlerine kaydolabilirsiniz. Webrazzi haber bülteni gibi gibi.


Bu konu ile alakalı birçok madde sıralanabilir, tartışılabilir. Ancak çok uzattığımı düşünerekten burada noktalıyorum. Öğrenme azminizin hiç dinmemesi umuduyla

Mustafa Tutal
Mustafa Tutal
Sales Operations Intern, Microsoft
Bige Mercan
Bige Mercan
Kurumsal İletişim Direktörü, L'Oréal

Gezmeli ama boş bakmamalı , baktığı şeyi görmeli incelemeli . Meraklanmalı. Sadece okuduğu bölümle ilgili değil . Birçok şeyde girişken olmalı . Tecrübe edinmeye çalışmalı. Her gün boş boş kafelerde veya kahvelerde oturup Okey oynamaktansa evde oturup ingilizce bilen insanlarla tanışmaya çalışmalı internet üzerinden . Bu kişilerle pratik yapmaya çalışmalı. Yeniliğe açık olmalı . Ezberlemektense anlamaya çalışmalı . Farklı bakış açılarına sahip insanlarla iletişim kurmalı . 

Dilini geliştirip uluslararası hukuk alanında kendini icra edebilirsin . Aynı zamanda çokça iş imkanları olan bir dal 

Uluslarası hukuk alanında uzmanlaşabilirsin. Ben yurtdışında avukatlık yapmak istiyorum dersen, gitmek istediğin şehirden denklik alıp oranın baro sınavına girebilirsin. Ya da “ben yurt dışında avukatlık yapmasam da olur burda yaptığım bana yeter yurt dışında farklı bir şey de yapabilirim sadece orda çalışmak istiyorum” diyorsan işletme, MBA gibi bir master yapıp yurtdışı kariyerine o alanlardan da giriş yapabilirsin.

Hukuk bildiğiniz üzere ulusal bir alan.Her ülkenin benimsediği farklı bir sistem var.Türkiyede eğitiminizi tamamladıktan sonra söz konusu ülkenin şartlarını sağlayıp denklik alabilirsiniz.Bau hukuktan mezun olup New york barosuna kayıtlı olan çok fazla avukat arkadaşımız var.

Ülkeden ülkeye değişiyor bu sorunun yanıtı. Örneğin Türkiye'de yalnızca Türk vatandaşları avukatlık yapabiliyor, benzer düzenlemeye sahip ülkeler var. Dolayısıyla bu ülkelerde avukatlık yapmanız mümkün değil.


ABD'de 2 eyalette (New York dahil) yalnızca baro sınavını geçerek avukatlık yapmak mümkün. Bunun dışında kalan eyaletlerde ise orada da hukuk eğitimi almanız gerekiyor.


İngiltere'de de yalnızca sınavı geçerek avukatlık yapabilirsiniz. Ancak bu hayli zor bir sınav, dolayısıyla bu sınav için muhakkak bir kursa gitmelisiniz. Bu kurs oldukça pahalı ancak hukuk firmaları bu ücreti karşılıyor sizin için, karşılığında da mezun olduktan sonra bir süre bu şirketlerde çalışıyorsunuz. Yeter ki başarılı bir akademik geçmişiniz olsun. 

Kural olarak, her gittiğiniz ülkede / şehirde, oranın barosuna kaydolmanız gerekir.