Hem öğrenci arkadaşlara hem de mezun olan yazılım sektörüyle ilgilenen arkadaşlara tavsiyem, iletişim becerilerini güçlendirmeleri gerektiği yönündedir. Çünkü yazılımcılık, güçlü bir iletişimle birleştiği zaman evrensel bir meslek haline geliyor. İletişim becerilerini güçlendirmek için öğrenci arkadaşlara, okullarında öğrenci kulüplerine aktif bir şekilde katılmalarını ve workshoplara dahil olmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca, yabancı dil becerilerini geliştirmeleri de önemli. Bu konuda Work and Travel veya Erasmus programları gibi fırsatlara katılmaya çalışmalarını öneriyorum.

Bir diğer önemli nokta, yazılımcılığın iyi bir iletişimle birleşince evrensel bir meslek haline geldiğidir ve bu durum mesleğin bir sorumluluğu olarak görülmelidir. Yerli mezunlar, evrensel yazılımcılar olarak tanımladığımız bu meslek grubunun, kendi çevrelerine ve alt nesillere örnek teşkil ettiği için bu sorunla ilgili onlara kendi coğrafyamızda, kendi ülkemizde bu işleri yurt dışına gitmeye gerek kalmadan yapılabileceğini göstermeleri mümkündür.

Ayrıca, yazılımcılığın yalnızca bir veya birkaç programlama dilini iyi bilmek olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle okulun önemi büyüktür; orada edinilen iş disiplininin, öğrenmeyi öğrenme yetisinin ve okulun öğrenmeyi öğretme rolünün gerçekten özel olduğunu düşünüyorum. Okul, arkadaşlara doğru soruları nasıl soracaklarını ve doğru kaynağa nasıl yönlendireceklerini öğretmektedir.

Meslek sahibi olmaları durumunda en fazla duyduğumuz tavsiye "gelişime açık olmalısın" veya "kendini sürekli geliştirmelisin" şeklindedir. Bu olgu, teknolojinin temel olduğu tüm meslek gruplarında geçerlidir. Kendimizi sürekli geliştirmemiz gerekiyor; ancak sadece belli bir programlama diline hakim olunduğunda bu olguyu yakalamak kolay olmayabilir çünkü teknoloji sürekli değişiyor. İyi bir eğitimle, sağlam bir temelle öğrenmeyi bilen bireyler, nasıl araştıracaklarını, nasıl ve nereden soru soracaklarını bilen kişiler olarak bu konularda hiçbir problem yaşamayacaklarını düşünüyorum.