Hacettepe’nin en sevdiğim yanlarından birisi doğayla başbaşa bir kampüsünün olmasıdır. Beytepe Kampüsü ciddi anlamda öğrencilere verilmiş bir nimet. Ben üniversiteyi üniversite yapan etkenlerden birinin de kampüs üniversitesi olduğunu düşünüyorum. Farklı bölümlerden insanlarla tanışıp kaynaşmak ve sosyalleşmek bu sayede daha kolay oluyor. Ayırca bize sağladığı kaliteli ve uygun fiyatlı yurtlar da hoşuma gidiyor.
Bölümümün akademisyenleri de sevdiğim başka bir yön. Hiçbirinin bize kapıları kapalı değil ve aklımıza takılan şeyleri sormakta hiç çekinmiyoruz. Hepsinin alanında uzman olması ve yurtdışı deneyimi olması da bizim vizyonumuzu geliştiren başka bir unsur.
Kütüphanenin haftaiçi 24 saat açık olması da bizi sınav dönemlerinde kurtarıyor diyebilirim. Çoğu üniversitede bu imkan yoktur. Spor salonumuzu anlatmaya gerek yok, TBL de oynayan bir basketbol takımımız olduğu için salon her sene yenileniyor ve üniversite öğrencilerinin hizmetinde.
Öğrenci klüpleri de çok etkin olan Hacettepe, bu yönden de beni tatmin ediyor. Neredeyse her ilgi alanının bir klübü var ve çoğu da aktif. Söyleşiye getirilen kişiler Türkiye çapında ünlüler. Mesleki konferanslar ve söyleşiler de cabası tabi.
Yemek olanaklarının da uygun olduğunu düşünüyorum. 2 TL’ye 4 çeşit yemek yiyoruz(bazen kötü yemekler çıksa da öğrenci hali tabi, katlanıyoruz). Yemekhane dışında da birçok cafesi olan bir kampüste yaşamak da güzel bir şey. Çiğköfteciden hamburgerciye kadar her çeşit var. Ancak bu kafe ve restaurantlar öğlen vakti öğrenci sayısının çokluğundan kalabalık olabiliyor.
- Hastanesi çok gelişmiş, bu da bize katkı sağlıyor.
- İstediğimiz zaman hastanede en ünlü doktorlara ücretsiz şekilde muayene olabiliyoruz.
- Dekanla istediğiniz zaman kolayca görüşüp derdinizi anlatabilirsiniz.
- Devam zorunluluğu yok
- Yeşillik çok:)
1.kesinlikle kampüs hayatı
2.yurtlar
3.tabi ki boş insan da çok var ama genel olarak insanların kültürlü ve gayet keyifli sohbetler edilebilir olması
4.çok değerli hocalar barındırması(tabi kadroda gençleşme olsa daha iyi olurdu)
Kampüs gerçekten harikadır. Aradığınız çoğu şeyi bulabilirsiniz. Yemek fiyatları çok çok uygundur. Eğitim açısından hocalarımız gerçekten en azından kendi bölümüm adına söyleyebilirim profesyoneldir. Ayrıca Hacettepe yani adı yeter :)
Köklü bir okul. Dediğim gibi mezun olduğumda çok fazla avantaja sahip olacağım. Hocaları oldukça iyi. Yurt dışındaki çalışmalara vs hocalarımızın katılımı fazla, hepsinin bir anısı var mutlaka :) Hastanesi çok gelişmiş. Devamlılık zorunluluğu yok, sadece lablar zorunlu :) Okul sosyal anlamda çok aktif, katılabileceğiniz çok fazla topluluk var. Konferanslar, etkinlikler de çok fazla yapılıyor. Yemekhane oldukça ucuz ve güzel yemekler çıkıyor , adını ilk kez duyduğunuz çorbalar vs. :) Kütüphane hep açık. Yurt imkanı oldukça iyi, kızlar iki kişilik odalarda kalıyor. Kampüs merkeze çok yakın, yürüyerek Kızılay'a gidiliyor ki kampüsten bunalınca çok iyi geliyor bana :). Tabi Hamamönü de gayet güzel, okula çok yakın.
Bir kere tıp değilsiniz. Önünüzde çalışmanız için yığınla not yok. Günlerce sabahlamanıza da gerek kalmıyor haliyle. Kafanız rahat. Devam zorunluluğu var ama yerinize imza atacak birini bulduğunuz sürece okula gitmek zorunda değilsiniz. Boş vaktiniz bol, özellikle ikinci sınıfta. Diyeceksiniz ki ne boş adamsın azıcık okulunla ilgilen, ilk iki sene bölüm dersi çok az, temel tıp dersleri alınıyor ki tamamen gereksiz.
Biraz da Hacettepe’yi öveyim; kampüsten Kızılay’a yürüyerek 15 dakikada varabilirsiniz.
Etkinliği bol, ismi büyük olduğundan getirdiği konuklar gayet başarılı. Bahar şenlikleri daha çok başarılı.
Ev tutarken Hacettepe’de okuyorum demek de ayrı bi avantaj.
istediğiniz her şeyi yapmaya olanak veren bir üniversite olması ve her zaman öğrenci odaklı olması.
Heh şimdi bak bu kısım önemli, köklü olmasının verdiği bir düzen ver kurum içinde. Yani tabi ki her devlet kurumu gibi aksayan yerleri var ama nispeten iyidir bu konuda. Eğitim kalitesi ve akademik destek konusunda iyi olduğunu düşünüyorum. Sağlık bilimleri için yorum yapmaya gerek bile yok, ülke çapında en iyileri Hacettepe bünyesindedir. Özellikle Tıp Fakültesi'ne deli yatırımlar yapılıyor. Ama tabii ki bunlar kanı kaynayan çiçeği burnunda üniversite adayları için önemsiz. Ben neyi merak ettiğinizi gayet iyi biliyorum. İlk önce şuradan başlayayım, Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye ve Beytepe olmak üzere iki ana kampüsten oluşur. Sıhhiye tahmin edeceğiniz üzre sağlıkla ilgili bölümleri ve hastaneleri içeren kampüs. Benim okuduğum ise Beytepe kampüsü, o nedenle bundan sonra konuştuklarımın %95'ini Beytepe için düşünebilirsiniz. İlk olarak hiçbir devlet üniversitesinde olmayan lükslerin yeridir. 7/24 açık ve içerisinde duş olan devasa bir kütüphane mesela ya da öğrencilere ücrersiz olarak verilen bisikletler ve kapalı olimpik yüzme havuzu gibi. Sonrasında kampüs ormanla çevrili olduğu için her yer ağaçlık ve dolayısıyla çimenliktir. Yani o filmlerde gördüğünüz dökülen yaprakların ya da cıvıldayan kuşların arasında Star Wars veya siyaset tartışma ya da tamamen boş yapma hayallerinizi gerçeğe dönüştürebileceğiniz yerdir. BAM vardır bir de, Beytepe AVM'dir kendisi. Öyle avm denmesine bakmayın minnaktır. İçine biir sürü yiyecek alternatifi sunan yerleri, bir adet eczane, kuaför, bakkal, bir milyoncu ve Burger King alır. Kampüsün çarşıdır yani, hayat kurtarır. BAM çimler vardır bir de, geniiş yeşillik içine kurulu piknik masaları ve etrafına konuşlanan gençlerin müzik seti getirip son ses müzik açtığı, bira içip demlendiği, mezuniyet kutlamaları için davul zurna getirtip göbecik attığı, dedikodu yaptığı, milleti kestiği, tamamen boş yapmaya yönelik bir mekandır. Ha tabi sırf bunlar değil, hem ders çalışayım hem de sohbet muhabbetten ortamlardan geri kalmayayım diyenler için Caribou ve Starbucks da BAM'da yerini alır. Birkaç ay önce açılan pavyonu vardır bir de. Pavyon diyoruz çünkü müzikleri, ortamı tam bir pavyonu andırıyor. Burada masa tenisinden batağa pek çok oyunu oynayabilir, çay kahve içip yemek yiyebilir ve kapalı olmasına rağmen sigara içebilirsiniz. Ancak en iyi özelliği Bam'ın gece ikiye kadar açık olması sanırım. Bam öğrenci kasabasında olduğu yani her şeyin tam ortasında olmadığı için 1 saatlik ders arasında çay içmek için uzaklara gitmeye gerek kalmaz çünkü kampüste 3 merkezi yerde City, Piramit ve Nacho adlı yemek yeme, içme, takılma yerleri de mevcuttur. Canınız pek sıkılmaz yani burada. Bunların dışında pek çok aktif öğrenci topluluğu vardır, uzun uzun yazmaya gerek yok ama dişinize göre bir şey bulacağınuzdan eminim. Öğrenci işleri fena değildir, hızlıdır genelde, hakkında kötü duyumlar almadım pek. Ayol ne çok şey varmış, okurken çok laf ediyorum ama böyle yazınca da bir şey oldum. Kıssadan hisse, güzel bir üniversite hayatı geçirmenizi sağlayacak bir üniversitedir Hacettepe, gelin görün.
Fakültedeki tıp eğitimi temel bilimler, klinik bilimler ve internlük eğitimi olmak üzere üçe ayrılır. Temel bilimler ile ilgili temel sıkıntıları “Okulunuzun sevmediğiniz yanları nelerdir?” bölümünde uzun uzun anlattım. Sevdiğim yanı da çok tabi ki, hakkını yemeyelim. En başta hocalarımızın gerçekten güncel bilimsel yayınları takip etmesi ve bunları bizlere aktarması geliyor. Bunun yanında öğrenci-akademisyen ilişkisi ortalama olarak iyi bir seviyede. Klinik bilimlerde göze çarpan aksaklıklar var elbet ama doktorluğu gerçekten öğrenmeye başladığınız bu dönemde Türkiye’nin en iyi hoca kadrolarından birinin tecrübelerinden faydalanmak oldukça büyük bir şans. İnternlük eğitiminde ise sevilecek tek bir şey bile yok. Hacettepe’de intern=amele.
Üniversitenin kampüs hayatını ve sağladığı sosyal imkanları beğeniyorum.
Yurt imkanı olarak çok yeterli buluyorum hacettepeyi. Kız öğrenciler iki kişi kalıyor ve yurdun yeri de çok iyi. Okulda da gerçekten bir şeyler öğrendiğimi hissediyorum bazen. Okulun çok zorlamasına ve çok kısa (gerçekten çok kısa) tatillerimiz olmasına rağmen Hacettepe’nin diğer üniversitelerden çok farklı bir yerde olduğuna inanıyorum.
-Kütüphanemiz neredeyse sürekli açık, ve ders çalışmak için gereken her şeyi sağlıyor.
-Dersin hakkını vererek anlatan, öğrenciyi seven, öğretmekten zevk alan hocalarımız var (her ne kadar bu saydığım özelliklere sahip olanlar oran olarak maalesef biraz düşük de kalsa)
-Kampüse bitişik olan Hamamönü boş vakit geçirmek için çok güzel bir yer
-Devam zorunluluğu yok
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü bir kere hocaları, eğitim müfredatı ve “havası” ile Türkiye’nin en iyi biyoloji bölümüdür. Biyolojiyi gerçekten yaşayan bir çok hoca ile başbaşa geçirdiğimiz (ve kısmetse sizin de geçireceğiniz) dersler, laboratuvarlar ve arazi çalışmaları, bilim dünyasına adım atmak için en keyifli süreçlerdi benim için. Kafanızı çevirdiğiniz her yere hayretle bakmanızı sağlayacak bir sürü şey öğrenir, bilginin her alanıyla ilgili her gün zihninizi zorlayabilirsiniz… Tabii bunu isterseniz! (sadece ders çalışarak ve notları ile kafayı bozmuş bir şekilde bitirenler de olur böyle bölümleri!). Kısacası, “hayat” ile ilgili “hayat dolu” bir tecrübe yaşamıştım, artısıyla eksisiyle…
(Laf aramızda bu arada Hacettepe de bayağı güzel bir yer haline geldi bizim zamanımıza göre; Biyoloji bölümü de hakeza)
Eğitim kalitesi, hocaların bilgi düzeyi genel olarak gayet iyi. Bunu sadece kendi hocalarıma bakarak değil başka bölümdeki arkadaşların fikirlerini de göz önünde bulundurarak söylüyorum. Beytepe kampüsü özellikle çok güzel bir kampüs ve kampüsün içinde güzel vakit geçirebiliyorsunuz. Kütüphanesi gayet büyük ve yeterli kaynak var.Otostop gibi yılların getirdiği bir gelenek var bu sayede güzel anılarınız olabiliyor.
kampüs içi yaşam çok iyi, etkinlikler ve kulüpler çok aktif
hacettepede beğenilecek bişey yokki
Her yanı desem yalan olmaz.
Kampüsü birçok üniversiteden düzenli ve güzel.Kütüphanede ise istenen bütün özellikler fazlasıyla var :)
Geniş ve güzel Beytepe kampüsü, faaliyetlerinin ve topluluklarının fazlalığının yanı sıra eğitim kalitesini de unutmamak gerek.
Yurtdışı programlari,erasmus egitimleri imkanlari,öğrenciye verdigi deger ve yüklediği misyon