Nereye bakarsanız bakın, Beytepe için göreceğiniz ilk kötü özellik ulaşım sorunu olacaktır. Hayır, sorun dağın başına kurulmuş olması değil, belediyenin dopru düzgün ulaşım sağlayamaması. Metro yaptı sağ olsun ama bir de şuradan bakalım: metro kampüs çıkışından itibaren 500 m sonra, buraya kadar fena değil ama kampüsün kapısından merkezine kadar yaklaşık 5 km'lik bir nizamiyesi var, yani
Heh şimdi bak bu kısım önemli, köklü olmasının verdiği bir düzen ver kurum içinde. Yani tabi ki her devlet kurumu gibi aksayan yerleri var ama nispeten iyidir bu konuda. Eğitim kalitesi ve akademik destek konusunda iyi olduğunu düşünüyorum. Sağlık bilimleri için yorum yapmaya gerek bile yok, ülke çapında en iyileri Hacettepe bünyesindedir. Özellikle Tıp Fakültesi'ne deli yatırımlar yapılıyor. Ama tabii ki bunlar kanı kaynayan çiçeği burnunda üniversite adayları için önemsiz. Ben neyi merak ettiğinizi gayet iyi biliyorum. İlk önce şuradan başlayayım, Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye ve Beytepe olmak üzere iki ana kampüsten oluşur. Sıhhiye tahmin edeceğiniz üzre sağlıkla ilgili bölümleri ve hastaneleri içeren kampüs. Benim okuduğum ise Beytepe kampüsü, o nedenle bundan sonra konuştuklarımın %95'ini Beytepe için düşünebilirsiniz. İlk olarak hiçbir devlet üniversitesinde olmayan lükslerin yeridir. 7/24 açık ve içerisinde duş olan devasa bir kütüphane mesela ya da öğrencilere ücrersiz olarak verilen bisikletler ve kapalı olimpik yüzme havuzu gibi. Sonrasında kampüs ormanla çevrili olduğu için her yer ağaçlık ve dolayısıyla çimenliktir. Yani o filmlerde gördüğünüz dökülen yaprakların ya da cıvıldayan kuşların arasında Star Wars veya siyaset tartışma ya da tamamen boş yapma hayallerinizi gerçeğe dönüştürebileceğiniz yerdir. BAM vardır bir de, Beytepe AVM'dir kendisi. Öyle avm denmesine bakmayın minnaktır. İçine biir sürü yiyecek alternatifi sunan yerleri, bir adet eczane, kuaför, bakkal, bir milyoncu ve Burger King alır. Kampüsün çarşıdır yani, hayat kurtarır. BAM çimler vardır bir de, geniiş yeşillik içine kurulu piknik masaları ve etrafına konuşlanan gençlerin müzik seti getirip son ses müzik açtığı, bira içip demlendiği, mezuniyet kutlamaları için davul zurna getirtip göbecik attığı, dedikodu yaptığı, milleti kestiği, tamamen boş yapmaya yönelik bir mekandır. Ha tabi sırf bunlar değil, hem ders çalışayım hem de sohbet muhabbetten ortamlardan geri kalmayayım diyenler için Caribou ve Starbucks da BAM'da yerini alır. Birkaç ay önce açılan pavyonu vardır bir de. Pavyon diyoruz çünkü müzikleri, ortamı tam bir pavyonu andırıyor. Burada masa tenisinden batağa pek çok oyunu oynayabilir, çay kahve içip yemek yiyebilir ve kapalı olmasına rağmen sigara içebilirsiniz. Ancak en iyi özelliği Bam'ın gece ikiye kadar açık olması sanırım. Bam öğrenci kasabasında olduğu yani her şeyin tam ortasında olmadığı için 1 saatlik ders arasında çay içmek için uzaklara gitmeye gerek kalmaz çünkü kampüste 3 merkezi yerde City, Piramit ve Nacho adlı yemek yeme, içme, takılma yerleri de mevcuttur. Canınız pek sıkılmaz yani burada. Bunların dışında pek çok aktif öğrenci topluluğu vardır, uzun uzun yazmaya gerek yok ama dişinize göre bir şey bulacağınuzdan eminim. Öğrenci işleri fena değildir, hızlıdır genelde, hakkında kötü duyumlar almadım pek. Ayol ne çok şey varmış, okurken çok laf ediyorum ama böyle yazınca da bir şey oldum. Kıssadan hisse, güzel bir üniversite hayatı geçirmenizi sağlayacak bir üniversitedir Hacettepe, gelin görün.
Bu soruya tercih dönemindeki kafamla cevap vereyim zira beni Hacettepe'ye yönlendiren o olmuştu. Açıkçası yalan yok, ismi beni oldukça cezbetmişti ama köklü oluşu da beni oraya çekiyordu ki puanuma göre bölümüm için gidebileceğim en iyi okul da oydu zaten. Üstüne bir de şehir dışında okuma isteği eklenince yazıverdim Hacettepe'yi. Ama bunlar aşırı kişisel şeyler, o nedenle nispeten daha genrl geçer şeyler için sizi aşağıdaki sorulara alalım.