Zamanla alışırsınız,tek derdiniz sınav olmasın gezmeye, yeni yerler görmeye de fırsat yaratın. Ankara'da gezilecek yerler yeterince var bence, gezerek öğrenin. Sıhhiye kampüsündeyseniz de bir beytepeye gidin, gezin, kampüsü görün :) Sıhhiye'de de hamamönü var. Tıp fakültesindeyseniz de komite sonrası gezmelerini iyi değerlendirin, en güzel zamanlardır onlar :)
Arada bir doktor çıkıyormuş işte. :p
Ben Türkçe amfideyim. % 30 ingilizce bizim de. Labları ingilizce görüyoruz. İlerde onlara nasıl faydası olur pek bilmiyorum, yurt dışına gittiklerinde rahatlık sağlayabilir. Size İngilizce tıp olanlardan duyduklarımı aktarabilirim. Genel olarak hocaların ingilizcelerinin yetersizliğinden şikayetçiler, tabi iyi hocalar da var. Bize göre daha az ayrıntı gördükleri söyleniyor. İlk birkaç aydan sonra alışılıyormuş ingilizceye de, duyduğum kadarıyla tabi :) Tıp, Türkçe okunur bence. İngilizce tıp geldiği halde Türkçe yazan çok arkadaşım var, çok mantıklı.
Evet, okulumu seviyorum :)
Deniz yok, klasik cevap. Denizi ne yapacak bu insanlar bilmiyorum ama yok işte, bir öğrenciye nasıl bir yararı olacak zaten:) İnsanlar ya memur ya öğrenci. Biraz sıkıcı ama hep derler ya Ankara'ya gelen bir daha vazgeçemezmiş, bakalım :) Ben henüz sevemedim o kadar. Sonuç olarak bir İstanbul değil ama napalım bir tane İstanbul yetmiyor mu bize :)
Kampüsü çok fazla sevmiyorum. Tıp fakültesi Sıhhiye kampüsünde. Hastane var, okul var. Hamamönü kampüse cok yakın. Takılabileceğiniz kafeler var, hamamönünü seviyorum. Beytepe kampüsü daha güzel, daha cok hissediyorsun üniversitede olduğunu. Hacettepe gerçekten çok zor bildiğim ve üst dönemlerden de gördüğüm kadarıyla. Hazırlık var sınavı geçerseniz okumazsınız tabi, hiç istemeden okudum sonuçta yıl kaybı ama şimdi iyiki okumuşum diyorum, önümde o derece rahat bir yıl göremiyorum çünkü. Çok kalabalık başka üniversitelerden de öğrenci alıyor, türkçe amfide 350 kişi var tabi devam zorunluluğu olmadığı için çok sorun olmuyor ama kliniklere geçerken asıl sorunla karşı karşıya kalacağımızı da biliyorum, muhtemelen birçoğumuz geçemeyecek o kliniklere :/. Çok çalışmak gerek.
Köklü bir okul. Dediğim gibi mezun olduğumda çok fazla avantaja sahip olacağım. Hocaları oldukça iyi. Yurt dışındaki çalışmalara vs hocalarımızın katılımı fazla, hepsinin bir anısı var mutlaka :) Hastanesi çok gelişmiş. Devamlılık zorunluluğu yok, sadece lablar zorunlu :) Okul sosyal anlamda çok aktif, katılabileceğiniz çok fazla topluluk var. Konferanslar, etkinlikler de çok fazla yapılıyor. Yemekhane oldukça ucuz ve güzel yemekler çıkıyor , adını ilk kez duyduğunuz çorbalar vs. :) Kütüphane hep açık. Yurt imkanı oldukça iyi, kızlar iki kişilik odalarda kalıyor. Kampüs merkeze çok yakın, yürüyerek Kızılay'a gidiliyor ki kampüsten bunalınca çok iyi geliyor bana :). Tabi Hamamönü de gayet güzel, okula çok yakın.
Hacettepe özellikle tıp fakültesi denince ilk akla gelen üniversitedir. Her şeyden önce tek isteğim tıp fakültesinde okumaktı. Hangi üniversiteden mezun olduğun da son derece önemli. Hacettepe'nin hem okurken hem de mezun olduktan sonra bana çok avantaj sağlayacağını bildiğim için seçtim.
Çok düzenli bir şehir. Ulaşımı çok rahat, metro var ankaray var. Kampüs merkezde olduğu için artı bir rahatlık var tabi. Çok fazla üniversite var, yaşam tarzını da etkiliyor bu durum, modern bir şehir. İnsanlar sıraya girmeyi çok seviyor burda; otobüs sırası, ego sırası vs. :)
Kendimi başka bir bölümde okurken hiç düşünemedim, tıptan başka bölümde mutlu olamazmışım gibi geliyordu. Bu bölüme olan ilgi ve merakımdan dolayı tercihimi bu yönde yaptım.