Çünkü amacım canlı beynini anlamaktı. Bu konuda ‘puanım ziyan olmasın’cılara katılmadım neyse ki. :) Amacım hala daha bu. İnsanların beyni nasıl çalışır? Neden ‘o’ şeye ‘o’ kararı verirler yada hangi düşünce şekilleri insanları “o” duruma iter. Bunu merak ediyorum ben.
Psikoloji bölümünü seçmemin ana nedeni, kendimi tanıma isteğimdi. Hazırlıkta öğrendiğim kadarıyla, bölümdeki uygulamalara, anketlere ve deneylere katılım sağlayabiliyoruz ve bu sayede bilime katkıda bulunup sayısal veriler elde edebiliyoruz. Ayrıca belirtmem gerekir ki psikoloji yazmadan önce felsefe seçmek istiyordum; fakat puanımı heba etmemek uğruna psikoloji yazmış bulunmaktayım. Buna rağmen pişman olacağımı düşünmüyorum; çünkü yan dal, çift ana dal programlarıyla felsefe bölümü derslerini alabileceğim bir okulu tercih etmiş bulunuyorum.
Daha çok meraktan dolayı diyebilirim. Gidebileceğim bütün bölümleri düşündükten sonra diğerlerine hiç bir şekilde ilgi duymayıp psikoloji bölümüne büyük bir ilgi duymam tercihlerimi yaparken bölüm konusunda hiç şüpheye düşmememi sağladı. Belirli bir yaşın üstündeki insanların psikoloji bölümü hakkında detaylı bilgiye sahip olmaması size çevre baskısı olarak dönse de o insanların düşündüğü gibi kesinlikle boş bir bölüm değil. İş olanakları geniş ve geleceği olan bir bölüm. Ancak gerçekten ilgi duymayan birinin bu bölümde mutlu olamayacağını düşünüyorum. Kesin emin olmadan psikoloji yazmayın.
Psikoloji bölümü adı ve içeriğiyle daima cezbedici olmuştu benim için; insan ruhunu, davranışlarını, duygularını çözümlemeye çalışmak ve bunlar arasında bağlantılar kurmak, insanı kavramaya/tanımaya çalışmak, sorularıma cevaplar bulmak için bu bölümü seçtim.
Psikoloji kendimi en iyi şekilde ifade edebileceğim tek bölümdü.İnsanlara yardım etmek, onları içinde bulundukları zor durumdan kurtarmak benim hayalim.İnsanların nasıl düşündüğünü, neden öyle davrandıklarını, ne hissettiklerini sistemli bir şekilde incelemek gerçekten heyecan verici :)ve tabi kendinizi tanıyorsunuz, hayata, kendinize, insanlara bakış açınız değişiyor.Ayrıca iyi bir üniversitede okuduğunuz takdirde size çok şey katacak bir bölüm. Türkiye'de gereken değeri görmemesine rağmen Avrupa'da gözbebeği konumunda. Kafanız karışmasın seviyorum ama Türkiyede durum böyle diye. Siz kendinize inanıp bu yolda emin adımlarla yürürseniz bütün kapılar size açılır... Ben de bu yüzden yazarken bu alanda yapabileceklerimi düşündüm. Gerçekten seviyorsanız çok büyük şeyler başarabilirsiniz, ilginiz varsa kesinlikle yazın pişman olmayacaksınız.
iş imkanları fazla ve maddiyat yönünden gayet avantajlı.
Kendime en uygun olarak gördüğüm bölüm olduğu için
Liseye başladığım sene karar verdim bölümüme. Herkes yatarak para kazancan deyince bir cazip geldi :) (Sonradan anladım kazın ayağı öyle değilmiş). Lise 3 te falan durumun ciddiyetini kavradım. Hukuk okuyamazdım. Bana göre değildi. Kişilik özelliklerimin bu mesleğe uygun olduğunu düşündüm ve burdayım.
İnsanları anlamak onlara yardımcı olmak falan her psikoloji öğrencisinin klişe lafıdır ama benim için sürekli eğitimin ve her zaman öğrenmenin en iyi yolu
her zaman istediğim bir bölümdü.Eğlenceli bir bölüm çünkü sadece teoride kalmıyor öğrendikleriniz,aynı zamanda öğrendiklerinizi pratiğe döküyorsunuz bir olayı önce kendinizde bulup 'aaa bende var bu!' diyerek bir bakıma kendinizi de çözüyorsunuz.
Liseden beri aklımda olan tek bölüm psikolojiydi ve Öss tercihi yaparken de sadece psikoloji yazdım. İnsanı, insanların davranışlarını, neyi neden yaptıklarını ve ruh hallerini öğrenip anlayabilecek olma fikri çok ilgi çekici geliyordu. Ayrıca farklı iş imkanları olması sayesinde, hangi alana yöneleceğimi (örneğin klinik, gelişim, endüstriyel) okuduğum 4 yıl içinde karar verebilecek olmam iyi bir fırsattı.
Psikoloji hayatın her alanında her dönemecinde var aslında.Bence psikoloji=hayat. Hayatı anlamak insanları anlamak ve merak etmeyi sevdiğim için PSİKOLOJİ :)
Psikoloji ilgili olduğum ve sevdiğim bir alandı, severek keyif alarak okuyacağımı düşündüğüm için bu bölümü tercih ettim.
Hayatımın her kesitinde çocuklar ile yakından ilgiliydim ve bu bölümü de pedagoji ile taçlandırıp "Çocuk nasıl yetiştirilir?" konusunda eğitimler vermeyi planlıyorum
Üniversite sınavına girmeme son üç ay kala verdiğim bir karar aslında psikoloji okumak. Benim asıl istediğim şey nörobiyoloji okumaktı ama malesef Türkiye'de bu alan üzerine lisans eğitimi veren okul yok. Ben de yüksek lisansımı nörobiyolojiden yapabileceğim bir bölüme girmeyi seçtim. Pişman değilim çünkü okuması zor inanılmaz keyifli bir bölüm. İnsan beyninin ve zihninin işleyişini anlamak her olaya bambaşka bir açıdan bakmayı sağlıyor. Ayrıca mezun olduğunuzda önünüzde çalışabileceğiniz sonsuz iş alanı oluyor çünkü artık bütün dünya bir işi iyi yapmak için önce insanı anlamak gerektiğini kavradı ve her alanda bir psikologa ihtiyaç duyuluyor.
Psikoloji bölümü liseden beri aklımda olan bir bölümdü benim için. Bunun dışında, insana yardımcı olmayı amaçlayan bir bölüm. Gelişen dünyayla beraber insanların günlük yaşamda karşılaştığı stres faktörleri artış gösterdiği için pskiloji bölümünün de giderek önem kazandığını düşünüyorum.
Psikoloji bölümünü iki nedenden dolayı seçtim.Birincisi küçüklüğümden beri okumasını hayal ettiğim bir bölümdü.İkincisi ise insanları dinleyip onlara çözüm yolları sunup onları kendilerinin bir birey olduklarını hissetmelerinde yardımcı olabilmek bence dünyadaki en güzel duygu.
ya psikologa gidecektim baktım çok para istiyor.. e dedim bari buna para yedireceğime kendim okuyayım bu bölümü ?
Kendini ve başkalarını keşfetme, daha iyi yaşam için kendine ve başkalarına faydalı olabilme isteği.
Türkiye'de hafife alınan, hak ettiği önemi görmeyen bir bilim dalı olan psikoloji Bilkent'te bilimsel ve ciddi bir anlayışla ele alınır.