Anlatsın
Giriş

Selam, 


%100 ingilizce olan bir okul/bolum sececeksen, universitede hazirlik okuyarak acigi kapatabilirsin. Ancak siki calisman gerekecektir. Turkce egitim veren bir okul/bolum okuyacaksan da Ingilizce’yi ogrenmek birinci hedefin olmali. Ilk asamada cok zorlamasa da Ingilizce bilmeden psikoloji alaninda ilerlemek ileride de zorluk cikaracaktir. Gunumuzde artik birden fazla dil ile surekli gelisimi hedeflemeliyiz. 


Sevgiler

İkisi de önemli bence. Bu soru kişinin bireysel eğilimleri ve yaşamdaki heyecanlarına göre değişir bana kalırsa. Çok sevdiğiniz bir bölüm var ve o mesleği icra etmek istiyorsanız, ona puanınız yetmediği için sadece yine beğendiğiniz bir okulun farklı bölümüne gitmek sizi ne kadar mutlu eder? Bunu düşünmek lazım. Ancak koşullar aynı ise, tercihlerinizi yaparken daha özgürseniz okulu biraz öne çıkartırım.

Yeniden ODTÜ ve yeniden Psikoloji. Hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri olduğunu düşünüyorum. Yaşamımdaki deneyimler bana bunu hissettirdi. ODTÜde disiplinli çalışmayı, birçok açıdan bir konuyu değerlendirebilmeyi, Psikoloji bölümünde ise özellikle entellektüel olarak kendimi geliştirebilme fırsatı yakaladım. Bir de ailem gibi olan dostlarım oldu.

Ankara'da öğrenci olmanın ben daha çok artısını yaşadım. Eksi birşeyini pek yaşamadım. Sadece eğlenmeyi seven bir öğrenci iseniz İstanbul ve İzmir'e göre daha sınırlı imkanlar var, ancak kaliteli müzik dinlemek için daha iyi fırsatlarınız da var :)

Ben İstanbullu olarak, Ankara'da okumuş bir kişi olarak, başta tereddütler yaşamıştım. Özellikle denizinin olmaması konusunda. Bir de çok meshur Yahya Kemal'in sözünü bana hatırlatıp dururlardı 'Ben Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşünü seviyorum' diye. Ancak durum benim için öyle olmadı ve ben şu meshur sözü benimseyenlerden oldum 'Ankara'da deniz olmadığındandır herhalde, insanlar birbirlerine bakarlar. istanbul'da ise insanlar denize bakarlar birbirlerine sırtlarını dönüp'...
Ulaşımı açısından kolay ve ekonomik oluşu en büyük artılarından. Sanatı daha kolay takip edebiliyorsunuz. ODTÜ'de yaşarken çoğu zaman canınız dışarı bile çıkmayı istemiyor. Çünkü herşey zaten okulda var :)

Öncelikle Psikoloji bölümünden mezun olanlar sadece Klinik Psikolog olup, terapi vermezler! Psikoloji kendi altında klinik psikoloji dışında birçok disiplini barındırır. Örneğin, endüstri ve örgüt psikolojisi, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, bilişsel psikoloji, deneysel psikoloj, trafik psikolojisi, sağlık psikolojisi, spor psikolojisi,...Bu alanların hangisine yöneleceğinize bağlı olarak çok geniş spectrumda iş imkanları ile karşılaşabilirsiniz. Bazı alanlar özellikle klinik psikoloji akademik olarak ilerlemeyi gerektirir, en az bu alanda yüksek lisans derecesi ile terapi verebilirsiniz. Diğerleri de çalışma alanlarına göre yüksek eğitimi gerektirmektedir. Klinik Psikolog olarak hastane veya terapi merkezlerinde çalışmanın yanı sıra, profesyonel iş hayatında İnsan Kaynakları, Pazarlama, Reklamcılık, Sivil Toplum Kuruluşları en sık tercih edilen meslek alanlarıdır.

Kendini ve başkalarını keşfetme, daha iyi yaşam için kendine ve başkalarına faydalı olabilme isteği.

Psikoloji uzun soluklu bir yolculuk. Birçok bölümden mezun olduğunuzda mesleğinizi elinize almış gibi hissedebilirsiniz. Ancak Psikoloji için bunu söylemek zor. Psikoloji yaşam boyu gelişimi gerektirir. Öncelikle kendinizi anlamayı, keşfetmeyi istiyorsanız, daha sonra başkalarını anlayarak onlara yardımcı olma, destek olma duygularınız yüksek ise, topluma faydalı olmak ve gerektiğinde birçok zorlu durumda iyi şeyler yapmak için hevesliyseniz, Psikoloji size göre bir bölümdür.

2006 yılından bu yana bu imkanları çok iyi gözlemleyemedim. Ancak geliştiğini duyuyorum. Bence ODTÜ'de okuyacaksan, yurtta kalmalısın. Yurt dostluklarını hiçbir şeye değişmem. Hala hayatımdaki en yakın dostlarım yurt arkadaşlarım :)

Birçok üniversitede de artık olduğu gibi yurtdışında dönemsel okuma fırsatları var. Ancak, diğer birçok üniversiteden farkı yurtdışında kariyerine devam etmek isteyenler ya da çalışma hayatına başlamak isteyenler için saygın bir üniversite oluşu, kapıları daha fazla açmaya yardımcı oluyor.

Başlangıçta sanıyorum ki hemen hemen herkesin hissettiği duygu şu oluyor. Burada herkes çok başarılı, ben başarımı devam ettirebilecek miyim? Bu kaygıyı taşıyorsanız bundan hızlıca uzaklaşmanızı tavsiye ederim. Birbirinden öğrenme ve paylaşmayı öğrenebileceğin, ömür boyu dostluklar kurabileceğin, kendi potansiyelini keşfetme yolculuğun başlıyor. Tadını çıkarmanı öneririm :)

Her alanda çok iyi uzmanlar yetiştirebilir, ama geleceğin liderlerini yetiştirme konusunda biraz daha profesyonel hayata yakın durabilir.

Birçok farklı kültürü buluşturması, eğitim anlayışında farklı disiplinlerden gelişimi destekleyecek yönlendirmelerin ve imkanların olması, kampüs hayatında kendinize bir dünya yaratabilmeniz

Sunduğu eğitim ve gelişim fırsatlarının uluslararası düzeyde olması, köklü bir geçmişe sahip olması, kendine ait güçlü bir kültürünün olması

Benzer Kişiler

Atiye Nur Sevindir
Atiye Nur Sevindir
TKB - İnceleme ve Soruşturmalar Müfettişi, DenizBank
Faruk Oğuz
Faruk Oğuz
MRB Mühendisliği Başmühendisi, TUSAŞ
Fatmanur Demirel
Fatmanur Demirel
Head of SNU Human Resources Business Partner, Danone
Ayşe Dinçaslan
Ayşe Dinçaslan
Müfettiş Yardımcısı, DenizBank
Kamuran Uçar
Kamuran Uçar
Laundry Regional Category Vice President, Unilever
Okan Özyurt
Okan Özyurt
Ticari Pazarlama ve Kanal Aktivasyon Müdürü, PepsiCo
Senem Türker
Senem Türker
Finansal Raporlama ve Analiz Müdürü, Vodafone
Melis Karakadıoğlu
Melis Karakadıoğlu
Teknik Planlama Alan Yöneticisi, BSH
Demet Çağlı
Demet Çağlı
İnsan Kaynakları Müdürü, AstraZeneca
Ecem Özatlan
Ecem Özatlan
Müşteri Deneyimi Değişim Yetkilisi, Garanti BBVA
Emre Yılmaz
Emre Yılmaz
Akademi Müdürü, TUSAŞ
Batuhan Furkan Yılmaz
Batuhan Furkan Yılmaz
Acenteler ve Bankasürans Teknik MT, Aksigorta
Mustafa Karaken
Mustafa Karaken
Head of Trade Marketing - Hygiene, Reckitt Türkiye