Siemens'in gençler için ideal bir işveren olmasının başlıca iki sebebi olduğunu düşünüyorum. İlki Siemens'e geldiklerinde karşılaşacakları fırsatlar. Diğer şirketlerdeki arkadaşlarımla karşılaştırdığımda kesinlikle söyleyebilrim ki, Siemens hem bölümler arası hem disiplinler arası rotasyonlar aracılığıyla, iş tanımları ve çalışanlarının yeteneklerini bir araya getiriyor. Buna ek olarak diğer ülkelerdeki Siemens ofislerinde de çalışma şansını elde edebilirsiniz. Bu konuda kendimden de örnek verebilirim. Bu ay içerisinde genel merkezimizdeki global strateji ekibiyle yöneteceğimiz bir proje için iki haftalığına Münih'te olacağım. Uluslarası bir ekipte çalışmanın ve global anlamda Siemens'teki büyük resmi görmenin beni geliştireceğini düşünüyorum.
İkinci sebep ve bence daha önemlisi, gençlere verilen değer. Bu değeri şirket içinde hissedebiliyorsunuz. Bazı şirketlerde olduğu gibi gençlere sadece tecrübesiz gözüyle değil, dijital dünyayı daha iyi tanıyan farklı bir bakış açısına sahip çalışanlar olarak bakılıyor. Ayrıca bir mühendislik ve teknoloji şirketinde çalışmak, yeniliklerle herkesten önce tanışmak ve sadece teknolojiyi kullanan değil, teknolojiyi geliştiren bir yapıyı görmek bizlere heyecan veriyor.
Siemens IT sürekli olarak birçok yenilikçi projeye imza atıyor. Örneğin bizimle en son paylaşılan haberlerden bir tanesi "Smart Storage" (Akıllı Saklama) çözümüdür. Smart storage sayesinde çalışanlar tablet, akıllı telefon ya da PC'lerinden dosyalarına çok hızlı bir şekilde ulaşıp, takımlarındaki diğer kişilerle aynı dosyalar üzerinde farklı lokasyonlardan çalışabilecekler. Bu çözüm, Siemens'in işletim maliyetlerini düşürürken çalışanların ev, kafe ve işyeri gibi farklı lokasyonlardaki çalışma etkinliğini ciddi şekilde arttıracak bir yeniliktir.

Tabii şirkete gelmeden önce genel olarak Alman şirketleri hakkında duyduğunuz şehir efsanelerinden etkileniyorsunuz. Fakat geldiğinizde karşılaştığınız manzara çok farklı. İlk olarak Almanca bilmediğimi söyleyebilirim. Biz disiplini askeriyeden veya katı kuralları olan hocalarımızdan bildiğimiz için aklımızda farklı bir algıyla kodlamışız. Bu nedenle Siemens için sistemli demek daha doğru. Kurumsallığın getirdiği bu sistemliliğin birçok alanda avantajını görüyorsunuz. Bunun yanında Siemens her geçen gün süreçlerini yalınlaştırıyor, karar alma mekanizmasını hızlandırmak için adımlar atıyor. Şirket içerisinde esnek çalışma saatleri, esnek yan haklar gibi uygulamalar da mevcut. Aslında çalışan bağlılığını ve çalışan mutluluğunu önceliklerinin arasına koyan bir şirkette çalışmanın sürekli yeniliklerle karşılaşmanızı sağladığını söyleyebilirim.

Siemens'in sunduğu gelişim ve eğitim fırsatları oldukça fazla. Daha işe başlayalı 1 sene bile geçmemiş olmasına rağmen "İş Yerinde Verimlilik", "İletişim" ve "Yaratıcılık" alanlarında üç eğitim aldım. Bunların her biri 2-3 gün süren, alanında uzman kişilerce verilen profesyonel eğitimler. Fakat bence bu aldığım eğitimlerden ziyade Siemens gibi Türkiye'de 160 yıllık bir geçmişe sahip bir şirkette çalışmanın kariyerinin başında olan gençler için başlıbaşına bir eğitim olduğunu düşünüyorum. Departmanımızın görev tanımı gereği üst yönetim ile yakın çalışmanın da özellikle mesleki gelişimimde katkısının çok büyük olduğunu düşünüyorum.

En çok bahsetmek istediğim proje aslında "New Way of Communication". Bu projenin amacı şirketin gençleşen insan kaynağıyla doğru orantılı olarak gerek süreçlerini gerekse de iş yapışını daha atik ve etkili hale getirmektir.
Kısaca anlatmak gerekirse; Şirketin üst yöneticilerinden de oluşan 5 kişilik bir advisor ekibimiz eşliğinde, şirketin farklı bölümlerinden 23-27 yaş arası toplam 10 kişilik bir çalışma ekibiyiz. Strateji ve İş Geliştirme olarak kordinasyonu biz sağlıyoruz, ben de bu ekibin sözcülüğünü üstleniyorum. Burada ürettiğimiz fikirlerle şirket içi iletişimi ve bazı süreçleri biz gençlerin alışkın olduğumuz iletişim kültürüne adapte etmek için fikir üretiyoruz. Şirket içi kurumsal sosyal ağımızı da kullanarak daha dinamik, esnek bir çalışma ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Her hafta mutlaka bir kez biraraya gelerek alışılmışın dışında toplantı biçimleri ve sunum yapılarını test ediyoruz.
Halihazırda çok güzel aksiyon planları belirledik ve nasıl uygulanabileceği konusunda advisor ekibimiz ile fikir alışverişinde bulunuyoruz. Önümüzdeki ay Siemens Türkiye CEO'su Hüseyin Bey ile çıktıları paylaşıp tüm şirkete sonuçları bir aksiyon planı halinde anlatacağız. Hüseyin Bey de projeyle ve bizlerle yakından ilgileniyor, gidişat hakkında belirli aralıkla bilgi talep ediyor.

Siemens müşteri odaklılık çerçevesinde hem yapısını hem çalışma kültürünü her geçen gün dinamikleştiriyor. Bu çerçevede iş yapış şekli olarak da gençlerin de daha çok sevdiği HIZLI, SONUÇ-ODAKLI bir yaklaşım sergiliyor. Çalışanlara olabildiğince yüksek sorumluluk verip insiyatif almaları destekleniyor. Bu yaklaşım ise ileride liderlik pozisyonlarında görev alacak bizler için şimdiden kendimizi test etme imkanı veriyor.
Bunların yanında Siemens iş-özel hayat dengesinede oldukça saygılı bir şirket. Hatta özel hayatınızda destek alabileceğiniz birçok uygulamaya sahip. Örneğin "Çalışan Destek Programı" ile özel hayatınızda karşılaştığınız, hukuki bir konuda avukata danışmak, misafirleriniz için rezervasyon yardımı almak veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili bir soru sormak gibi konularda profesyonel kişilerden telefon aracılığıyla dilediğiniz zaman hizmet alabiliyorsunuz. Bu hizmetten Siemens çalışanlarının birinci derece akrabaları da faydalanabiliyor.

Siemens 3000'in üzerinde çalışanı ile oldukça büyük ve sayısız kariyer fırsatı barındıran bir şirket. Buna, Endüstri Mühendislerinin aldığı eğitimden kaynaklı daha çok seçeneğinin bulunmasını da eklersek birçok fırsatla karşılaşabilirsiniz. Örneğin ben Strateji ve iş Geliştirme Bölümü'nde çalışırken, bir Endüstri Mühendisi arkadaşım "Mali İşler" ile ilgili çalışırken, bir diğeri ise "Müşteri İlişkileri Yönetimi" ile ilgili çalışıyor. Daha önce benimle beraber strateji ekibinde çalışan başka bir endüstri mühendisi arkadaşım ise rotasyonla şu an proje yönetimi ekibine geçti. Bu nedenle tavsiyem Siemens'in sosyal medyadaki kariyer (Siemens Kariyer) hesaplarına sık sık göz atıp kendileriyle ilgili pozisyonları incelemeleridir, eminim ilgilerini çekecek fırsatlar bulacaklardır.

Bölüm olarak yaptıklarımızı 4 ana başlıkta topluyoruz. Bu başlıkların hepsinde farklı sorumluluklarım bulunmakta. Örnek vermem gerekirse, "Strateji" konusunda stratejik planlama ile ilgili konuların analizi, değerlendirilmesi ve soft ortamda takibi, "CxO Ofis" konusunda CEO'muzun ve CFO'umuzun konuşmalarının ve sunumlarının hazırlanmasında, müşterilerle ilgili brifinglerin hazırlanmasında görev alıyorum. "İş Geliştirme" tarafında ise pazar büyüklükleri ve pazar şeffaflığının hesaplanması, bunların yanında farklı şirket ve derneklerle iletişimin sağlanmasında çalışıyorum. Dördüncü ve son alan "Danışmanlık". Burada da departmanımız bir şirket içi yönetim danışmanlığı fonksiyonunu yürütmektedir. Ben de aktif olarak global inisiyatiflerin yürütülmesi, şirket içi kültür yaratılması, değişim yönetimi, bölümler arası sinerji yaratılması gibi konulardaki projelerin içinde bulunuyor ve bir kısmını yönetiyorum.

Başvuru yaparken aslında şirkete ve pozisyona bakıyorsunuz. Pozisyon olarak zaten uzun süredir istediğim bir pozisyondu. Şirket olarak ise Siemens köklü geçmişiyle, uluslararası bilinilirliği ile her üniversite öğrencisinin çalışmak istediği şirketler arasında. Ben buna "amaç" ve "araç" şirketler diyorum. Siemens iyi bir kariyer için basamak olarak kullanacağınız bir "araç" şirketten çok kariyerinizi çok uzun yıllar devam ettirebileceğiniz bir "amaç" şirket. Ve kariyerinizin başında "amaç" şirkette çalışarak iş hayatına başlamanın çok avatajlı olduğunu düşünüyorum.