Biraz fazla klasik gelebilir ama bence işin anahtar sözcüğü "sevmek". Birey olarak yapmayı planladığın iş seni, profesyonel ve kişisel gelişimin anlamında, sosyal hayatın anlamında tatmin ediyor mu? İnsanın ilk olarak buna karar vermesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Kendi tecrübelerimden bir şeyler söylemem gerekirse de özellikle büyük organizasyonlarda sorumluluk alma konusunda talepkar olmak çok önemli. Şeffaflık ve güven doğrultusunda sizin kendinizi geliştirmenizde yeni sorumluklarınız çok önemli yer tutuyor. Farklı iş birimlerinde çalışma fırsatları daha önce hiç karşılaşmadığınız sektörlerden süreçleri karşınıza çıkartıyor. Siemens bu konuda bölümler arası rotasyon imkanı ile bu gelişimi destekliyor.

Bu soruyu bana küçükken sormuş olsaydın büyük ihtimalle "buzdolabı" derdim. Şimdi ise "teknoloji" derim. Bir tünel veya köprüden geçerken orada Siemens'in izleri olduğunu, bir metroya binerken sinyalizasyonunun Siemens tarafından yapıldığını, bir demir çelik veya çimento fabrikasının Siemens ürün ve mühendisliği ile çalıştığını öğrendiğim için şu anda ilk aklıma gelen kelime teknoloji. Bunun içine çok çok farklı anlamlar da yükleyebilirsiniz tabii ki. Ben Siemens'in hayatımın bu kadar içerisinde olduğunu çalışmaya başladıktan sonra öğrendim. Teknoloji dememin diğer bir sebebi ise bugünlerde şahitlik ettiğimiz Endüstri 4.0 gibi bir devrime öncülük eden firmaların başında Siemens'in geliyor olmasıdır.

Öncelikle Siemens, kendiniz olarak iş yapabilmeyi öğretiyor. Takım halindeki çalışmalara ek olarak kısa bir zaman sonra kişi arkasına baktığında çok farklı ölçekte süreçleri, aşamaları olan zorlu projeleri deneyimlediğini görebiliyor. Siemens size bu özgürlüğü sağlıyor. Çevrem ile kıyasladığımda ise kendimce Siemens'i diğer kurumsal yapılardan ayrıştıran en önemli farkın bana tatmin olduğum işler sunması, sorumluluk ve insiyatif vermesi diyebilirim. Dolayısıyla bence çalışanlar çok kısa bir süre içerisinde her yönüyle gelişebiliyorlar. Şunu da belirtmem gerekir ki ben bu kurumda işi iş yapanlardan öğrendim. Öğrenme aşamasında çok kişinin kapısını çaldım ve benim birimimde olsun olmasın herkes bana kapısını açıp bilgilerini paylaştı. Hiçbir çıkarı olmamasına rağmen zamanlarını bana ayırdılar. Bu işe girdiğimde gördüğüm ve benim de kazandığım bir kurum kültürüdür.

Aslında bahsettiğim Viyana ziyaretleri "International Commercial Training Program" adında, içerisinde birçok modülü barındıran bir eğitim programıydı. Sertifikasyondan bağımsız bir süreçti ama farklı ülkelerde çalışan ve deneyimli profesyonellerle birlikte mükemmel bir kişisel/mesleki gelişim sağladı.
Sertifikasyona gelecek olursam Siemens'teki proje yönetimi sertifikasyonu belirli bir standarda dayalıdır. Belirli bir sistematiğe bağlı olarak tüm Siemens ülkeleri ve birimlerince uygulanan bu sürece PM@Siemens diyoruz. Bu sürece bağlı olarak da standart ve kalitenin korunduğu bir uygulama için bu yetkinliği çalışanlarına kazandıran bir sertifikasyon uyguluyor.
Bu sistem aynı şekilde Ticari Proje Yöneticiliği'ne de uygulanmaya başlanarak CPM@Siemens ismiyle standardizasyona tabi tutuldu. PM Bilgi Testi gibi uluslararası bir sınava girip onlarca eğitimden geçilen bir süreçten bahsediyorum. Pilot olarak ilk defa Türkiye'de yapılacağını ve konu ile ilgili çalışmalarım sebebiyle birim müdürümüz tarafından aday gösterildiğimi öğrendim.

Siemens'e sıfır iş tecrübesiyle başlamış birine belki de sorulabilecek en güzel sorulardan biri. Her şeyden önce Siemens tüm çalışanlarının kendilerini mesleki ve kişisel anlamda geliştirebilecekleri eğitim fırsatlarını eşit şartlarda sunuyor. Her sene yayınlanan eğitim katalogundan isteyen kişiler ilgi alanlarına göre soft skillerini geliştirebiliyor, isterlerse de kariyer yollarının gerektirdiği teknik bilgileri sağlayacak eğitimleri de seçebiliyorlar.
Siemens bünyesindeki her iş ailesi için biçilmiş bir kariyer yolu bulunuyor. Bu kariyer yolları sayesinde çalışanlar, belirli mesleki eğitimlerini ve uzmanlıklarını kazanıyorlar. Siemens bu yolda çalışanlarını destekliyor ve çeşitli yan haklar ile ödüllendiriyor.
Ben işimle alakalı ilgi duyduğum ve almak istediğim birçok eğitimi tamamladım. Bunun yanında yine kendimi geliştirmem gerektiğine inandığım konularda da eğitim fırsatlarını değerlendirdim. Siemens'in dünya üzerinde ilk kez Türkiye'de başlattığı ticari proje yöneticiliği sertifikasyonuna aday gösterildim ve karşılığında aldığım eğitimler sonunda programı tamamladım. Kısacası eğer birşeyi seviyor ve ilgi duyuyorsanız bu konuda Siemens sizin arkanızda ve sizi destekliyor.
Geçtiğimiz yıl uluslararası bir eğitim programına katıldım. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen Siemensli meslektaşlarımızla 7 defa Viyana'da bir araya geldik.Ticari görevlerin detaylı olarak işlendiği, uygulamalı çalışmaların da içinde bolca yer aldığı ve sonunda bir proje ile mezun olduğunuz yoğun ama keyifli bir eğitim süreciydi.

Öncelikle endüstri mühendisleri Siemens'in Gebze ve Kartal yerleşkelerindeki fabrikalarında üretimin bir çok aşamasında mesleklerinin ana konularından biri ile ilgili iş fırsatı bulabilirler. Tabii ki bununla birlikte ben ticari görevlerde de endüstri mühendislerinin oldukça avantajlı olduklarını düşünüyorum. Süreç yönetimi konusundaki mesleki bilginin de endüstri mühendisliği formasyonu ile örtüştüğünü söyleyebilirim. İşletme konusuna ilgi duyan endüstri mühendisleri ticari aile içerisinde de birçok fırsat bulabiliyorlar.

Çoğu zaman birbirinden tamamen farklı teknik çözümler ile sunulan bir işin ciddi teknik hazırlıkları olduğu gibi aynı zamanda ticari hazırlıkları da oluyor. Bunlar müşterimizin beklentilerine cevap veren bir teklifin alt yapısının hazırlanmasından sözleşme görüşmelerine kadar devam eden birçok farklı süreci barındırıyor. Bir projenin yürütülmesi ise Siemens'in PM@Siemens ve CPM@Siemens başlıkları altında teknik ve ticari süreç yönetimi ve kalite standartlarının rehberliğinde gerçekleştiriliyor. Proje yönetimi hem teknik hem de ticari olarak tüm Siemens dünyasında sertifikasyona tabii. Satış sürecinde kurgulanan işlerin, hayata geçirilmesi aşamasındaki tüm ticari faaliyetlerin yürütülmesi ve raporlanması bu görevin özeti diyebiliriz.

4 yılı aşkın bir süredir Siemens'te çalışıyorum. Işık Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunuyum. Stajları saymaz isek Siemens benim ilk ciddi iş tecrübem. Siemens'e ilk girdiğimde bir buçuk yıl boyunca Su Teknolojileri Bölümü'nde çalıştım. Müşteri taleplerine göre anahtar teslim çözümler üreten ve bunları yaşayan sistemler, tesisler, fabrikalar haline getiren bir ailenin genç bir ticari çalışanı olarak başladı Siemens hayatım.
Çözüm işi yapmak sahip olduğunuz maddi ve manevi tüm imkanları, yetkinliğinizi, mühendisliğinizi ve süreç yönetiminizi kullanarak, müşterilerinizi isteklerine cevap veren projeler gerçekleştirmektir. Bu süreçleri kariyerimin erken safhalarında deneyimlememin büyük bir şans olduğuna inanıyorum. Su Teknolojileri bölümünden sonra demir-çelik sektörü odaklı Metal Teknolojileri Bölümü'nde yine çok değerli bir bir yıl geçirdim. Bu yıllarda ticari satış uzmanlığına ilave olarak proje yönetimi konusunda da tecrübeler kazanmaya başladım. Daha sonra Siemens Mitsubishi ile bir ortak girişim (joint venture) kurarak kendi bünyesinden Metal Teknolojileri birimini çıkarttı. Bu değişimin ardından şuanki görevlerimi yürüttüğüm, içeriğinde motor, motor sürücüleri, süreç enstrümanları gibi bir çok endüstriye hitap eden ürünler barındıran ve bunun yanında anahtar teslim çözüm hizmetleri sunan Process Industries and Drives bölümüne geçtim.
Bu serüvenin ilk aşamalarında sorumluluklarım çözüm işlerinde ticari satış desteği vermek ve ilgili bölümlerin muhasebe ve finansal kontrollerini sağlamaktı. İlerleyen süreçlerde bu tecrübelerime ticari proje yöneticiliği sorumluklarımı da ilave ettim. Şu anda da bu farklı sorumlulukları bir arada yürütme fırsatı buluyorum ve bu çeşitlilik bana göre birbirini tamamlıyor.