Emin olun kimse Boğaziçi mezunu olduğunuz için kollarını açıp beklemiyor sizi işe almak için :) Bu, en çok kişisel girişiminize bağlı. Ama örneğin farklı bir okulda yüksek lisansa başvurduğum zaman mezun olduğum okulun adı, kendi adımdan önde gitti ve mülakatlarda kabul almamı sağlayan etkenlerden biri oldu. Bunun yanı sıra farklı sektörlerde (İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum) işe başvururken insanların dikkat ettikleri ilk şey mezun olduğum okuldu ve sonrasında bana karşı tavırları, tutumları hemen olumlu yönde değişiyordu :)
Kedilere karşı hazırlıklı olun. Yurtlardan çok şey beklemeyin. Düzenli çalışın, bir çalışma disiplininiz olsun. Okumayı sevin, çok sevin :)
İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olanlar "filolog" unvanı taşır. Formasyon alarak İngilizce öğretmenliği yapabilirler. Çevirmenlik, editörlük, eleştirmenlik, reklamcılık, tercümanlık, yazarlık, danışmanlık, akademisyenlik gibi pek çok alanda görev yapabilirler.
Çooooook :)) Şiddetle ve aşkla
Kediler. Kediler. Kediler. Hakikaten bazen çok arsız ve görgüsüz olabiliyorlar. Hadi yemeği geçtim, tatlınıza bile dadanıp saldırabiliyorlar. Yurtlarda ikamet etmeye ve bizimle aynı lavaboyu kullanmaya başlamalarından bahsetmiyorum bile...
Eğitimde belli bir gelenek takip edildiğinden sistemde oturmuş bir disiplin var. Son derece değerli çalışmalar yürüten, birikimli bir akademisyen kadromuz var ve bizlere her zaman güler yüzle yardımcı olmaya çalışıyorlar. Okulun belki en sevdiğim yanı, her türlü fikre, tarza, yaşam biçimine olan saygısı ve bunları kuşatıcılığı. Hiçbir zaman "öteki"leştirilmeden, herkes tarafından olduğunuz gibi kabul edilip kendinize bir yer bulabiliyorsunuz, çünkü burada körü körüne fikir fanatikliğinin aksine her fikre sonuna kadar saygı gösterilen, insana "insan" olduğu için değer veren bir anlayış var.
İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü evet, diplomada "filolog" unvanı vermesinden başka meslekî olarak herhangi bir garantisi olan bir bölüm değil :)Fakat "ömrümde verdiğim en doğru kararlardan biri" diyebileceğim kadar geniş bir bakış açısı, dünya görüşü ve kültür birikimi sağlayan, müthiş kapsamlı bir bölüm. Psikolojiden sosyolojiye, felsefeye, politikaya kadar hemen her sosyal bilime uzanan dallarıyla çok geniş bir çalışma alanı sunuyor. İnsana bir düşünme, analiz etme, değerlendirme disiplini kazandırıyor; yalnız edebî metinlere değil, hayatın her alanına farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Bununla birlikte elbette temelinde edebiyat yattığından okumayı sevenler için büyüleyici, iştah açıcı, "okudukça okuyasım geliyor" dedirtici, müthiş bir bölüm :)
Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk misyonu, hangi bölümde olursa olsun öğrencisine pozitif ve sosyal bilimlerin temellerini edindirmek ve eğitimde öğrenciye geniş bir yelpaze sunmak. Bu nedenle yalnız İngiliz dili ve edebiyatı öğrenimi görmek değil, bunun yanında başka bilimlerin alanlarına da girmek ve bu eğitimi, 150 yıllık köklü bir eğitim geleneği dahilinde almak için bu üniversiteyi tercih ettim.