Anlatsın
Giriş

bir açıdan evet, çok fazla alakasız kişinin sürekli bölüme dayanarak aşağılamasına maruz kaldım. ama iş olanakları denildiği kadar dar değil, sonuçta boğaziçi üniversitesi. akademide de önü açık, bölüm müthiş olmasa da kötü de değil. türkiye standartlarında inanılmaz bile denebilir. sadece alakasız insanlarla tuhaf muhabbetlere giriyorsunuz bölüm üzerinden. anladığım kadarıyla türkiye’de insanlar birbirlerini durduk yere ezmeyi seviyor ve sosyoloji okumak davetiye çıkarıyor. çoğu kişi sosyoloji ne demek bilmiyor mesela ama aşağılıyor. ben özellikle fanatik bir sosyoloji aşığı da değildim, garip bir lisans hayatı geçirdim bu açıdan. bölüm müthiş, hayatımın anlamı diye de savunmak içimden gelmiyordu. işte çok aldırmıyorsanız insanların iğnelemesine bölümden pişman olmak için pek sebebiniz olmaz, ama taş olsa çatlar herhalde. 

Çok zor. Psikoloji bölümü ÇAP öğrencilerine sıcak bakmıyor, alım kontenjanını düşük tutup fazla yüksek bir standart uyguluyorlar. Tam tersi durum daha olası, psikolojiden girip sosyolojiyle ÇAP yapmak yani.

yürütebilirsiniz, iki bölüm de nispeten kolay bölümler. ancak psikoloji bölümü ÇAP öğrencilerine sıcak bakmıyor. neredeyse kimseyi almıyorlar. Önce psikolojiden girip sosyolojiyle ÇAP düşünüyorsanız ancak sorun yok.

Eğer garantili bir iş isteniyorsa bölüm tercihi şart. Fakat bir tık daha idealist olmamak için de sebep göremiyorum, ne de olsa bir kez yaşıyoruz. Okul bir paketle geliyor. Kimler arkadaşlarınız olacak? Kimlere hocam diyeceksiniz? Nasıl bir binada kalacak, ders göreceksiniz? Yabancı dil, iş, staj imkanları neler? Okul tercihi bir paket. Bölüm de bir noktada bir paket fakat daha genel boyutta. Bana kalırsa kendimize sormamız gereken soru, 50 yaşına geldiğimizde nerede olmak istediğimiz sorusu. Ne kadar kazanıyorum sorusuyla da paralel, bu. Nitekim bölüm para kazanmanın garantisini, üniversite ise bir noktada kazanabileceğimiz maksimum tutarı belirliyor. Fakat pek çok istisna da bulunuyor aksi yönde. Yine de benim fikrim, en azından genel mekanizmanın bu şekilde işlediği. İlla hukuk okuyacağım diye hem üniversite hayatınızı hem de kariyerinizi yakmayın. Veya illa örneğin ODTÜ diye, hiç alakanız ve tutkunuz olmadığı halde Yunan Filolojisi'ne girip geleceğinizi mahvetmeyin. Ölçülü ve emin bir karar, doğru karar olucaktır diye düşünüyorum.

Hocalar bir özel okulda sizinle ilgilenileceği kadar ilgilenmez, işleri güçleri vardır. Okul idaresi bazen gülünç derecede bürokratik davranır. (Yemekhane kartına fazla para yüklediğinizde geri almak için kapı kapı geziyorsunuz mesela) Okul çok kozmopolit bir yapıya sahip olmasına karşın kişiler arası tolerans o kadar da yüksek sayılmaz. Fiziksel bir çatışma asla olmaz, fakat sözlü olarak tartışmalar da bitmek bilmez. Yine de mucizevi bir şekilde gün sonunda neredeyse herkes birbirinin dostudur. İdare öğrencilerin kendilerini ifade etmesine karışmaz bu da renkli fakat bazen can sıkıcı pek çok manzara yaratır.

Devlet yurdu ve Superdorm isminde, iki yurt seçeneği var. Devlet yurdu prosedürü genel prosedüre dahil. Şehir dışında ikametgahı olan öğrencilere öncelik veriliyor. Superdorm ise nispeten daha pahalı ve nispeten daha konforlu kabul edilir. Yarı-özel bir işletme olarak kabul edilebilir. İki tür yurt da kampüsün içerisindedir. Öğrencilerin bir kısmı Hisarüstü mahallesinde, bir kısmıysa civar mahallelerde ev tutmayı tercih eder.

İş imkanları tamamen kişiye bağlıdır. Akademisyenlik, gazetecilik, uluslarası ilişkiler çalışan kurumlar, istatistik kurumları, danışmanlık şirketleri ve devletin çeşitli kurumlarında çalışılır. Örneğim, eğer sosyoloji doktoranız da varsa uluslararası bir istatistik kurumunda çalışabilirsiniz. Sosyoloji, politika ve felsefe ile beraber Amerika'da hukuk eğitimi için sık tercih edilen bir lisanstır. Okuduğum bölümden mezun olup bankacı olmuş ve olacak arkadaşlarım olmuştur. Psikoloji yüksek lisansı yapıp terapist olmak isteyen de çoktur. Fakat kişi kendisini geliştirmezse, sözgelimi yabancı dil, biraz istatistik, genel kültür, veya en azından yönelmek istenen alanda bir staja sahip olmadan iş bulmak kesinlikle mümkün değildir. İronik bir şekilde, bu sadece sosyoloji için değil iş imkanı garantili görülen pek çok başka bölüm için de geçerlidir.

Sosyoloji bölümü 1960larda, post ikinci dünya savaşı döneminde artan sosyal değişimi anlama ve planlama meyiliyle popülarite kazandı. Günümüzde ise popularitesini antropoloji ve şehir sosyolojisi alanlarına bırakmıştır. Sosyoloji düşünülenin aksine psikolojiden çok ekonomiye ve istatistiğe yakındır. Matematiksel verilerin yorumlanması ve anlamlandırılması için olmazsa olmaz bir bölüm. Ne var ki, ülkemizde genellikle oldukça sözel bir lisans eğitimi veriliyor. Bu da daha çok bir genel kültür alanı olarak algılanmasına sebep oluyor. Sosyal bilimci olmak isteyen herhangi birisinin ana bölümünün sosyoloji olması oldukça uygundur.

Eğer yurt dışında Ivy League ayarında bir okula gitmek istiyorsanız, Boğaziçi bunun için en uygun yer. Yabancı dil eğitimi, hocaları ve genel olarak rahat ve akademik atmosferi nispeten bu okuldan yurt dışına başvurmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca köklü bir eğitim kurumu. Çoğu istenilen okul, çok fazla başvuru aldığından köklü olmayan okullardan başvuru kabul etmiyor. Açıkçası akademik çalışmak isteyen birisi olarak ben çok faydasını gördüm.

Benzer Kişiler

Selin Deniz Şimşek
Selin Deniz Şimşek
İnsan Kaynakları Grup Müdürü , METRO Türkiye
Levent Allovi
Levent Allovi
L’Oréal Proffessionel Marka Müdürü, L'Oréal
Ebru Kantoğlu
Ebru Kantoğlu
Kurumsal İletişim Müdürü, Doğuş Otomotiv
Berker Yağcı
Berker Yağcı
General Manager, Blueground
Elif Belbez
Elif Belbez
Ürün Geliştirme ve Kalite Güvence Grup Yöneticisi, Tat Gıda ve Düzey Pazarlama
Muammer Efe Karanisoğlu
Muammer Efe Karanisoğlu
Tüzel Kredi Sistem ve Risk Analitikleri ITP, ING
Aslı Akyol
Aslı Akyol
Hayat'ı Keşfet Kalite Stajyeri, Hayat
Gülsu Özkan
Gülsu Özkan
Accounting & Tax Manager, Colgate-Palmolive
Hüseyin Çil
Hüseyin Çil
Bölge Finans Lideri (I&I İş Birimi), Pfizer
Hande Asmaz
Hande Asmaz
Management Trainee, Mayen CRM
Cavit Yantaç
Cavit Yantaç
Yazılım Geliştirme Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı, Microsoft
Aydın Çetin
Aydın Çetin
Senior HR Business Partner - Hygiene, Reckitt Türkiye
Mehmet Uçar
Mehmet Uçar
Kurumsal Satış Yöneticisi, Türk Telekom
Işılay Ece Dalfidan
Işılay Ece Dalfidan
Yetenek Yönetimi & Akademi, BSH
Derya Ayyıldız
Derya Ayyıldız
İnsan Kaynakları Grup Yöneticisi, Tat Gıda ve Düzey Pazarlama
Ali Murat Alkanlı
Ali Murat Alkanlı
Hizmet ve Çözüm Geliştirme İcra Kurulu Üyesi, Arvato CRM Türkiye
Arzu Eralp
Arzu Eralp
Director of Interior and Product Design, Blueground
Cem Açık
Cem Açık
Pfizer Türkiye Genel Müdürü, Pfizer
Selen Kartal
Selen Kartal
Global Sales Enablement and Expansion Director, Insider
Rengin Özeren
Rengin Özeren
Regional Assistant Brand Manager, Colgate-Palmolive