Hem seviyorum hem de sevmiyorum.
Hangisinden başlayacağımı bilmiyorum ama kısaca açıklamak gerekirse; bir yılda 11 ay yani 3 dönem okul sürmesi, cumartesileri ders olması(eğer pazarlara sınav konulursa bir hafta 7 gün değil 14 gün oluyor. ),sosyal aktivitelerin az olması(bunu okulun yeni açılmasına bağlayabiliriz),otel gibi bir yurt olmasına rağmen yurdun iyi yönetilememesi(ki yeni açıldı bir de!!!),tatil kavramını bu okulda unutmak ve de en önemlisi sınıflarda ve amfilerde klimayı geçtim, vantilatör bile olmaması ve kampüsün küçük olması.
Edit: 2012'den beri klima ve havalandırma sorunumuz halledildi çok şükür.
Öncelikle başta TOBB ETÜ’yü yeni açılmış bir üniversite olduğu için duymamıştım.Tercih zamanında üniversiteleri araştırırken adını duydum ve yazdım diyebilirim.Ortak eğitim programı olması benim çok ilgimi çekmişti. Ayrıca arkasında TOBB’un desteği olmasının da bir etkisi oldu diyebilirim.Fakat esas nedenin ÖSS’de aldığım puan ve gelen tercih sonucu olduğunu söyleyebilirim.Unutmadan ikinci yabancı dil olması da ilgimi çekmedi değil.
Kesinlikle hazırlık oku. Bölüme geçince bir şey olmuyor daha fazla yoruluyorsun ve boş vaktin olmuyor. O yüzden hazırlığını oku , lise yorgunluğunu üstünden at, gez,toz ama ingilizceyi de öğren ve toefl'ı geç hem de iyi bir dilin olsun. Bu sayede bayağı bir arkadaş da edinirsin. En önemlisi üst dönemden arkadaşların olsun ki ilerde yardımcı olurlar. Bölüme geçiyorsan 4'e gelsen dahi hiç bir zaman eski defterleri ve ders notlarını atma çünkü yardımcı oluyor. Okulun cafelerinde işsiz gibi batak atmayın karizmayı çizdirmeyin. Sultan restorantın yemeklerine dikkat(köfte özellikle).
Üniversitede burslu oranı gayet fazla zaten. Herhangi bir bölümün sayfasına girdiğinizde burs oranları ve öğrenci sayıları,sırası vs. yazıyor. Dolayısıyla üniversitede kesinlikle böyle bir ayrım yok. Dersler açısından da burssuz öğrenciler bile burslu öğrencileri gayet geçebiliyor. Ortam gayet iyi, bu konuda herhangi bir sıkıntı olmuyor. Sadece arabasıyla gelen çok kişi var fakat bu da bir sıkıntı yaratmıyor. Bu konuda ise diğer büyük vakıf üniversitelerinde lüks harici araçlarla üniversiteye millet zorlanırken burda gayet vosvos'unuzla bile gelebilirsiniz.
Öncelikle bölüm gayet geniş iş alanına sahip. Mezun olduktan sonra istediğiniz alana yönelebilir, başka alanlarda da çalışabilirsiniz. Başlıca alanlar haberleşme, radar, sinyal ve sinyal işleme, nanoteknoloji, enerji ve dağıtım, biyomedikal, optimizasyon, bilgisayar olarak sıralanabilir. Bu biraz da öğrenciye bağlıdır ama dediğim gibi iş alanı gayet geniştir. Eğer iyi bir öğrenci iseniz gayet yüksek maaşlı şirketlerde de çalışabilirsiniz. İş imkanları gayet çoktur. Daha detaylı araştırma için internette araştırma yapmanızı tavsiye ederim.
Gece 12 de hayat biter(cafeler, ulaşım vs). Ayrıca arabanız filan varsa bazı uzak yerlere gidebilirsiniz fakat diğer türlü şehirde alışveriş merkezlerinden başka bir şey yok. Tabi öğrenilmesi kolay bir şehirdir fakat zaman geçtikçe bazı iyi,ucuz ve de güzel mekanları kendiniz keşfederseniz biraz olsun rahatlarsınız. Ama özellikle bir kıyı şehrinden geliyorsanız biraz canınız sıkılabilir. Bazen de insanları soğuktur.
Ankara memur şehri olduğu için İstanbul'a kıyasla biraz daha ucuzdur ve sakindir. Çok uzak ya da ters tarafta oturmuyorsanız ulaşımı kolaydır. Eğer olurda kaybolursanız hemen kızılaya nasıl gideceğinizi sorun zaten oraya vardıktan sonra da istediğiniz her yere gidebilirsiniz çünkü şehrin bir tane merkezi var diyebilirim.
Ortak eğitim programı ve ikinci yabancı dil eğitimi.Böylece mezun olduktan sonra hem iş tecrübesi edinmiş oluyorsunuz hem de İngilizce harici bir yabancı diliniz daha olduğu için farklı ülkelerde rahat iş imkanı bulabiliyorsunuz.Ayrıca akademik eğitimi de gayet iyi diyebilirim.Bu konuda gerçekten gelecek vaat ediyor.
Liseden beri aklımda mühendislik vardı diyebilirim çünkü başka bir mesleği yapabileceğimi sanmıyordum.Türkiye’deki mühendisliklere bir bakarsak da bilgisayar için gerçekten farklı düşünme gibi bir yeteneğinizin olması, endüstri için her bir şeyden az bilip fakat esas ne iş yaptığı belli olmaması, makina ve inşaat içinse bölümde kız olmadığı için abaza damgası yememek :) ve diğer mühendisliklerde yeterince iş alanı olmaması diyebilirim.Bu yüzden mezun olduktan sonra yapılabilecek işlere bakarsak kendime en uygun mesleğin elektrik-elektronik olduğunu söyleyebilirim.