Dışına çıkınca çok özlenilmesi
Kampüs içinde iki tane kampüs dışında iki ya da üç tane KYK yurdu var. En son yenileri yapılıyodu pandemiden önce. Yurtların kuralları var tabi ki ama kimseyi sıkıntıya sokmaz pek. Yemekleri ve wifi bağlantısı çok iyi olmasa da diğer imkanları güzel genelde.
Erasmus öğrenci değişim programı olmakla birlikte staj programı ve akademisyen değişim programı da var. Aynı zamanda Mevlanayla da Asya ülkelerine ve bazı Avrupa ülkelerine gidebiliyorsunuz. Yurtiçinde de Farabiyle ülkemizdeki başka bir üniversiteye dönemlik gidebiliyorsunuz.
Kesinlikle seviyorum.
Çok güzel cıvıl cıvıl bir şehir. Üniversite ortamı ve festivalleriyle her zaman canlı ve yapacak bir şeyleriniz olur. Gezilecek çok yer var ve kebabın, muzlu sütün tadına doyamazsınız. Ulaşımı çok rahat. Gece dışarda olursanız saat başı otobüsler geliyor sabah 5 e kadar otobüs var. Havalar da kasımın ortalarına kadar sıcaktır ama yağmuru çok serttir, şubata kadar yağar ara ara.
Çok üst düzey diyemem ama kötü de değil. Üniversiteler arasında bulunduğu konumla doğru orantılı bence yani ortalama bir eğitim kalitesine sahip. İstisna hocalar hariç tabi ki.
İngilizce öğrenmek zorunda olduğunuz için bu durum sizi biraz yavaşlatabilir. Türkçe okumak yanlış değil çünkü İngilizce eğitim verip Türkçe eğitim verenin kalitesine erişemeyen okullar da var o yüzden biraz tercih meselesi.
Nerde okursanız okuyun İngilizceniz olmak zorunda
Kurumdan kuruma değişiyor genelde ama çoğunlukla eskisi kadar önemli olmadığını düşünüyorum çünkü okuduğunuz üniversite ne kadar iyi olursa olsun siz yeterince donanımlı değilseniz bu hiçbir işe yaramaz.
Kira fiyatları evin yaşına, durumuna, oda sayısına, konumuna göre değişiyor. Tahmini 800-2000 arası bir skalası vardır. Genelde barajyolu, beyazevler, özalda oluyor öğrenciler. Yurt fiyatları da özel yurtlarda aylık 1000-1500 arasıydı en son. Devlet yurdunda da 220-350 arası yine değişiyor.
Bence ilk yıl yurtta kalıp ev arkadaşı bulduktan sonra eve geçmek mantıklı olur. Yurtta kalmak da tercih edilebilir özellikle devlet yurtları rahat o yüzden karar vermek zor.
Normal yaşam şartları çok pahalı diyemem ortalama düzeyde aslında ama ev kiralarının biraz yüksek olduğunu düşünüyorum.
Teknolojinin az etkin olduğu görüşüne katılmıyorum. Aksine teknoloji kullanımınız ne kadar iyise o kadar iyi bir endüstri mühendisi olabilirsiniz. Hatta teknolojik gelişmeleri takip etmeyip yerinizde sayarsanız işinizin zor olduğunu söyleyebilirim.
Mühendisliklerin çoğunda belli sektörlerde çalışma imkanları vardır ancak Endüstri Mühendisliğinde kesinlikle böyle bir sınır yok. Kendi işinizi de kursanız öğrendiklerinizi uygulayabilirsiniz. Aynı zamanda mühendislik eğitimiyle birlikte yönetime yönelik aldığımız dersler de en büyük farklardan biri sanırım.
Fiziği lisede çok sevmezdim ve açıkçası pek yapamazdım da. Mühendisliklerin hepsinde ilk yıl bir fizik alırsınız sonraki yıllarda detaya girersiniz mukavemet, statik, akışkanlar vs bir sürü konusu var ve ben bunlarla boğuşmak istemedim açıkçası. Aynı zamanda Endüstri Mühendisliğinin kendi yolunu kendi çizebilmesi yani istediği departmanda istediği sektörde çalışabilmesi de ayrı bir özgürlük hissiyatı oluşturuyor. Öğrenim süreci boyunca aldığımız matematik ve analiz becerilerini kullandıran dersler, farklı bakış açısı kazandıran ve iyi ki bu bölümü okuyorum dedirten sebeplerden oldu.
Üretim
Planlama
İnsan Kaynakları
Finans
Ar-Ge
Bilgi Teknolojileri
Tedarik Zinciri
Pazarlama
Satış...
Aslında çalışılabilecek hemen her departmanda çalışma imkanına sahibiz.
Okurken alacağınız derslerden ve içinde bulunduğunuz aktivitelerden, projelerden, ödevlerden az çok hangi departman ne yapıyor anlayabiliyorsunuz. Bunun için konferanslara ve seminerlere katılıp o işi yapan kişilerden duymak da çok önemli ama özellikle staj yaptıktan sonra nerede çalışabileceğinize, hangi alanın daha çok ilginizi çektiğine daha rahat karar verebiliyorsunuz. Baştan belirlemek çok mümkün değil yani.