Paramla okumak istiyorum diyenlerin tercihi.
Birçok şehirdeki devlet üniversitesi hukuk fakültesine puanımın yettiği ancak ne yazık ki İstanbul'da devlet tutturamadığım bir dönemde, içimdeki bastıramadığım İstanbul hevesine tek çare olarak İstanbul Aydın Üniversitesi'ni gördüm yazdım ve tam burslu olarak kazandım.
Tercih edeceğiniz üniversitenin konumu, sosyal alanda kendini gösterebilmesi, teknolojik alt yapısı, akademik kadrosu, laboratuvarları ve Yabancı dil öğretme konusunda ki hassasiyeti önemli. işte bu yüzden İstanbul Aydın Üniversitesi..
Burayı seçmemde ki en büyük etken öncelikle bölümümün çok az üniversitede yer alıyor olması . Okulumdada suan 2.senesi ayriyetten aydının butün kampüslerinin bir arada olup Kampüs içinde sıcak bir ortam yaratiyo olmasi
Gelişim üniversitesimden yatay geçiş yaptım aydin universitesine çok memnunum ve memnun kalicam gibi gözüküyor neden aydın çünkü , Uluslararası diploma eki olan mezunlarinin elini hic bırakmayan bir universite güvenim tam bu konuda elbet her universite hakkında dedikodu yapılır fakat meyva veren ağaç taşlanir. Ciddi bir eğitim almak istiyorsaniz her bölümü kaliteli bir okuldur
Hocaların bir çoğunun aynı zamanda okul dışında bir etkinliğinin bulunması. Örn; bir hocamız tohum otizm okulunun kurucusuydu.
Bi kere okulda size yönelik mutlaka 2 3 klüp bulabiliyosunuz.Bir çok aktivite okul içi veya dışı olsun gerçekleştiriliyor.Okulun yüksek lisans ve hazırlık dışında bütün kampüsleri bir arada Floryadaki ana kampüste bulunmaktadır. Ayrıca bölümumle alakali olmasi nedeniyle okulun Atatürk havalaalanina yakın olması,hergeçen dakika geçen uçakları gormeniz ayrı bi keyif
Ders ciddiyeti , cafeleri , kampüsunun büyüklüğü, kaliteli eğitim
Gözlemlediğim ilk artı benim için, öğretilen bilgi geniş tutulmaya çalışıyor. Kendi bölümüm için konuşmak gerekirse, kanalize olabileceğim çok fazla yol var. Eğer bana öğretilen bilgi tek yönlü olsaydı kendimi o yolda ilerlemek zorunda hissedebilirdim. Ama tek bir programlama dili, algoritma vb. üzerinde durmak yerine üzerine yoğunlaşmayı seçmem için çoğu seçenek sunuldu.
İkinci olarak, belki tam anlamıyla olması için zaman gerekse de dersleri pratiğe dökmek konusunda güzel çalışmalar olduğunu söyleyebilirim.
Üçüncü olarak, yeni yeni gelişen ve büyüyen bir okul olmasına rağmen, çok uzun yılların tecrübeleriyle iç içeymişsiniz hissini yaşayabilmeniz.
Canım şehrimin hukuk fakültesinin değerini anlamamı sağladı ama ne yazık ki çok geç
Ayrımı kendiniz yapacaksınız bir süre sonra. Çoğu insanın arasından sıyrılmaya çalışacaksınız...
Hiç alakası yok burslu ya da burssuz ayrımı ayrıca siz söylemeden kimse bilemez
Herhangi bir ayrım yok. Kimse söylemediği takdirde belli olan bir durum değil.
Ben tam burslu olmama rağmen böyle bir şey görmedim.
Hocamızın bize müşteri diye hitap etmesi okulundan soğumaya en büyük etken.
Bu sene YÖK kararıyla hukuk fakültelerinde hazırlık kaldırıldı ancak bizim okulumuzda hazırlık okuyan hukuk öğrencileri nedense bundan faydalanamadı. Geçmek çok zor. Devam zorunluluğu var elbette fakat size kaç gün olduğu senenin sonunda söyleniyor. Tamamını bitirebilme işleyebilme muradına asla eremediğiniz kitaplara yüzlerce lira vermek zorunda kalıyorsunuz. Hepsini boşverin, toplasanız bir metrekarelik bir yeşil alan var. Okul desen öğrenci dolu, nefes alamıyorsun. Diploma almak isteyen parayı basıp giriyor. En çok tercih edilen vakıf üniversitesi bizim okuldur doğru fakat bu kötü bir şeydir. Barajı geçeni alıyor işte okul. Gerçekten hukuk okumak istiyorsanız buraya gelmeyin. Sosyal hayat, yeşillik, temiz hava istiyorsanız yine gelmeyin.
Sonuc itibariyle Özel üniversite ve belli bir doner sermaye'ye bağlı ama bunu biraz fazla düşünmesi.
Sosyal aktivite yoksunluğu. Üniversitede bir sosyal aktivite yoksunluğu söz konusu. Bu sadece okulla alakalı değil aynı zamanda öğrencileri ile de alakalı. Her kafadan insan yok sanki bu okulda. Öğrencilerin hareketleri, seçimleri, istekleri fazla tekdüze, fazla sıradan. İnsanların karşılıklı rol kestiğini hissedince samimiyet duygularınız köreliyor biraz.
Hocalar ile öğrencilerin arasındaki ilişkilerin bazen devlet memuru-vatandaş seviyesine inmesi can sıkıcı. Hocaların "bugün git, yarın gel" tavrı olmamalı, problem çözme konusunda istekli, teşvik edici olmaları gerekliliğine inanıyorum.
Girişimcilik konusunda gelişmeli. Buna öğrenci olarak da, hoca olarak da herkesin üzerine düşmesi gereken bir konu olarak bakıyorum. Elle tutulur şeylerin ortaya çıkması, öğrencilerin buna önayak olması lazım. Ne yazık ki 4 yıllık öğrencilik hayatımda hiç bir hocada bu isteği, koşuşturmayı görmedim.
Yıl içinde yapılan inşaat çalışmaları.
Bölüm ücretlerinin pahalılığı :)
Evet Seviyorum
Tam anlamıyla çok seviyorum diyemem...
İngilizce bölümü tercih etmeler ve okulun erasmus ve diğer öğrenci değişim programlarına başvurmalarını, Etkin ve güzel olan bir öğrenci kulübü seçip etkin rol almalarını ve hocalarından çok fazla bilgi öğrenmeye çalışmalarını, yakın olduğu arkadaşı ile beraber kariyeri üzerine çalışmasını.
Meşhur C kantinin dalgasına kapılıp derslerinizi ihmal etmeyin :)
Tam burslu gelecekeniz gelmeyin. Puanınızı, lise hayatınızdaki o çalışmanızı harcamayın. Ben yaptım, kimseyi dinlemeden geldim buraya, geri dönemiyorum pişmanım siz yapmayın.