- Kulüplerin "mentor" programları oluyor. Sizi üst sınıflardan bir koç ile eşleştiriyorlar, siz de aklınıza takılanları soruyorsunuz. Bu programlara katılın, ben çok faydalandım.
- İnsanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Unutmayın ki herkes yeni geldi ve yeni arkadaşlar arıyor.
- Bilkent'e özel 2. el satış sitelerinden faydalanın.
http://goto.bilkent.edu.tr/trader/
http://biltrader.net/
- İngilizceniz çok iyi olsa bile, eğer ekonomik kaygınız yoksa veya bursluysanız, kesinlikle hazırlığı atlamayın. Hazırlık sadece ingilizce öğrenmek için değil, aynı zamanda liseden üniversiteye geçişi rahatlatan bir dönem. Ayrıca farklı bölümlerden arkadaşlarınızın olmasını sağlar.
- İngilizceniz orta / kötü ise hazırlıkta derslerinize önem verin, 1 yıldan fazla hazırlık okumak hoş değil. Unutmayın ki bütün dersleriniz İngilizce olacak.
- En az 1 yıl yurtta kalın. Yurt ortamı eğlenceli bir şey, ayrıca yine çevre yapmanızı sağlar.
- Son olarak güzel bir +4 yıl sizi bekliyor. Tadını çıkarın ^_^
Sağda solda garip garip şeyler duyarak geldiğiniz üniversitenin aslında öyle olmadığını fark edeceksiniz, öncelikle rahatlayın.
Burslu/Burssuz ayrımı yok, bu yüzden yaklaşık 4-5 sene sürecek güzel kemik arkadaş çevresi edinmeye çalışın.
Bir dönem dahi olsa hazırlık okuyun, iyi bir arkadaş çevresinin temelleri genellikle burada atılır. Direkt bölüme gelip, saf saf gezenlerden olmayın. Hazırlık biraz sıkıcı olsa da, muhabbeti keyiflidir.
Kulüpleri takip edin, katılın, gerekirse görev alın. Sosyal çevrenizi ve etkinliğinizi artıracaktır. Çünkü unutmayın Bilkent eğitimi ağır bir üniversite, çoğu şeye vaktiniz kalmayacak kadar derse boğulacaksınız. Genellikle bu ilk sene ve son sene olur. Bazı bölümlerde ise her sene olabilir. Asosyalseniz eve çıkmak yerine, yurdu tercih edin. Çevreyi geliştirmeye ve kaynaşmaya etkendir. Sonraki senelerde eve çıkınca daha güzel olur.
Önce sonbaharda, sonrasında da ilkbaharda Bilkent çimlerinin tadını çıkartın. Özellikle kışın çok ararsınız o güneşi..
Son olarak, Eng101/102 hocalarınızı iyi seçin ve devamsızlıktan kalmayın. Birinci sınıftan sonra programınızı çok fazla işgal edecek bir takvime sahip. Kendinizi salmayın, çünkü dördüncü sınıfa kadar bu dersi alanlar bile vardır.
Son olarak ise, tadını çıkartın. 4 sene çabuk geçiyor (:
MT adında çok eğlenceli bir kulüp var bölüm ayrımı gözetmiyor kesinlikle katılın. Üniversite hayatınız daha anlamlı, eğlenceli ve yararlı geçecektir.
Bilkent, sosyal imkanları Türkiye'deki birçok üniversiteye kıyasla bir hayli fazla olan bir okul. Her zevke göre öğrenci kulüpleri mevcut. Yeni başlayanların üniversiteye adımlarını attıkları ilk günden itibaren onları farklı deneyimlere çekmeye çalışan sosyal aktiviteler ve kulüpler olacak. Biraz akışına bırakıp çekildikleri yöne gitmelerinde fayda var. Beğenmezlerse başka arayışların içine girebilirler ama en beğendiklerinde karar kılıp devamlılık göstermek ve üniversite hayatından başka bir yerde edinemeyecekleri tecrübeleri edinmek belki de en büyük kazanımları olacaktır.
Hazırlığı elden geliyorsa bir dönemde atlamak ve irregular öğrenci olmak en büyük tavsiyem olabilir. Kimi dersler için irregular olmak cok büyük bir avantaj ve bana kalırsa 3.5 yılda bitirmek gibi bir isteğiniz yoksa çok daha rahat.
Bir diger onerimse eng101 ve eng102 derslerinde her şeyden çok hocaya dikkat etmek. Dersten alacağınız not hocanızla doğrudan doğruya ilgili maalesef.
Rahat olsunlar. Biz yaptıysak, herkes yapar :)
Derslerle alakalı tavsiye vermiyorum; çünkü her bölüme, her öğrenciye, her derse göre değişir. Başlayınca yavaş yavaş çözersiniz zaten; ama tecrübelilerden de yardım istemekten çekinmeyin :)
Onun dışında, mümkünse bir şekilde yurt dışı deneyimi yaşayın.
Kulüplere üye olun, etkinliklere katılın. Kitap okuyun, film izleyin, tiyatroya, konserlere gidin. (Ha bir de Devrim'e gidin :) )
Kampüsün tadını çıkarın.
76'da oturun, bulduğunuz çimlerde yatın yuvarlanın, sakin köşelerini keşfedin, geceleri çıkın kampüste dolaşın, yazının kışının baharının kendinize göre ayrı ayrı güzelliklerini bulun, o güzelliklere doyun.
Bilkent'i sevin, arkadaşlar edininin ve onları da sevin, yurtlardaki kedilerini sevin, ama başıboş dolaşan köpeklere dikkat edin.
Birinci sınıf genelde tüm bölümlerde kolay oluyor. Bu yüzden boş vaktinizi üniversitede veya Ankara'da iyi değerlendirmenizi tavsiye ederim. Bilkent'in kütüphanesi açık ara Türkiye'deki en iyi üniversite kütüphanesi. Bu kaynağı kullanmamanın çok büyük bir hata olacağını düşünüyorum. O da size yetmezse Milli Kütüphane'ye uğrayabilirsiniz. Ayrıca okulda klasik müzik konserleri veriliyor. Okul dışında da, Ankara'da ara sıra önemli tiyatro oyunları da olabiliyor. Ayrıca birinci sınıfta bölüm dersleriniz az olacağından diğer bölümlerle daha çok tanışma şansına sahipsiniz(İngilizce gibi derslerden dolayı). İnsanları tanımanın size ileride çok faydası dokunacaktır çünkü o insanların ileride farklı farklı sektörler ve işlerde önemli konumlara gelmeleri çok olası. Son olarak ilk sene dersleri sallamamanızı öneririm. Çünkü en kolay not ilk sene alınıyor. İlk sene alacağınız yüksek notlar sonraki senelerde sizi rahatlatabilir.
Eğer henüz sınava girmediyseniz, burslu gelmek için uğraşın. Hem aileniz için hem de sizin için büyük rahatlık olacaktır. Ayrıca eğer hazırlık okumayacaksanız daha ilk günden çalışmaya, ödev yapmaya hazır olun çünkü ödev, araştırma konusunda hiçbir üniversite Bilkent'in eline su dökemez. Ama gözünüz korkmasın her şekilde bitiyor ve zamanında teslim ediliyor o ödevler bir süre sonra da sorumluluk bilincinizin inanılmaz geliştiğini fark ediyorsunuz.
Eğer İngilizce'nin çok çok iyi durumda değilse kesinlikle hazırlık okuyun, zaman zaman sıkılsanız da hayatınızın hem en eğlenceli hem de vaktinizi iyi kullanabilirseniz kendinizi en çok geliştirebileceğiniz yılını geçireceksiniz.
Hyatanın en güzel anlarını yaşayacağın zamanlardasın, derdi annem. Şimdi onun ne kadar haklı olduğunu anlıyorum. Her türlü maceraya atılmak, her çılgınlığı yapmak için bence inanılmaz bir yerdesiniz. Okulun sunduğu eşsiz imkanlardan faydalanmalısınız. Bunu yaparken hem eğlenmeli hem de öğrenmelisiniz. Eğlenmekten kastım asla zil zurna sarhoş olup kendinden geçmek değildir. Mesela kışın karda poşetlerle kaymak, deli divane topluluklara katılmak, okuldaki her seminer,toplantı vs.ye katılmak, kütüphanede kitapların tadına varmaktır.
Bir de çimlerde oturup çekirdek çitlemek ve Cafe Break'te kahve içip arkadaşlarla sohbet etmek süperdir.
Ama bence bunlardan daha önemlisi; Bilkent size kişisel gelişiminiz için her türlü imkanı sunar. Mezun olurken kaliteli bir özgeçmişle mezun olmayı ihmal etmeyin.
Kesinlikle akademisyenlerde mümkün olduğunca fazla faydalanmaya bakabilirler. İş, kariyer ve sosyal anlamında gelişmek için MT başta olmak üzere bir öğrenci kulübüne aktif bir şekilde katılmaya özen göstersinler.
Bilgisayar mühendisleri için tavsiyem mutlaka öğrendiklerini pratik yaparak geliştirsinler ve çeşitli olasılıklarla geliştirdikleri projeleri test ederek kendilerini geliştirsinler. Bölüme başlamadan önce adaylar, burasının sadece KOD yazmaktan ibaret olmadığının farketmeliler. Bilgisayar mühendisliği ile kendi gelişiminiz için açık ve meraklı olmanız gerekiyor.
Hazırlık okumanızı öneririm sınav senesi sonrası keyfinize bakın ve ingilizcenizi geliştirin çünkü derslerde zorlanmanız ve hakkını veremeyerek okumanızı tavsiye etmem
Hazırlıkta kalmayın
yani tavsiye vericek kadar böyle yüksek şeref öğrencisi falan olmadım ama, ders notu tutmanın, derse gitmenin asistanları işi anlayana kadar darlamanın ekmeğini yediğimi söyleyebilirim.
Topluluklara katilsinlar, stajlara yurtdisina ciksinlar, okulda sosyallessinler, ortalama cok kotu olmadigi surece onemli degil. Onemli olan kazanilan tecrubeler.
Önyargıları kafaya takmayın. Kimileri Bilkentliler için "havalı" veya "baba parası yiyen" gibi terimler kullanır. Kimileri Bilkentliler ister istemez cümle içinde ingilizce kelime kullandıklarında hava attıklarını düşünür. Özetle ne siz karar verirken burada burnu havada insanlar arasında boğulacağınızı düşünün ne de girdiğinizde insanların sizi burnu havada düşünmesini kafaya takın.
Aynı şekilde mezun olur olmaz çok iyi yerlere gelecekmişsiniz gibi hayallere kapılmayın. Diploma önemli görünebilir ama o diplomayı alana kadar Bilkent'in imkanlarını mümkün olduğunca değerlendirip kendini geliştirebilmek daha önemlidir.
-Ogrenci kulüplerinden ilginizi cekenlerin tanisma toplantilarina gidin ve sonrasinda ozellikle ilk senenizde, ders acisindan daha rahatken, kulüplerde aktif olarak yer almaya calisin. Bu hem okula yeni gelmis ve cok fazla kisiyi tanimiyorken sosyal cevrenizi olusturmaniza yardimci olacak hem de okulu daha kisa surede benimsemenizi saglayacaktir.
- Bence en azindan ilk sene yurtta kalin. Oda arkadaslariniz, tabii sorunlu tipler degillerse, yeni girdiginiz bu ortamda kendinizi daha rahat hissetmenizi sagliyorlar. Kendi görüsüm olarak, 3 kisilik odalari tavsiye ediyorum. 2 kisilik oda hakkim olmasina ragmen ben 3 kisilik odada kaliyorum. Hem oda genislikleri oldukca iyi hem de oda arkadaslarinizdan biriyle anlasamasaniz bile digeriyle anlasabilme olasiliginiz var. Yurtta kalinca aksamlari kampüste vakit gecirerek okula daha rahat adapte oluyorsunuz.
-Derslere olabildigince katilim göstermenizi tavsiye ederim. Hem ilk zamanlarda insanlarla tanismaniz acisindan iyi olur hem de gidemediginiz bir derste not isteyebileceginiz, o derse calisirken yardimlasabileceginiz birilerinin olmasi bence önemli. Bunun gerceklesebilmesi icin de derslere olabildigince katilmaniz gerekiyor.
Bilkent'i düşünüyorsanız emin olun ki sizi çok güzel bir üniversite hayatı bekliyor. Önceki sorulara verdiğim yanıtları mutlaka okuyun, kesinlikle yardımcı olacaktır...
Bilkent'i en dolu şekilde yaşamak isteyenler için aşağıya 3 altın kural yazıyorum, benden söylemesi ;)
1)Derslere gidin!: Bu okulda bölümünüz ne olursa olsun derslerde bulunmanız sizin sınav öncesi çalışmak zorunda olduğunuz tonlarca yükü azaltacaktır çünkü hep sınıfta anlattıklarından sorarlar. Dersler zor değil, kimseye kanıp sizi korkutmalarına izin vermeyin, çalışınca oluyor bana güvenin.
2)Çevre edinin!: Kişi dersi aldığınız değerli profesörünüz de olsa, yanınızda oturan sınıf arkadaşınız da sakın insanlarla tanışıklık ve yakınlık kurmadan bitirmeyin okulu. Her bağlantınızın size gerek okurken gerek mezun olduktan sonra ne kadar fayda sağlayacağına siz bile inanamayacaksınız.
3)Aktif olun!: Okulda gerçekten kimse tarafından sayısı bilinmeyen kulüp etkinlikleri yapılıyor. Çok tecrübeli, faal ve dinamik öğrenci topluluklarından mutlaka birinde aktif olarak görev alın, kendinizi sosyal olarak da geliştirin. Bunun dışında, spor ve sanat alanındaki Bilkent farklarını da yaşayın, bu okulda siz yapmak istedikten sonra sizi tutacak hiçbir şey yok, aksine herkes kırmızı halı seriyor ayaklarınızın altına.