Açıkçası üniversite tercihi yaptığım dönemde son iki haftaya kadar hiç aklımda olmayan bir üniversiteydi Bilkent Üniversitesi. Tercih zamanında gelip kampüsü görmem ve araştırmalar yapmam neticesinde Bilkent Üniversitesi'nin hem sosyal hem akademik yönden bir üniversiteden beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını gördüm ve Bilkent Üniversitesi'ni tercih ettim.
Eğer İngilizce'nin çok çok iyi durumda değilse kesinlikle hazırlık okuyun, zaman zaman sıkılsanız da hayatınızın hem en eğlenceli hem de vaktinizi iyi kullanabilirseniz kendinizi en çok geliştirebileceğiniz yılını geçireceksiniz.
Burslu-burssuz şeklinde bir ayrımla şimdiye kadar hiç bir şekilde karşılaşmadım. Kimse yakın arkadaşları dışında kimin burslu kimin burssuz olduğunu bilmez zaten.
Endüstri mühendisi, sağlıktan imalata hemen hemen bütün sektörlerde ve birçok farklı çalışma alanında(üretim, pazarlama, satış, insan kaynakları, ar-ge vs.) çalışma imkanına sahiptir.
Diğer üniversitelerdeki vize-final odaklı notlandırma sisteminin aksine Bilkent'in öğrencilerini ödev ve quizlerle sınaması diyebilirim. Bu durum bazen sizi derslerle sosyal etkinlikler arasında tercih yapmaya zorluyor.
Fiziki imkanları(kütüphane, spor salonu,laboratuvarlar, ulaşım imkanları gibi) ve kampüsteki hemen hemen her türden insanla karşılaşabileceğiniz sosyal ortamı.
İlköğretimden bu yana sayısal derslerim her zaman iyiydi, bu lisede de devam etti. Ancak ben sayısal yeteneğimin yanında insanlarla sürekli diyalog halinde olabileceğim bir meslek sahibi olmak istiyorum ve endüstri mühendisliği bu konuda beklentilerimi karşılayan bir bölüm. Tabi bunun yanında herkesin bildiği gibi birçok farklı sektörde ve iş alanında çalışma imkanı ve yetkinliğine sahip bir bölüm olması da bu tercihime sebep olan etkenlerden.