Evet, okulumu seviyorum.

Öğrenciler genellikle kantin ücretlerinin pahalı olmasından yakınıyorlar ama yemekhanemiz de var, ve yemekleri gayet güzel. Kantinlere göre de çok uygun. Ring ücretini gereksiz bulanlar var. Bir de ulaşım konusunda eğer Maltepede bir yerdeyseniz kolay fakat otobüsle falan gelecekseniz, biraz sıkıntı oluyor. Çünkü bazı saatlerde çok seyrek oluyor otobüs.

Okulumun en sevdiğim yanı akademik kadrosudur. Kampüs üniversitesi olması da çok iyi benim için. Kimileri okula bak dağ başında falan derler ama ben bir üniversitenin izole bir alanda olmasını çok desteklerim. Çift anadal, yandal seçeneklerinin genişliği de güzel. Mesela bir seminer düzenleyeceksiniz, hiçbir şekilde salon bulma gibi bir sıkıntınızın olmuyor. Çok fazla salona sahip. Ayrıca 10.000 kişilik açık hava tiyatrosunun olması… Mesela radyo, sinema ve tv okuyorsanız eğer bir sürü plato var okulda.

Ben tam bir sosyal bilimciyimdir. Mühendislikmiş, tıpmış bana çok uzak şeyler. Sırf çok para var diye bir meslek tercihi yapamam; zaten öyle bir tercih yapmakta mahalle terimiyle bana biraz kezbanca geliyor :) Sonuçta benim yaptığım meslekte mutlu da olmam gerekiyor, sabah kalktığımda yine mi şuraya gidiyorum demek istemiyorum. Zaten tercihlerimde sosyoloji ve psikoloji ağırlıklıydı.

Aslında hep Boğaziçi veya İstanbul Bilgi Ünversitesi istiyordum. Ama sınava son bir ay kala yakınımı kaybettim ve çok fazla çalışamadım. Bir yıl daha da bekleyemezdim. Tercihlerimde 20′si tam burslu diğerleri ücretli ve yarı bursluydu. Tam burslu tercihlerimden sonuncusu olan Maltepe geldi ve öyle girdim. Tercih listeme üniversite eklerken de çok ince eledim ve sık dokudum. Mesela Yeditepe, Doğuş, Okan gibi üniversiteleri yazmadım bile çünkü taraflı bir eğitim almak istemiyordum. Maltepenin de sosyal bilimlerde ve hukukta iyi bir üniversite olduğunu bildiğim için ekledim. Bir de sosyoloji bölümünde çok sevdiğim bir sosyolog olan Bahattin Akşit vardı.