MEF Üniversitesi öğrencileri dönem içinde düzenlediğimiz etkinliklere tüzükte belirlenen sayı ve üzerinde etkinlik sağlayarak kulübümüzde resmi olarak yer alma hakkına sahip olabilir, proje ve organizasyonlarımızda görev alabilirler. Ancak etkinliklerimizde katılımcı olarak yer almak için üye olma şartı bulunmuyor.

Learn from the Best serisinde çok değerli şirketlerden, alanında gerçekten uzman denilebilecek kişileri topluluğumuzla buluşturarak sektörlerin ve işlerin doğasına, şirket kültürlerine dair merak edilenleri sormalarına fırsat yaratmak istiyoruz.

Kesinlikle önemli bir ihtiyaca cevap olarak doğmuş ve sonrasında defalarca kez pivotlanarak devamlı gelişim göstermiş bir startup Anlatsın. Oturmuş yapısına ve bilinirliğine rağmen halen de gelişmeye ve değişmeye devam ediyor. Startup'ta esas olan da zaten ihtiyaca cevap verebilecek şekilde evrilme kapasitesi ve ürettiği katma değerdir diye düşünüyorum ve Anlatsın bu kriterler baz alındığında harika bir startup.

CV, bir işe ya da staja başvururken tamamlanması gereken en önemli adımlardan biri. CV'niz görüştüğünüz kişiye sizi yansıtan içeriktir. Bunu doğru kullanmayı bilirsek, rakiplerimizin önüne geçebiliriz. Etkinliğimizde CV hazırlama teknikleri adına çok değerli konuşmalar yapılacak :)

MEF'te de diger her okulda oldugu gibi Erasmus ve Erasmus+ imkanlari vardir ama en onemlisi okulun 3+1 ve 3+2 imkanlaridir. Bu programda ogrenci son sene ABD'de anlasmali bir okula degisim ogrencisi olarak gitmekte ve derslerini MEF'te saydirabilmekte, sonrasinda da yuksek lisans egitimine devam edebilmektedir.

Yemekhanesi biraz dar ve pahalıdır (2017-2018 döneminde bir tepsi 12,5 TL) ama okula sonradan eklenen alanda bir kafeterya olacak, daha gelmedi, bekliyoruz. İçinde kafe tarzı iki yer vardır, Cakes&Bakes ile Seferi. Fiyatları pek göze hitap etmez maalesef. Hemen yanımızda olan Uniq'te birkaç çeşit güzel restoran vardır, Starbucks, Karafırın falan. Ama öğrencilerin gözdesi içindeki fırınıyla birlikte Migros'tur

Çalışkanlık, azim ve heves ister çünkü kişide bu özellikler olmazsa gelişmeye devam edemeyecek ve yerinde sayacaktır, bu da onu vasıfsızlığa sürükleyecektir. Vasıflı insan için daima talep vardır. Aynı özellik hukuk için bile geçerlidir. "Çok fazla hukuk okuyan var" şikayetlerine de yaklaşımım iyi bir avukata her zaman ihtiyaç olacaktır şeklinde. Bunu genelleyerek işinin ehli olana her zaman ihtiyaç vardır şeklinde ifade edebiliriz. Kişisel yetkinliklerini geliştirmeye açık kişiler çok zevk alabilir bu bölümü okumaktan.

İşletme bölümü mezunluğu bir tablonun sadece astarıdır, arka plana astarı çektikten sonra hangi cisimlerle ve renklerle donatacağınız tamamen sizin imkanlarınızı nasıl değerlendirdiğinize bağlıdır. Birincisi, okulunuzu seçerken kişisel gelişiminizi destekleyecek bir okul seçtiniz mi? Mesela İK'cı olacaksınız, psikoloji ile yandal yapmak veya o bölümün derslerini almak ne kadar kolay, gibi. Veya internetten dersler alıyor musunuz? İş deneyimi ediniyor musunuz? Bir birey olarak becerilerinizi geliştiriyor musunuz? İlgi alanınıza göre değişen bu sorulara cevabınız evet olacaksa eğer, bir şirketin herhangi bir organında yer almanız müthiş kolay. Finans, muhasebe, pazarlama, operasyon, İK... Bu kurumsal şirket odaklı bir yol haritasıdır. Veya kutunun dışında düşünüp girişimciliğe yönelebilir, hem kendi işinize sahip olup hep istihdam ve katma değer yaratabilirsiniz. Dikkat ettiyseniz spesifik işler saymadım. İşler doğar, ölür, isim değiştirir cisim değiştirir ama kişisel beceriler kalıcıdır, ancak ve ancak evrilirler. İşletme mezunu da fonksiyonel olmalıdır, kolay adapte olabilmelidir. Bu durumda elinden her demeyelim ama çooook çok iş gelir.

Okul, iş, ev, arkadaş ararken kendinize limit koymanıza gerek kalmaz. Her türlü ekosistemin en önemli oyuncularının yolu daima İstanbul'dan geçer. Herkesi görebilir, herkesle iletişime geçebilir, her türlü etkinliğe katılabilirsiniz. Neyi beğenmiyorsanız beğenmeyin, bir alternatifi mutlaka olacaktır.

Kulübümüzün öyle veya böyle Türkiye'nin en önemli girişimcilik kuruluşlarıyla bağlantısı vardır. Kimi zaman etkinliklerine gideriz, kimi zaman etkinliklerini biz yönetiriz, kimi zaman girişimcileri davet eder başlarından geçenleri dinler bir şeyler öğreniriz, ya bu etkinlikler esnasında tanıştıkları insanlar aracılığıyla, kimi zaman network'ümüz içindeki duyurularla birbirimize start-up'larda stajlar buluruz. Özetle girişimcilik vasfının arkasında yatan her şeyi yerinde inceler erbabından öğreniriz.

Her şeyden önce vizyonları size benzer insanlarla bir arada bulunmak ve bir takım olabilmek her zaman güzeldir çünkü her zaman lazımdır. Bu takımla kulüp olarak aklınızda ne varsa organize edebilirsiniz. Kendinize harika yol arkadaşları edinip o yolda birbirinizin gelişmesine yardımcı olmak çok güzel bir his.

Trafik ve insanlarının hödüklüğü. İkincisine her yerde rastlarsınız ama birincisinin eşi benzeri yoktur. Bazen insanı çok yorar.

Özel sektörle içli dışlı olması gereken bir bölümün öğrencisi için fırsatlar deryasıdır. Gezmeyi eğlenmeyi sevenler için ise Türkiye'de rakibi yoktur. Kişisel gelişim için değerlendirmesini bilene çok iyi gelir. Bilmeyene de aynı düzeyde zararı dokunur :)

Herkesin gözdesi olan belli başlı üniversiteler vardır, çok değil 3-5 isim falan. İşletme okuyacaksanız bunlar önerilir. Ama çoğu kişinin belki ismini bile duymadığı bir üniversite (kendi bölümüm için konuşursam) öğrencilerine sayısal becerileri edindiriyor, iş hayatı için hayati soft skill'leri öğrenmeye teşvik ediyor, iş hayatının içinden 1. derece kişilerden bile eğitim almanızı sağlıyor, kariyerinizde sizi aydınlatması için tutup size yeni departman açıyor (profesyonel gelişim koordinatörlüğü), (girişimcilikle ilgiliyseniz) girişim kuluçka merkezlerinin ve (kurumsal hedefliyorsanız) gökdelenlerin arasında sizin için staj imkanlarını kolaylaştırıyor, (akademisyenliğe eğiliminiz varsa) akademik tarafı güçlü hocalarla akademik yönden gelişiminizi güçlendiriyor. Onlarca üniversitenin açıldığı şu son dönemlerde yaptığı işin hakkını veren üniversiteyi bulabilmek çok çok önemli. Ben o nadir üniversitelerden birini bulduğumu düşünüyorum.

Mutlaka kulüp projelerinde aktif yer almaları, derslerde hocaların sorularına sus pus bakmamaları, basit şeyler bile olsa derse katılım göstermeleri, herhangi bir sorun olursa ilgili kişilerle (dersler ise hocalar, prosedürler ise öğrenci işleri vs.) iletişime geçmeleri ve bundan çekinmemeleri, dersler flipped ise önceden gerekli hazırlıkları yapmalarını arkadaşlarıma tavsiye ederim. İngilizcenin önemini de kesinlikle unutmasınlar. Hocaları Türkçe konuşmaya zorlamasınlar :)

Metrekare başına düşen değil ama toplam öğrenci sayısı açısından çok avantajlı, hocalarla konuşmak ve iletişime geçmek isteyen insan sayısı oldukça az, bu da eğer doğru hareket ederseniz size öne çıkmak için çok güzel bir fırsat yaratıyor. Hocalar, herhangi bir diğer hocadan beklemeyeceğiniz kadar yardımsever ve iyi niyetli. Üstüne üstlük zaten dar olan kadromuz alanının profesyonellerinden oluşuyor. Okul destekçi, açmak istediğiniz kulüplerde ve yapmak istediğiniz etkinliklerde size arka çıkıyorlar. Öğrenci işleri de bir o kadar yardımsever, şu ana kadar kimsenin ders seçimi gibi konularda mağdur olduğunu görmedim. Flipped Learning denen sistem ise tüm sınıf uygulamaya yatkınsa başarılı olabiliyor.

Yağmurlu havalara dayanamaması :( Yeni alan açmalarına rağmen iç ve dış alan darlığı :( Yani sadece fiziksel yanları. Bu durumda bile çoğu üniversiteye on basar ama.

Bugün çok rahat diyebilirim, yarın için ise gelişimini bu hızda devam ettirmeli ve "bozmamalı", bu takdirde yine derim.

Üniversitemizin kampüsü de pek geniş alana yayılmadığından kendi yurdu bulunmuyor, onun yerine anlaşmalı olduğu yurtlar var.

Zaten küçüklüğümden beri aklımda olan bölüm işletmeydi. Bir iş kurmayı, onu geliştirmeyi, yönetmeyi her zaman ilgi çekici ve heyecanlı buldum.