1) Bu bölümden mezun birisi bir "yüksek lisans" ve "doktora" için üniversitede kalıp akademisyen olabilir (bunun için kendini çok geliştirmeli ve çok çalışmalı) ki bölümün "siyaset bilimi" alanının esas amacı da budur aslında. Siyaset Bilimcileri yetiştirmek. Ancak bu ülkede "bilim", sermayenin araştırma yaptırmak istediği alan dışında pek fazla para kazandırmaz... "idealist bir bilim insanı" olma hayaliniz varsa yolunuz çoook uzun demektir...
2) Sınavlarla Vali veya Kaymakam olabilir, Devlet memuru olabilir...
*Ancak torpili yoksa ve birileri ona "mülakat sorularını" vermeyecekse kendi imkanlarıyla bu şansı %1-%5 arası bişeydir.
3) Siyasete atılabilir...
a) Kendine güveni varsa: Üniversite çağında yakın hissettiği siyasi partinin gençlik kollarına (daha mezun olmadan) girerek; gelecekte ilçe gençlik kolları başkanı, il gençlik kolları başkanı, bölge sorumlusu, gençlik sorumlusu, gençlikten sorumlu MYK üyesi, MYK üyesi olabilir.
b) Kendine çok güveniyorsa ve çok farklı olduğunu düşünerek sadece bu farklılığı (dürüstlüğü vs sayesinde) oy alabileceğini ve seçilebileceğini düşünüyorsa: belediye başkan aday adayı, belediye başkan adayı, büyükşehir belediye başkan aday adayı, büyükşehir belediye başkan adayı, milletvekili aday adayı, milletvekili adayı ve günümüzde Cumhurbaşkanı (ve gelecekte Başkan) adayı olabilir (halktan yavan bir konuşmayla oy toplayabileceğini sananlara aşağıdaki madde uyarı olsun)
c) Nüfuzlu bir aileden geliyorsanız (mesela bir aşirete mensupsanız ve aşiretin size desteği durumu söz konusuysa) aşiretinizin ağırlığının olduğu yöreden hem de istediğiz partiden milletvekili seçilebilirsiniz.
d) Makyavelist-Pragmatist biriyseniz, cebinizde birazcık da paranız varsa ve "etik" kelimesi yaşadığınız mahalleden dahi geçmediyse çok rahat seçilebilirsiniz (bunun aksi karakterler Türkiye tarihinde çok nadirdir)
# Tanınmış birisiyseniz (ülke çapında ünlü birisi olmanız yeterlidir)
# Alanında uzman birisiyseniz ve sizi aday gösterecek partinin "namınıza" ihtiyacı varsa (dr, yrd.doç.dr, doç.dr, prof vs olmanız gerekmektedir)
* Çünkü ülkemiz demokrasisinde adayları halk değil parti başkanları seçer; seçilebilmeniz için onların gözüne girmeniz, gözüne girmeniz için ise çok yalakalık yapmanız gerekir. "Bağımsız aday olmak" gibi bir alternatif varmış gibi anlatılır hep ancak "bağımsız aday" olarak seçilmeniz ise neredeyse imkansıza yakındır. Bağımsız bir adayın milletvekili olabilmesi için (iline göre değişmekle beraber) ortalama 80.000 oy alması gerekmektedir. Oysa bir parti mensubu 20.000 oyla bile o ilden seçilebilir.
** "Parti kurup seçimlere katılmak" gibi bir alternatif var ancak en mükemmel programla dahi bu şekilde seçimlere katılıp-kazanmanız imkansız gibi bişeydir ( oy barajı vs sebebiyle). Meclise girebilecek bir partinin 3 şeye ihtiyacı vardır;
1.si Güçlü bir taban (liberal taban, muhafazakar-milliyetçi taban, kemalist taban, ülkücü taban, sosyal demokrat taban, dinsel-etnik taban)
2.si Güçlü bir sermaye/medya desteği ile güçlü bir propaganda (Yurt Dışından: Soros, Bilderber ve Arap Sermayesi vs. ve Yurtiçinden: müsiad -tüsiad ıvır-zıvır)
3.sü Güçlü bir müttefik (Yurt Dışından: NATO-ABD-AB (ortadoğu ülkesi olmamız sebebiyle) veya Yurt İçinden: Ordu-Silahlı Örgütler, Bürokrasi, Bankalar-Holdingler-Medya Kuruluşları, Cemaatler, Azınlık Lobileri (zengin olanlar tercih edilir genellikle), Sivil Toplum Kuruluşları ve Sendikalar)
**Ülkemizde bunları yapabilen 4 parti vardır.
# Etkili birisiyseniz
Zaten hali hazırda bunlardan (yani yukarıdaki 3 maddede yazanlardan) birine etki edebilecek güçteyseniz zaten hali hazırdaki partilerden Milletvekili Adayı çok rahat olabilirsiniz, bunlardan 1-2 tanesine etki edebilecek güçteyseniz bakan, 2-3 tanesine etki edebilecek güçteyseniz Muhalif Parti Başkanı/Parti Başkan Yardımcısı/Parti Genel Sekreteri, 4-5 ve üzerine etki edebilecek güçteyseniz zaten Başbakan olabilirsiniz (yeni parti kurmanıza da gerek kalmaz)
4) İmkanı varsa yurt dışında, imkanı yoksa yurt içinde bir firmada - şirkette çalışabilir...
5) Ticarete atılıp "serbest meslek erbabı" olabilir...
6) İşsiz kalabilir...