Bu okulun sunacağı bir imkandır. Misal bize ikinci yabancı dil için 10 ayrı dil seçeneği sunuyorlar. Şu an İspanyolca alıyorum, evet süper hızlı ilerleyemiyoruz ama öğreniyorum diyebilirim. Ve bildiğim kadarıyla her okul böyle bir imkan sunamıyor.
Hazırlık atlamak için gireceğiniz yeterlilik testine hazır olun, tahmininizin ötesinde olacak. Geçme notunu az da olsa düşürdüler ama yine de zor olacaktır ve okuldaki herkes bundan bahsedecek :D Kampüs hayatı olmadığı için arkadaşlarınızla bahçede oturup çay içmek için köşe kapmaca oynamak durumunda kalacaksınız. Bazen yemekhane önündeki kuyruklar gözünüzü korkutabilir. Okuldaki binaların adlarını kodlamak durumunda kalabilirsiniz :D Yarım dönemin ardından alışacağınıza şüphem yok.
Başta akademik kadrosunun sağlamlığı, ardından hazırlık okulunun eğitimi ve Türkiye'nin ilk ve tek Sosyal Bilimler Üniversitesinde bulunan ilk ve tek Yabancı Diller Fakültesinden mezun olacak olmak.
Okulun kendine ait bir yurdu yok diye biliyorum.
Yemekhanesi mükemmeldir. Hele ki salata barına laf eden bizden değildir! En son 2 lira gibi düşük bir fiyata müthiş bir menü yiyorduk. Pandemi sonrası ne olur bilemeyeceğim. Ulaşım konusuna gelecek olursak, Ulus merkezi bir bölge olduğu için metro, halk otobüsü, dolmuş gibi araçlarla gelmek mümkün. Fiyatları değişiyor tabii, şu an hatırlayamıyorum....
Maalesef bir kampüs hayatımız yok, sanırım en hoşlanmadığım şey de bu, tabii bir de okulun içinde bulunan ve her yıl taşınacağı söylenen Askeri Gazino.
Okulun en beğendiğim yanı açık ara yemekleridir. Unutmadan, hazırlık okulunun İngilizce eğitimi de müthiştir.
Okul civarında yurt olduğunu duymuştum ancak şahsen hiç bakmadım. Arkadaşlarım arasından da okul çevresinde bir yurtta kalan şu an hatırlamıyorum. Açıkçası pek önermem de... Her ne kadar çehresi her geçen sene düzelse de hem yurt hem de ev için biraz gerici bir ortam Ulus.
Öncelikle hazırlık okuyacaklar için söylüyorum: Lise 5'e hoş geldiniz! 1 yıl boyunca o ara sokaklara lanet okuyabilirsiniz. Daha sonra o zamanları gülerek hatırlayacaksınız, anı yaşayın. Gezip çevreyi öğrenmeyi unutmayın. Süleymaniye'nin bahçesi çok güzeldir. Yürüyerek Sultan Ahmet'e gidebilirsiniz. Bu arada hemen müze kartı çıkartın derim. Topkapı'dan öğrenci kimlik kartınızla çıkartabilirsiniz. Şehrin size sunduklarının farkına varın ve keyfini çıkartın.
Bulunduğu konum. Ulaşımın kolay sağlanabilmesi. İnsanların hoşgörülü oluşu. Kantinlerindeki kaşarlı tostlar ve soğuk sandviçler!
Çünkü ülkemizin en köklü üniversitesidir. Konumu benim için bir artıdır. Tarih sevenler için cennettir. Amfi adları, koridorlar, yangın kulesi ve rektörlük binası hakkında araştırma yaptığınızda ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız.
Kesinlikle ders çalışmayı seven, üniversiteye gidince rahat edeceğini düşünmeyen, Arap Dili ve kültürüne özel ilgisi olanlara göre bir bölümdür. Gerçekten ilgisi olmayanların barınabileceği bir bölüm değildir.
Metropol bir şehir olmasından dolayı istediğiniz her şeyi bulabileceğiniz bir şehir: sinema, tiyatro, konserler, eğitim kulüpleri, topluluklar, sanat, tarih... Tüm bunların yanında bir de şehrin getirdiği yoğunluk ve stres var, alışmaya bakılmalı. Hayatı bir metropolde yaşamanın sizi çok eğiteceğine emin olabilirsiniz.
Öncelikle kampüs hayatının olmaması. Fen-Edebiyat Fakültelerindeki bahçelerin yetersizliği ki bundan dolayı bahçeye oksijen almaya çıktığımızda oksijen değil nikotin alıyoruz(!). Ve olmazsa olmazı; Yabancı Dillerin bulunduğu yer. Bir öğrenciye o ara sokaklarda araba çarpmadan önce kesinlikle önlem alınmayacak.
Dünyadaki en eski dillerden biri olmasına rağmen çok az değişime uğrayarak günümüze kadar gelmesi bu dil öğrenmeye olan isteği artıyor. Yirmiden fazla ülkenin resmi dili olması da olumlu bir etmen. Türkiye gerçeklerini de göze alırsak gelecek 50 yıla kadar güzel bir getiri olan bir bölüm.