Erasmus, Farabi ve Mevlana değişim programları bulunmakta.

Ben %30 ing görüyorum.Araştırma düşündüğüm halde yani geleceğim yurt dışında olacağı halde neden diye sorarsanız seçtiğim dönemde tıp öğrencilerinin görüşlerinden dolayıydı.Detaylı eğitim verilmediği söyleniyordu.İngilizceyi sonra öğrenebilirim ama tıp gibi bir bölümde eksik bilgi ölümcül bir hataya neden olabilirdi.Bu sorumluluğu ve vicdani yükü üzerime almak istemedim.

Her kültürden insanlarla daima içe içesiniz.Çoğu şeye rahatlıkla ulaşma imkanınız var.Dünyanın sayılı metropollerinden açıkça zaten :)

Yine tıpı seçerdim.Bu yola girerken hem diğer meslekleri araştırdığımdan hem de tıpın çoğu zorluğunu bilip kabul ettiğimden içimde hiç bir şüphe yok.

Kesinlikle kesinlikle kesinlikle bölüm..Üniversite hayatının bir kısmı bölümün hayatının tamamı.

6 yılı bitirdiğinde direk tıp doktoru olarak mezun olur.Ülkemizde öğrenciler bunun hemen ardından Tus'a girerek uzmanlığı seçer.Bunun sonucunda göz, dahiliye, cerrahi gibi alanlarda uzmanlık yaparlar kazandıkları taktirde.Ya da pratisyen hekim olarak göreve devam ederler.Ancak gönlü bilim insanı olmaktan yana olanlar tıpın argesine kendilerini feda edebilirler ve o alanda çalışma yaparlar.Bunu ülkemizde yetersizlikten dolayı yurt dışında sürdürürler.

Lisedeyken sayısal okuyordum ve seçilecek mesleklerin çoğunu zaten kafamda elemiştim.Zira kimya biyoloji hariç yani matematik, geometri ve fizik benim için tam bir işkenceydi.Mühendislikler direk kafamda silinmişti kısacası.Öğretmenlik yapmak istemiyordum yıllarca aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmak yapıma göre değildi.Hayatım boyunca yeni şeyler öğrenmek istiyordum.Mimarlıkta çizim için ilk düşünmüştüm ama binaların yapısı ilgimi çekmiyordu onuda yapamacağımı mimarlarla konuştukça garantiledim.Bir tek sağlık alanları kalmıştı ve ben bunları araştırırken git gide tıpa ilgi duymaya başladım.Bitmek bilmeyen bir deryaydı resmen tıp.Durmadan gelişiyordu ve sen durmadan peşinden gitmeliydin.Ve her zaman insanlara yardım edebileceğim bir meslekti.Yeryüzü doktorlarından tut bir savaşta en önemli şeylerden biri değil miydi?Ayrıca her zaman umut içeren bir meslekti.Kim bilir belki de kanseri önleyen ilacı ben bulacaktım..

Tıp kesinlikle bu işi gönülden isteyenlere göre bir bölümdür.Maddi kaygılarla gelindiği halde bir ömür işkence çektirecek meslektir.Ülkemizde hele doktorlara saygının giderek azaldığı bu zamanlarda gururunu bazen bir kenara koyman gerekecek bir bölümdür.Sabır, azim, bilimi sevme, bir ömür öğrenme sevgisi taşıma, büyük bir fedekarlık gerektiren bir bölümdür.Boşuna demiyorlar doktorlar insanlar için sağlığından olan meslek grubudur.Hele bir bayan için ileri yaşta aile gibi olayları da düşünmelerini öneririm tercih edecekler için.

Tıp fakültesinin Kavacık kampüsüne taşınmasıyla ulaşımın Avrupa yakasından gelenler için sabahın köründe Boğaz işkencesine katlanmak zorunda bırakması.

Okuduğum bölümde bir çok imkan tanıması.

Ülkemizdeki mezun doktorların çoğu MD yani medical doktorluk yolunda gitmektir.Ancak benim hedeflerim arasında araştırmacı hekim olmak vardı en başından beri.Medipol üniversitesi remer yani rejenaratif ve restoratif tıp merkezi şu anda lisans öğrencilerine erkenden bu imkanını açan tek üniversite.Başarılı öğrenciler 2.sınıfın sonundan itibaren orada ülkedeki çok seçkin hocaların yanında çalışarak okulla birlikte sıkı bir çalışmayla 6 yılın sonunda tezini de hazırlayıp erken yaştan doktora yapma imkanına sahip oluyor.Ve bu yolda ilerleyecek olan kişilere 'deney hayvanları kullanım sertifikasını' da alma gibi imkanları doğurmuş oluyor.Akademisyen sayısı olarakta devlet üniversitelerden az kalmamakta.Ama bir kötü yönü vardır ki klinik zamanına gelince bir Cerrahpaşa'dakiyle aynı sayıda ve çeşitte vaka görünmeyecek.Ama dediğim gibi köklü üniversiteler ve başka yerde çözülmeyen vakalar geliyor sonuçta oralara o yüzden bu konuda kıyaslama yapmak yanlış geliyor.Bu konuya medical doktorluk yolunda gitmek isteyenlerin dikkat etmesi lazım tercih ederken.Diğer bölümlerini bilmem ama tıp eğitimi konusunda ben beğeniyorum.