Anlatsın
Giriş

Benim için en önemli olanı söylemek istiyorum. Akademisyenlerin kalitesi. Gerçekten özellikle daha yakından bildiğim için mühendislik fakültesinde tüm hocalarımızın alanlarında son derece uzman olması ve bu bilgi birikimlerini her an paylaşmaya açık olmaları benim bu okulda en çok sevdiğim özellik. Okula ilk başladığım günden beri konu her ne olursa olsun hocalara erişebilmek o kadar kolay ki. Sizi dinleyip sorun veya durum ne ise ellerinden geleni yapabileceklerini size hissettirmeleri çok çok güzel ve insana güven veren bir durum.

Bunu dışında hocalarımızın endüstri deneyimi olması yani akademik hayat dışında iş dünyasında da aktif yer almış olmaları birçok konuda bize reel tecrübelerini aktarmalarını sağlıyor. Bu da iş hayatı konusunda fikir sahibi olmamızı son derece kolaylaştırıyor.

Makine Mühendisliği aslına bakılırsa çok geniş bir iş alanına sahip. Bunu bölümün içine girdikçe daha çok anladım. Küçük-büyük ölçekli üretimin olduğu heryerde bir makine mühendisi var diyebiliriz. Bir makine mühendisi üretilecek ürünün tasarımından başlayarak, malzeme seçimine, seçilen malzemenin tasarıma uygunluğunu görebileceği analizlerin yapımına, bu doğrultuda ürün için en iyi üretim şekline karar verir. Bu süreci takip ederken temel ilke 'en çok verim, en az maliyettir'. Tabiki bu sürecin neresinde daha aktif rol almak kişinin kendisine kalmıştır. Örneğin malzemeler konusunda uzmanlaşabilirsiniz yada üretim methodları konusunda. Olaya çeşitli kollarda dahil olan farklı kişiler girince 'takım oyuncusu' olabilmek altın değerindedir.

Kesinlikle şuana kadar böyle bir ayrımla karşılaşmadım. Ben de burslu okuyorum ve çevremde burslu-burssuz birçok kişi olmasına rağmen bu şekilde bir kıyaslama yok. Hatta burssuz arkadaşlarımız bize 'çok şanslısınız' şeklinde bir yaklaşımdalar.