Evet, okulumu seviyorum.
Okulun konumu diyebilirim. E-5 manzaralı bir okul ne yazık ki, ama insanoğlunun zamanla her şeye alıştığı gibi ben de E-5′ e alıştım. :)
Aslında okuduğum bölüm benim için hep 2. sırada yer aldı, çünkü en başından beri aklımda Mütercim Tercümanlık fikri vardı. Fakat şuan bana iyi ki de olmamış dedirten bir bölüm okudum. Bu bölüme girdikten sonra şiir yazabildiğimi, edebi yönümün çok baskın olduğunu ve bölümün bana akla hayale sığmayacak kadar güzel getirisi olduğunu keşfettim. Olaylara kalıplardan ziyade farklı bakış açıları kazandırıyorsunuz, yorum kabiliyetinizi güçlendiriyorsunuz ki bu muhteşem bir şey!
Bu soruya verecek pek çok cevabım var aslında. Her şeyden ama her şeyden önce ‘İstanbul’da”, burslu okuyacak olmam, okulun imkanlarının çok iyi olması, gireceğim bölümün akademik kadrosunu daha önceden araştırmış olup bundan tatmin olmam ve daha pek çok sebep sayabilirim belki de. Adeta bir otel kıvamında olan üniversitede burslu öğrenci bakış açısıyla çok rahat öğrencilik yılları geçirdiğimi söyleyebilirim. İçinde Starbucks’ı, kuaförü, Biletix’i bir arada barındıran nadir üniversitelerden sayılabilir. Ayrıca burslu öğrenci nüfusunun da yoğun olduğu bir üniversitedir!