Medya ve İletişim sektöründe çeşitli alanlarda görev alabilir. Kişinin kendini geliştirmesi bolca çalışması ile alakalıdır. Sürekli devinim halinde olan bir alan, sektördür. Entegre olmanız gerekir. Görüntü veya Sanat Yönetmenliği, Kameramanlık, Fotoğrafçılık, Sinema ve Dizi yapımlarında makyözlük, ışık şefliği, montaj ve kurgu alanında çalışma imkanları, açıkçası sinema ve dizi alanında her türlü iş. Radyoculuk branşında ilerleyebilirsiniz; prodüksiyon, program yayıncılığı, müzik direktörlüğü, haber birimi gibi. Muhabirlik, spkerlik gibi geniş kola sahiptir. Büyük şirketlerde bulunan iletişim ve medya direktörlüğü yapabilirsiniz.
okulda hiç bir şey öğrenemez bir defa bunu kafasına koysun. Sinema dediğiniz bir sanat dalıdır. Devlet sizin kafanıza senaristlik aşılayamaz yada sizi iyi bir kurgu sanatçısı yapamaz yani
kameramanlık,kurguculuk,ışıkçılık,boomculuk,yönetmenlik,radyoculuk vs vs pek çok alanda kendini geliştirdiğin kadar iş bulabilirsin.
Çok geniş bir meslek alanı var aslında. Kendini ne yönce geliştireceğine bağlı medya sektöründe bulunan her şeyi yapabilirsin
insanlara bir şeyler aktarmak hayal dünyanı görünür kılmak bir insan için paha biçilemez bir şey.hele ki isminizi programın sonunda akan yazılarda gördüğünüz zaman bütün yorgunluğunuza değdiğini anlıyorsunuz.eğer hayaliniz buysa işsiz kalırsın diyenlere aldırmayın.
Ülkemizde gerçek yönetmen, senarist vb. insanlar sayılı. Çoğu kişi ya torpille bir şeyler yapıyor ya da ben bunu yaparım diyen giriyor medya sektörüne. Halbuki bunu okuyup da üstüne bir de Master yaparsanız, biraz da yeteneğiniz varsa çok başarılı yerlere gelebilirsiniz.
Medya ve İletişim Sektörünü yakından takip ettiğim ve belirli sürelerde çalışma imkanlarımın doğduğu alan. Seçimim isteyerek olmuştur. Görüntü Yönetmenliği düşünen bir kişiyim.
Sanatçı olmam gerek diye düşündüm.
11 yaşımda başladım bir radyoda sonra tv falan çekirdekten yani :d
Çoğu üniversite bölümü gibi mezun olunduğunda spesifik bir meslek alanına dahil olma durumunuz olmadığı için en önemli şey hangi alanda çalışmak istediğini bilmek. RTS bölümünün çalışma yelpazesi çok geniş. İlgi ve bilgilerinize göre bir alana yönelmek işinizi kolaylaştıracaktır.
Bunun dışında kendinize ve ideallerize karşı inançlı olmak çok önemli. Herhangi bir iş bulmanın zor olduğu bir alan olduğu için hırslı ve inatçı olmak gerekli diye düşünüyorum.
Merhaba, lise son sınıf öğrencisiyim ve Radyo TV bölümü istiyorum. Çevremden de böyle duyumlar alıyorum fakat insan öylece oturup bölümünü okumaya râzı olursa kişinin kendisine pek bir faydası olmaz diye düşünüyorum. Onun yerine istediği bölümü okurken artı olarak farklı dallarda da kendisine bir şeyler katıp geliştirebilir belki kariyeri daha iyi bir yere gelebilir veyahut okuduğu bölümde çok başarılı biri olabilir. Kendi şahsi düşüncem budur.
RTS mezunları birçok farklı sektörde çalıştıkları için maaş skalası da bu yüzden epey bir değişkenlik gösterir. Bölümden mezun arkadaşlarım radyo, televizyon, sinema, dergi, gazete, reklam ve kurumsal şirketlerde farklı pozisyonlarda çalışıyor. Bu sektörlerde kendi içinde alanlara ayrıldığı gibi alanlar içerisinde de bir çok farklı bölüme ayrılıyor ve hepsinin maaşları çok farklı düzeylerde aslında.
Net bilgi vermek gerekirse örneğin dizi sektöründe aylık net maaş yoktur. Dizi sektöründe çalışan kişiler haftalık olarak çalışırlar. Haftalık aldıkları ücrete kaşe denir. Herhangi bir dizi setinde reji, kamera, prodüksiyon, ses, ışık, sanat, kostüm gibi birçok grup bulunur. Bu gruplarda da farklı pozisyonlarda kişiler çalışır. En yüksek kaşeyi doğal olarak yönetmen alır. Yönetmenin kaşeleri de prodüksiyonun büyüklüğüne ve yönetmenin ismine göre çok değişkenlik gösterir. Şahsen haftalık 25 bin tl kaşesi olan yönetmenler duymuştum. Reji grubunda son asistan olarak başlayacak bir kişi bildiğim kadarıyla haftalık 500 ila 750 tl gibi bir ücretle başlar. Reji grubunda çalışan kişiler herhangi bir şirkete vs bağlı çalışmaz genelde freelance gibidir. Kamera grubunda ise en yüksek ücreti görüntü yönetmeni alır. Görüntü yönetmenleri de yine yönetmenler gibi yüksek ücretlere çalışırlar. Görüntü yönetmenin altında focus puller, kamera operatörü, kamera asistanı, dit gibi pozisyonlar vardır. Görüntü yönetmeni, focus puller, kamera operatörü reji ekibindekiler gibi freelance gibi hiçbir şirkete bağlı çalışmaz. Kamera asistanı ve dit ise genelde kamera kiralama şirketlerine bağlı çalışır. Kamera operatörlerinin 1000-1500 tl arasında haftalık kaşesi olduğunu duymuştum çok net olmamakla birlikte. Reji grubunda kaliteli bir prime time dizide 1.asistan olarak çalışan bir tanıdığım haftalık 2.500 liraya kadar kaşesi olduğunu da biliyorum. Tüm bunlarla birlikte dizi sektöründe kazanılan paralar yüksektir ama çalışma koşulları da çok zordur. Genelde günde 15-18 saat çalışılır, izin günleri çok belli değil ve genelde haftada 1 gündür. Bu çalışma saatleri de çok esnektir. Gece saat 12de de set başlayabilir, sabah 4.30da da. İşin zorluğuyla orantılı olarak düşünüldüğünde ücretlerin düşük olduğu bile söylenebilir.
Sinema sektöründe de durum hemen hemen aynıdır. Genelde bir sinema filmi ülkemizde 6 ila 8 haftada çekilir. Dizideki grupların hepsi hatta işe göre daha fazlası sinema sektöründe de vardır. Sinemada da yine haftalık olarak çalışılır. Dizi ile sinemanın farkı ise sinema daha kısa sürelerde çekildiği ve daha profesyonel davranılması gerektiği için kaşeler dizi sektörüne göre 1.5 kat daha yüksektir. Tabi bu durumlar yine belirtmek isterim ki işin büyüklüğüne göre çok fazla değişkenlik gösterir.
Bir diğer sektör olan televizyonda ise yine bir çok pozisyon var. Televizyon kanalında çalışıyorsanız maaşla çalışıyor olursunuz. Özellikle haber kanallarının reji ekipleri sürekli yayın yaptıkları için çok güçlü olur. Burada da yönetmen, kameraman, resim seçici, kj operatörü, vtr operatörü, kurgucu, teknik yönetmen vs gibi bir çok pozisyon vardır. İsmen dizi ve sinemadaki pozisyonlarla aynı olsa da buradaki yönetmen ve kameramanların işlevleri çok farklıdır. Televizyondaki bir yönetmen veya kameraman dizi veya sinemada çalışamaz. Buradaki maaşları güncelde tam bilmemekle bundan 3-4 yıl öncesinde, vtr operatörü en düşük ücret alan kişiydi ve aylık maaşı asgari ücretin bir tık yukarısındaydı. Resim seçici ise 2,5-3 arası alıyordu. Teknik yönetmen de 3.5 gibi bir ücret alıyordu. Şu anda da bu durum çok değişkenlik göstermiyordur diye tahmin ediyorum.
Reklam sektörü ise prodüksiyon ajansları ve reklam ajansları olarak ayrılıyor. Reklam prodüksiyonda dizi ve sinemadaki aynı ekipler çalışır. Bu sektörde ise dizi ve sinemaya göre iki farklılık vardır. Reklam setleri işin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte %90'ı set yani çekim 1 gün sürer. Reklam filmlerinin çekim öncesi uzun bir süreçtir. Genelde 2 hafta ön hazırlık yapılır akabinde 1 gün çekim olur. Reklam rejisinde çalışanlar genelde iş başına para alır. Ayda maksimum iki reklam çekiminde bulunurlar. Kamera, ses, ışık vs gibi diğer ekipler ise sadece set günü çalışırlar. Rejideki son asistan 2-3 yıl önce iş başı 1000 tl civarı bir ücret alırdı. Görüntü yönetmeni 4bin, yönetmen 7-8bin, focus puller 2.500 gibi ücretler alırdı. Tabii yine burdada işin büyüklüğüne göre çok fazla değişkenlik gösterir. 30bin alan yönetmen de var.
Reklam alanındaki diğer taraf da reklam ajanslarıdır. Reklam ajanslarında yazar, art director, grafiker, sosyal medya uzmanı, müşteri temsilcisi, stratejist, videographer vs gibi yine bir çok pozisyon vardır. Reklam sektöründe ajanslara göre maaşlar çok farklılık gösterir. Büyük ajanslarda maaşlar düşükken, küçük ajanslarda yüksektir. Bundan 2 yıl önce aynı pozisyonda farklı ajanslarda çalışan arkadaşlarımın maaşları arasında neredeyse 2 kat fark vardı. Ama genel bir şey söylemek gerekirse, sektörde pozisyondan bağımsız olarak giriş maaşları (yani 1-2 yıl tecrübeli) 2000-2500 tl arasında. Daha sonra yaratıcılığınızla orantılı olarak maaşınız çok değişkenlik gösteriyor.
Radyo, TV ve Sinema bölümü çalışma alanı yelpazesi geniş bir lisans bölümüdür. İletişim ve medya sektöründe yetişmiş ve tecrübeli oldukları takdirde çalışabilirler. İşi biraz daha detaylandıracak olursak; “dizi-film setleri’nde teknik ekip veya oyunculuk, sunuculuk, muhabirlik, gazetecilik altyapısını öğrenirseniz olabilirsiniz, gazete, dergi ve tv kanallarında direktörlük ve editörlük vs. diyerek genişletebiliriz, ilk başta dediğim gibi alanımız geniş bir sektöre hitap ediyor. Mesele tecrübeli olmak ve güncel kalabilmek. Maaşın bir standartı kesinlikle yok. Ortalama bir maaş söylememin mümkünü yok.
Medya ve İletişim Sektörünü takip eden, girişimci, kendini sözlü şekilde ifade edebilen. Genel Kültür sahibi, siyaset ve hukuki ahlak bilen, Radyo, TV ve Sinema sektörüne adapte olabileceğine inanan. Ve bu branşları severek yapabilecek öğrenciler tercih etmelidir. Yelpazesi oldukça geniştir fakat sektörde oldukça fazla alaylı eleman mevcuttur. Kalifiye olmak çok önemli, işi sevmek bir yana bilmekte çok önemlidir. Medya sektöründe akademik kariyerden çok kalifiye eleman aranır. Rekabetin bol olduğu, yabancı dilinizin muhakkak olması gereken. Faydanıza olur ekstra kazançtır. Nihai olarak bu söylediklerime kendini entegre edebilecek kişilerin yönelmesini tavsiye ederim. Ve Kocaeli Üniversitesi'nde okuduğum için söylemiyorum. Bu konuda ilkeli ve çağdaş sistemlerle eğitim veren bir bölümdür.
Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü iletişime ve kendini geliştirmeye açık insanlara yönelik bir bölüm. Aynı zamanda bu bölümü yazmadan önce bu bölümü gerçekten seviyor olması lazım bireyin. Objektiflik bence olmazsa olmazı. Sanatsallığın yanında mantığını da kullanmak gerekiyor tabii ki. Ve diksiyon çok önemli. Ben bu yıl mezun oldum. Bana iyisiyle kötüsüyle birçok şey kattı. İş bulması zor mu? Evet, olabilir. Kendine ne kadar inanırsan, mesleğini ne kadar seversen önündeki birçok engelde kalkıyor otomatik olarak.
Teorik ve uygulamalı olmak üzere iki çeşit ders bölümümüz mevcut ayriyetten Üniversite Seçmeli Dersi almanız gerekiyor 12 kredi, istediğiniz farklı bir fakülte ve bölümden ders alıp yetkinlik kazanabilirsiniz. Genel olarak bizler; Radyo, Sinema, TV uygulamaları, işleyişi, teorik yapısı, teknik temelli anlatımı, iletişim ve medya ahlakı, sosyolojik, psikolojik devinimleri hakkında dersler, sinema ve televiyon kültürü, tarihi, kuramsal bakış açıları, sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri, haber üretim süreci, genel anlamıyla gazetecilik ve habercilik.. şu anlık sıralayabileceğim ders yelpazesi bu şekildedir. Bunlar ana başlıktır..
Aslında çoğu dersin (üniversiteye göre) gereksiz olduğunu düşünüyorum. Teoriden çok pratiğe dönük derslerin olması gerekliliğine inanan birisiyim.