Anlatsın
Giriş

Denizi yok. Denizi napıcan ama o da ayrı tabi. Öğrenciliğine ne gibi bir katkısı olması bekleniyordu deniz yok diye yakınanların bilmiyorum. Ulaşım belki sıkıntı sayılabilir. Yani heryere dolmuş otobüs bulursunuz ama, İstanbul'la kıyaslayınca o kadar çok araç yok. Gri şehir. Bazen içini sıkıyor adamın ama güzel yine de :)

Soruya bir kahkaha attıktan sonra devam edeceğim... Ankara'da okursunuz. Yani İstanbul'daki gibi trilyarlarca aktivite, mekan, konser vs. olmuyor. Yine de büyükşehir olduğunu unutmamak lazım tabi burda da var bişeyler ama her Allahın günü gezmek istiyorsan gelmeyeceksin. Ki öyle bir durumda okuma zaten :) Eskişehire yakınlığını artı görenler var bilemiyorum hiç gitmedim. İstanbul'a göre daha bir öğrenci şehri Ankara, çünkü aynı zamanda memur kenti de. "Hocam" diye bir yakınlığı var. Dolmuş şoföründen öğrencisine ve akademisyenine herkes Hocadır Ankara'da. İlk başlarda bu tabir garip gelmşti ama son zamanlarda sıcak buluyorum bunu. Düzenli şehir.

Kendin kazandın, kendin oku sistemiyle işler genelde. Şanslıysanız çok yardımcı akademisyenlerimiz de mevcut ama öğrenci işleri ve bağlantılı olaylar sizin koşuşturmanıza bakıyor. Ders kayıtları çok sıkıntı oluyor. Ve bu arada ODTÜ İşletme bölümü 3. sınıftan itibaren dersleri bid sistemiyle alıyor. Yani İHALE. Size 1500 bid veriliyor ve istediğiniz dersleri almak için 2 sene boyunca o 1500 bidi kullanıyorsunuz. En çok bid verenler dersin kontenjanına göre sıralanıyor. Tabi bir kısmı istediği dersi alamıyor. Ama korkmayın var yeterince ders açıkta kalmıyorsunuz. Bir rivayete göre bu sistem bizi gerçek hayata alıştırıyormuş. Akademisyenlerimizin çoğunun egosu tavan. Ama haklılar adamlar ODTÜde hoca. Yine de bazen bizim de kazanıp geldiğimizi ve hakederek okuduğumuzu unuttukları oluyor sanki. İşletme bölümü nispeten konuyla ilgili daha rahat. Hocalarımızın çoğunluğu (en azından benim ders aldığım kısmı) gayet güleryüzlü ve yardımsever. Tabi bu ben inek bir öğrenci olduğum için de olabilir. Hocalarla genelde aram iyidir.

Herkesin ilk aklına gelen Kampüs tabi ki. Ayrıca okul gözünüzü doyuruyor. Ne açıdan mı? Tonlarca sosyal faaliyet var, kurslar topluluklar vs. her şeyi bulabilirsiniz burada. Ancak sevdiğiniz aktivitelerden 2 veya daha fazlasını yapmaya başladığınız an akademik başarınızı da en az 1not kadar ,3.00 yani, göze almalısınız. Çünkü dersler kolay olmuyor. Bir çoğuna vaktiniz kalmasa da isteseniz yapabilecek olduğunuzu bilmek güzel tabi. Ha var bazı arkadaşlarımız hem ÇAD yapıp hem 800 tane aktiviteyi mükemmel derecede sürdüren ve inanılmaz ortalamalar yapan.. Onlara 1gün 24 saat değil 36 saat falan. Neyse, ODTÜ dediğiniz bir üniversiteden çok bir dünya. Bu yüzden ODTÜlüler kendi içine kapalı derler. Asosyalliğimizden değil, burda tonlarca insan, tonlarca alan, tonlarca yapılacak şey ve tonlarca ders var. Dünya üzerinde ayrı bir dünyamız var. Seviyoruz.

Önce neden değil'i anlatmak istiyorum. Burası açıköğretim işletme değil. Ne olmak istediğinizi bilmiyorsanız İşletme okuyayım da çıkınca her şeyi olurum diye bir şey yok. Joker bölüm değil işletme. Çok geniş bir alana sahip evet, ancak özelleşmediğiniz ve istediğiniz alanda kararlı adımlar atmadığınız sürece bırakın ODTÜ, Harvard bile fayda etmez bu bölümde. Hem ODTÜde okurum hem de yata yata biter İşletme yazayım da demeyin. Yata yata BİTMEZ, BİTMİYOR. Zira deneyen arkadaşlarımız var olmuyor. İşletme çünkü "Let's get it started, let's get it started in here. Partyyy!" değil. Yani evet eğlenceli insanlarız genel olarak ama her gece alemlere akmıyoruz gençler burası Las Vegas değil. İŞLETME ÇÜNKÜ: karar almayı seven, takım içinde öne çımayı seven, risk ve stres yönetimi iyi olan, iletişim becerileri ve EQsu yüksek, parayı seven (çoğumuz), kaynak yönetiminde iyi olan, çalıştığı işin sosyalleşmeyi gerektirdiği (çoğunlukla)ve bundan memnuniyet duyan, detaycı, şüpheci, rekabeti seven, hedeflerini daima yenileyen, sürekli gelişmeyi savunan,dinamik insanlarız. İşletme çünkü yönetçem ben değil. Önce bi önceki cümlede saydıklarımı kendinizde bulmalısınız. ODTÜ İşletme bölümü gerek ders dışı faaliyetleri gerek seçmeli dersleriyle size bu alanlarda gelişme fırsatını oldukça güzel sunuyor.

Çünkü hem köklü hem de eğitim kalitesini hiç bozmadan koruyabilmiş bir kaç üniversiteden biri ODTÜ. Ayrıca ODTÜlüyüm demek çok farklı bir duygu ve özgüven veriyor insana. İnsanlarla tanıştığınızda ODTÜde okuyorum dediğiniz andan itibaren bakışlar değişiyor. Ve o bakışları görmek güzel :)Kızılay'dan ODTÜ dolmuşuna bindiğinizde bile farkı hissetmek mümkün.

Benzer Kişiler

Feyza Aysan
Feyza Aysan
İnsan Kaynakları Direktörü, AstraZeneca
Okan Özyurt
Okan Özyurt
Ticari Pazarlama ve Kanal Aktivasyon Müdürü, PepsiCo
Merve Karaahmetoğlu
Merve Karaahmetoğlu
İşe Alım Uzmanı, TUSAŞ
Gül Duman Demir
Gül Duman Demir
Saha Satış Otomizasyon Yetkinlikleri ve Gelişimi Yöneticisi - Lüksemburg, Ferrero
Ecem Özatlan
Ecem Özatlan
Müşteri Deneyimi Değişim Yetkilisi, Garanti BBVA
Anıl Pakel
Anıl Pakel
Customer Development Executive, Colgate-Palmolive
Sinem Sandıkçı Gökçen
Sinem Sandıkçı Gökçen
Kurumsal Dijital Direktör, L'Oréal
Tuğçe Seven
Tuğçe Seven
icerik.com Kurucusu, Zeo
Sümeyye Yüksel
Sümeyye Yüksel
Yönetici Adayı – Uluslararası METRO Potentials Programı, METRO Türkiye
Ceyda Güner Pehlivan
Ceyda Güner Pehlivan
Süreç Mükemmelliği Alan Yöneticisi, BSH
Mustafa Karaken
Mustafa Karaken
Head of Trade Marketing - Hygiene, Reckitt Türkiye
Özgün Can Eray
Özgün Can Eray
Ticari Pazarlama&CRM Takım Lideri, METRO Türkiye
Deniz Altun
Deniz Altun
Supply Chain Finance Manager, Unilever
Efe Güvenli
Efe Güvenli
Assistant Customer Development Executive, Colgate-Palmolive
Zeynep Özatay
Zeynep Özatay
DTDM Grad 2020, PepsiCo
Ahmet Varol
Ahmet Varol
Hayat'ı Keşfet Finansal Kontrol Stajyeri, Hayat
Göksu Çıkıkçı
Göksu Çıkıkçı
Career Kitchen Pazarlama Stajyeri, Perfetti Van Melle