Fizyoterapi ve Rehabilitasyon mezunları Fizyoterapist (Fzt.) ünvanı alırlar. Fizyoterapistler, doktorlar tarafından kendisine yönlendirilen hastalarıda öncelikle genel değerlendirmeyi yapar. Yapılan genel değerlendirme sonrasında hastanın tedavi programını düzenler. Hastaya elektroterapi, manuel terapi, sıcak-soğuk uygulamaları uygular; hastaya, hastalığına uygun ve gerekli kas gruplarını çalıştıracak egzersizler uygular; hastanın tedavi süresince gelişimini takip eder; ve kendisine yönlendiren doktorla bilgi alışverişi içerisinde bulunur. Fizyoterapistler aynı zamanda; farmakoloji, radyoloji, ortopedi, nöroloji, pediatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kadın doğum, biyokimya, ilk yardım, gibi tıp konuları ile ilgili temel bilgi sahibidir. Fizyoterapistlerin iş alanı yalnız ortopedik rahatsızlıklar olmayıp bunun yanında nörolojik(sinirsel), pediatrik(gelişimsel), nöroşirürjik(beyin cerrahisi sonrası), romatolojik(eklemsel), jinekolojik(kadın doğumla ilgili), kardiyopulmoner(kalp-solunum hastalıkları), geriatrik(yaşlılıkla ilgili hastalıklar) terapi gibi tıbbın hemen hemen her dalı ile ilgilenebilmekte; iş-uğraşı terapisi, işitme-konuşma terapisi, ergoterapi, üzerine çalışabilmektedir. Fizyoterapistler özel eğitim merkezlerinde, sağlık koruma merkezlerinde, fizik tedavi merkezlerinde, spor kulüplerinde, hastanelerde iş imkanı bulabilmektedir.
İnsanlara yardım etmeyi sevdiğim için,
Sağlık alanı hedeflediğim için,
Çocukluktan beri hayalim olduğu için :)
Günümüzde insanların yaşam koşullarının değişimi, teknolojinin insanı tembelliğe itmesi, kişilerin kendine dikkat etmemesi sonucu toplumda sağlık giderek bozuluyor. Toplumun çok büyük bir kısmı bel ve boyun ağrısından şikayetçi. Bu nedenle halkın sağlığını koruyucu önerilerde bulunmak ve mevcut rahatsızlıkların giderilmesini sağlamak gerektiğinden fizyoterapi giderek aranan bir meslek haline gelmekte. Ayrıca Fizyoterapinin iş alanı içerisinde yalnızca ortopedik sorunları olan kişiler değil nörolojik, kalp ve akciğer hastalıkları, gelişimsel rahatsızlıkları olan çocuklar, hatta hasta bireylerin dışında sağlığını korumak isteyen insanlar bulunmakta. Bu nedenle insanlara faydam olacağını düşünerek FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON.
Bi kere Ankara'nın en sakin, en rahat üniversitesi olduğu için.
Ha bide hocaların genelde çok zorlamadığını duyduğum için.
Ayrıca fikir ayrılıkları yüzünden kavgaların en az çıktığı üniversite olduğu için.
Gazi, Türkiye sınırlarını aşıp uluslararası platformda kendini duyurmaya başlamış bir üniversite. Sağlık alanında Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri. Mühendislikte yıldızı giderek parlıyor. Ve işe alımlarda (alana göre değişmekle birlikte) işverenin tereddüt etmediği üniversitelerden biri. Erasmus veya diğer öğrenci değişim programlarında belki sayfalarca alternatifiniz olmayabilir, ama bu konuda öğrencisine her türlü desteği sağlıyor; ayrıca yeni ülkelerle, yeni üniversitelerle anlaşma yapılması için sürekli çalışmalar yapılıyor.
Yüksek lisansta çok tercih edilen bir kurum. Ve en önemlisi Türkiye'nin en köklü yüksek öğretim kurumlarından biri.
Evet, Gazi'yi her şeyiyle SEVİYORUM!
En önemli eksisi burada her şey daha doğrusu hayat biraz daha pahalı.
Bir kere küçük şehirlere göre arkadaşlarınızla oturup sohbet edebilecek sayısız mekan var. Veya çıkıp dolaşmak istediğinizde gezilecek o kadar çok yer varki. Yurt imkanları da oldukça iyi. Ankara'da hangi üniversiteyi isterseniz ulaşımı bir çok şehre göre çok kolay. Eğer çok kalabalık bir yerden gelip de "hep aynı yüzleri görmekten sıkıldım" diyorsanız Ankara tam size göre.
Şehrin içinde, hatta merkezinde olmasına rağmen sessiz sakin bir kampüsü var öncelikle. Bu sayede bir çok yerden rahatlıkla ulaşım sağlanabilmesini seviyorum. içinde olmak istediğiniz sürece çok hareketli bir sosyal yaşam var Gazi'de. Ayrıca Kızılay veya bahçeli gibi merkezlere çok yakın.
Bir de akademik veya idari personel tarafından bir anne veya baba şefkati ile sahiplenileceksiniz garanti ederim :))