Anlatsın
Giriş

Ankara Üniversitesi'ne başlayacaklar öncelikle hazırlık sınıfı meselesi ile meşgul olacaklardır. Hukuk vs. gibi bir kaç fakülte haricinde hazırlık sınıfı isteğe bağlı değil. Eylül ayının başında yapılacak olan hazırlık muafiyet sınavına girecekler. Bu sınav ile ilgili önceki senelerde "Ankara Üniversitesi-TÖMER" belli bir ücret karşılığında hazırlık atlama kursu düzenliyordu. Yine başka özel kurslar da tercih edilebiliyor. Tabi ingilizcesine güvenen arkadaşlara sözümüz yok. Bu linkten de sizin için yüklenen deneme sınavına ulaşabilirsiniz; http://yabdil.ankara.edu.tr/?p=570
Bu arada hazırlık sınıfı Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde, güzel bir kampüsün içindedir. Şehir merkezine biraz uzaktır. Hazırlık dışında, okuyacağınız fakülteye uygun mevkide veya ulaşımı kolay bir semtte kalacak yer ayarlamanız işlerinizi kolaylaştıracaktır. Dönem başında düzenlenen UYUM PROGRAMLARI (özellikle okuyacağınız fakültelerde düzenlenenler) okula alışmanızda ve kolayca ayak uydurmanızda çok faydalı olacaktır.

Yine önemli bir nokta da, ders notlarının nasıl edinileceğidir. Bu konu ile ilgili okul öğrencilerinin mutlaka -GELENEKSEL :)- bir sistemi vardır, öğrenmeyi unutmayınız. Yeni başlayacaklara kolaylıklar.

düzeltme: bu sene uyum programı 14-15-16 Eylül 2015 tarihinde gerçeklşecektir.

Ankara Tıp Tanıtım Günleri: 1-10 TEMMUZ 2015 tarihinde, Sıhhiye Morfoloji Yerleşkesinde gerçekleşecektir.
Not: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne başlayacaklar için önemli haber; İngilizce Hazırlık Eğitimi isteğe bağlı olmuştur, bilginize.

Ankara Üniversitesi yerleşkelerinin neredeyse tüm şehre yaygınlığı nedeniyle bir olumsuzluk yaşamaktadır.
Daha önce olumzuluklar arasında sayılan web-mail sistemi sıkıntıları aşılmış durumdadır. Üniversitedeki tüm etkinlik ve faaliyetlerde, duyurulardan kısa sürede haberdar olunmaktadır.

Ben öncelikle Ankara Tıp’ın beğendiğim yanlarından bahsetmek istiyorum. Mezunlarından veya okuyanlarından çokça duymuşsunuzdur ancak içinde bulunduğunuzda fark edeceksiniz, Ankara Tıp’ta ister usta-çırak, ister abi-kardeş deyin, oturmuş bir gelenek, sistemli bir işleyiş vardır. Derslerde, araştırmalarda, etkinliklerde ve daha birçok zamanda bu atmosferin farkına varacaksınızdır. Ankara Tıp köklü eğitimiyle de birçok noktada farklılığını hissettirmektedir. Verilen teorik derslerin yanında, kalıcılığın sağlanmasında önemli bir yerinin olduğunu düşündüğüm laboratuar eğitimi, görsel eğitimler, yine son derece önemle ve ciddiyetle sürdürülen mesleki beceri ve iletişim dersleri; hem erken yıllarda temel eğitimin yanında doktorluğun pratik gerekliliklerini edinmeyi sağlıyor, hem de klinik eğitime hazırlıyor. Klinik eğitime henüz bu yıl başlayacak olmam nedeniyle sadece duyumlarım üzerine, klinik eğitimin dönem 4 ve 5 öğrencileri tarafından genel olarak beğenildiğini söyleyebilirim. Yine Ankara Tıp’ın beğendiğim yanlarından bir diğeri ise öğrenci kulüpleri ile sürdürülen bilimsel ve sosyal faaliyetlerdir. Bence bir hekim adayı hem bilgileri hem de sosyal yönü ile hekimlik mesleğinin gereğine ulaşmaktadır. Bu nedenle Ankara Tıp’ın bu sosyal yönü çok önemli buluyor ve beğeniyorum. Ankara Tıp’ı çevre düzenlemesi, kantini, binası, bahçesi, dersliklerin yerleri, morfoloji yerleşkesi ile cebeci yerleşkesi arasındaki servis uygulaması vs. ile düşündüğümüzde, fiziki şartlar açısından da iyi durumdadır. UTEAK aracılığıyla akreditasyonunu sağlamış bir tıp fakültesi olduğu için, uluslar arası platformda bir çok artıya sahip olacaktır.

Ankara Üniversitesi ise en büyük artılarından, en beğenilen yönlerinden biri Manavgat’ta bulunan su sporları kamp alanı ve tesisleri ile, Ilgaz’da bulunan Ilgaz-Örsem kış sporları ve kayak merkezine sahip olmasıdır. Hemen her sezonda binlerce öğrenci hem tatil yapma imkanı bulmakta, hem de kayak, rafting, yüzme vs. gibi bir çok aktiviteyi gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca yüzme havuzu, spor salonu, düzenlenen ücretsiz kurslar, tenis kortları, müzik eğitimleri, korolar vs. gibi onlarca sosyal faaliyet yine Ankara Üniversitesi’ni öne çıkarabilmektedir.
düzeltme: Ankara Üniversitesi, Didim'de de bir öğrenci merkezi temeli atmıştır.
Ankara Tıp'ta stajlar hakkında konuşacak olursak; Ankara Tıpın en büyük artılarından biri İç hastalıklar stajının iki ayrı staj halinde alınması, bazı dahiliye branşlarının ayrı birer staj halinde verilmesi diyebiliriz. Ayrıca Ankara Tıp'ta geçme notunun 60 olduğunu söylemekte fayda görüyorum :)
düzenleme: Ankara Tıp'ta Hazırlık-İngilizce sınıfı eğitimi kalkmıştır. İsteğe bağlı olarak, isteyen hazırlık sınıfı eğitimi alacaktır.

Ankara’nın eksileri denildiğinde ilk sırada gri bir şehir olması ve belki de siyasetin verdiği gergin havanın, şehrin hemen her yerine yayıldığı belirtilebilir.
Ben Ankara’nın temel eksisinin ulaşım olduğunu düşünüyorum. Alternatifler azdır, ulaşım fiyatları yüksektir, öğrenci bandrolü diye çok saçma bir uygulama vardır ve sebepsiz bir şekilde öğrenciler üzerinden hak edilmeyen bir para kazanılmaktadır. Ankara’da hemen her semt için saat 23.00’dan itibaren taksi dışında ulaşım durmaktadır. Bu nedenle bütün planlarınızı ya son otobüs olan 23.00 için yapmalısınız, ya da taksi paranızı bir kenara ayırmalısınız. Ayrıca İstanbul’da yapabileceğiniz ancak Ankara’da yapamayacağınız birçok şey bulunmaktadır.

düzeltme: EGO bandrol uygulaması kalkmıştır, Ankara Kart uygulaması başlamıştır. Ancak hala aksaklıklar mevcuttur. Ayrıca ulaşım fiyatlarına zam gelmiştir.

Elbette büyük çoğunluğu doktorluk yapmaktadır. Üniversitede akademisyen olarak devam etmek de bir tercihtir. Akademisyenlik temel bilimler ve klinik bilimler alanında olabilir. Akademisyen olarak bilimsel çalışmalar sürdürürken, biraz daha fazla çalışarak yasalar çerçevesinde muayenehane açmak mümkün olabilir. Yeni iş alanlarından biri de tıbbi ilaç sektörüdür. Sektörün pazarında bir pazarlama elemanı olarak görev almakla birlikte, AR-GE birimi de bir tercih seçeneğidir. "Tıp Fakültesinden arada bir doktor çıkar" sözünü duymuşsunuzdur. Bir şarkıcı, artist, yemek şirketi sahibi, turizm acentası sahibi vs. de olabilirsiniz. Ancak bunlar için tıp fakültesi okumaya gerek yok diye düşünüyorum.

Bu soruyu, almakata olduğum türkçe tıp eğitimi tecrübelerime ve ingilizce tıp fakültelerinde okuyan arkadaşlarımdan edindiğim bilgilere göre cevaplıyorum. Ben türkçe tıp eğitiminin daha doğru ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü hekimlik, insan hayatının söz konusu olduğu bir meslek ve bu mesleğe adım atmış kişilerin, donanımlı ve eksiksiz bir eğitimden geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle türkçe eğitimin daha uygun olduğuna inanıyorum. Diğer bir sebep ise tıp fakültesi okuyan doktor adaylarının çok büyük bir çoğunluğu bu ülkede hizmet edecek, bu nedenle alınan eğitimin dili ve içeriği itibari ile türkçe olması gerektiğini düşünüyorum. İngilizce tıpta okuyan arkadaşlarımın bahsettikleri en önemli noktalardan biri ise, ingilizce tıp eğitiminde derslerin daha yüzeysel işlenmesidir. Bu nedenle eksik bir eğitim aldıklarını düşünüyorlar. Hatta bir çoğu bu bilgi açığını kapatmak için, türkçe tıp amfilerinde derslere girdiğini belirtiyor. Bir de bazı hocaların ingilizce ders anlatımında sıkıntı yaşadığını, bunun da dersin içeriğine yansıdığını belirtiyorlar. Akademik kariyer noktasında da ingilizce ve türkçe eğitim almanın çok bir farkı olacağını düşünmüyorum. Çünkü türkçe tıp eğitimi almış ancak akademik noktada çok iyi düzeyde çok değerli insanlar tanıyorum.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini sevdiğimi ve beğendiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Bir öğrenci için Ankara’nın uygun olduğunu düşünüyorum. Öğrenmesi ve ayak uydurması kolaydır, sanıldığı kadar büyük ve öğrenilemez değildir. İç Anadolu’da olması nedeniyle bir çok büyük şehir için merkez durumundadır. Çok sayıda üniversite olması, bir öğrenci şehri havasını sağlamaktadır. Metro hattının bulunması, dolmuş, otobüs vs. yaygın hatları, ulaşım konusunda belli oranda kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca bir çok kamu kurumu, kütüphane, eğitim-sanat merkezlerini bulundurması nedeniyle eğitim ve kültürel açıdan katkılı olabilecek bir şehirdir. Araştırıldığında uygun fiyatta ev bulunabilir. Bir de Ankara’da okuyup İstanbul’a uygun vakitlerde gezmeye gitmek ve bir hafta sonu geçirmek çok zaman almamaktadır.

Lise eğitimi aldığım yıllardan itibaren tıp doktorluğu konusunda karar vermiştim. Bir çok sebep sayabilirim; izlemlerimin ve ilgimin yönlendirmesi, ders başarım, ailemde bir doktorun bulunmaması gibi. Tabi yine en büyük etkenlerden biri de bu saygın mesleğin meselesinin insan hayatı olmasıdır.

Ben Ankara Üniversitesi'ni özel bir sebeple seçmedim. Ankara'da okumak istemem, beraberinde tıp fakültesi tercihim ve sınavda aldığım puan beni Ankara Üniversitesi'ne yönlendirdi. Ancak okula başladıktan sonra Ankara Üniversitesi'nde okumanın bir takım artı ve eksilerinin farkına vardım.