Evet, okulumu seviyorum.
Bir hazırlık öğrencisi olarak doğal olarak Gölbaşı Kampüsü’nden şikayetçiyim.Bunun yanı sıra intern öğrencilere çok fazla nöbet yazılması okulumuzun eksi yanlarından biri olarak söylenebilir.
Başta tiyatro ve halk oyunları topluluğu olmak üzere gerek tıp fakültesinin gerek diğer fakültelerin sosyal kulüpleri oldukça aktif.Ayrıca okulda sürekli gezi düzenleniyor, yani bir geziyi kaçırdığınızda hayıflanmanıza gerek kalmıyor. Özellikle Manavgat Su Sporları ve Ilgaz Kış Sporları kampları da oldukça ilgi çekici yerler.
Ayrıca özellikle şunu belirtmek isterim ki okulumuza zor denmesinin sebebi artık sadece anatomi derslerinin birinci sınıfta ağırlıklı olarak işlenmesi. Bunun dışında eskisi gibi yoğun bir PDÖ programı yok.
Tıp benim için kaçınılmaz sondu diyebilirim. Ezber hafızamın güçlü oluşu, biyoloji ve kimyaya olan ilgim beni direk olarak tıpa yöneltti.
Ankara Üniversitesi son yıllarda oldukça fazla tedavi yöntemi geliştiriyor. Bu Ankara Üniversitesi’ni seçmemdeki en önemli etkenlerden birisi. Ayrıca Cumhuriyet Tarihinin ilk tıp fakültesi olmasından dolayı da oldukça köklü bir üniversite. Yine deneyimli bir doktor kadrosuna sahip oluşu ve araştırmaya oldukça fazla önem verilmesi nedeniyle de Ankara Üniversitesi’ni seçmiş bulunmaktayım.