Halkla İlişkiler kavramı,Türkiye de kimi çevreler tarafından hala anlaşılamamakla birlikte daha basit bir kavrama indirgenmektedir.Halkla I
Göreceli bir kavram olmakla beraber, artılarının saymakla bitmeyeceğini de söylemek isterim:Köklü ve top Üniversitelere sahip olması,tarihi geçmişi-kültürel zenginliği ve aynı zaman da yarı-zamanlı iş imkanlarının bulunması bunlara verilebilecek örneklerdir.
Devlet üniversitesi olmasının bazı eksileri vardı kuşkusuz.Özellikle ögrenci işlerinin ağır çalışıyor olması,kantinin yetersiz olması ve etkinliklerin gerçekleştirileceği modern bir salonunun bulunmayışıydı.Ancak bu sorunlar çok hızlı bir şekilde çözüme kavuşturuldu.Böylelikle öğrencilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir görünüm kazandı.
Çünkü bu bölümü okumak istediğim için.Açıklamak gerekirse gelişen, değişen ve globalleşen dünyada,şirketlerin iş yapış şekli değişmekte dijitalleşme çağı yaşanmaktadır.Şirketlerin ayakta durabilmesi ve ekonomik olarak varlıklarını sürdürebilmesi için farklılık yaratmaları -farkındalık algısını iyi aşılamaları gerekmektedir. Bu ise daha fazla rekabet,reklam harcamaları ve totalde maliyet olarak bir külfet doğuracaktır.Tam da bu nokta da Halkla İlişkiler şirketlerin için maliyeti düşürecek, ona,tüketicisi-alıcısı arasında sürekli bir köprü kuracak,sürekliliği sağlayacak ve günün sonunda şirkete-markaya aidiyet duygusu besleyecek o güçlü bağları kazandırmaktadır. Ben ise yapının içindeki çarkın bir dişlisini oluşturmaktayım.
Eğer yurtta kalıyorsanız yada başka bir şehirden gelip okumaktaysanız, ekonomik olarak sizi zorlayacağını belirtmekte fayda var. Bu rağmen yine de İstanbul'da okumak, fırsata dönüştürülmesi dahilinde bir ayrıcalık olacaktır.
Halkla İlişkiler iletişim kanallarının belki de en önemli sac ayağını olusturmaktadır. Bu boyutuyla iletişimin omurgasıdır diyebiliriz.Bu bölümde okumak doğru iletişimi kurabilmeyi,aynı zaman da doğru anlayabilmeyi gerektirir.Sosyal olmayı,yaratıcı olmayı,taze fikirler sunabilmeyi,konuşken-girişken olmayı(boş konuşmak değil) ve yoğun tempoda calışabilmeyi gerektirir.
Yaşadığım şehirde okumanın verdiği avantajla yurt deneyimim olmadı.
Marmara Üniversitesinin, Avrupa'da çesitli okullarla işbirliği içinde olduğu ve değişim programlarıyla öğrencilerine yurt dışında okuma imkanı sağladığı bilenen bir gerçektir. Bu anlamda geniş bir yelpazesi bulunan Marmara Üniversitesi; çeşitlilik,çok ulusluluk ve çok sesliliğe önem verir.
Çünkü Marmara Üniversitesi; iletişimin en iyi yapıldığı (İletişim Fakültesi), ikili ilişkilerin güçlü olduğu, daha ilk yıllarda sosyal yaşamıyla sizi kucaklayan ve en önemlisi sizin sektörle buluşmanızı sağlayan köklü bir okul olduğu için.
Öncelikle fakülte ve bölüm bazında kararlarını şekillendirsinler.İletişim Fakültesini bilinçli ve isteyerek seçmelerini tavsiye ediyorum.Ayrıca sektörü daha ilk yıllarında deneyimlemeleri ve dil eğitimlerine çok önem vermeleri gerekmektedir.
Edindiğim deneyim ve kazanımlarıma baktıgımda kuşkusuz cevabım, evet olacaktır.
Fakülte bazında konuşacak olursak,herkesin birbirini tanıdığı,sosyal yaşamının insanlara birey olmayı hissettirdiği,derslerin sohbet havasında geçtiği ve her türlü bilginin konuşulup tartışılabildiği bir yapıya sahiptir Marmara Universitesi(İletişim Fakültesi)
Dipnot:Değerli Hocaların varlığı,anlatırken eğlendiren ve düşündüren güçlü anlatım tekniklerine sahip olmaları da yadsınamaz.