Evet, okulumu seviyorum.
-Öğrenci işlerinin bilgilendirme sistemi çok kötü. Durmadan değiştirilen programdan aynı gün hatta dersten birkaç saat önce haberdar olabiliyorsunuz.
-Diğer fakültelerden ayrı bir yerde bulunduğundan pek bi kampüs havası yok.
-Dekanlıkça topluluklara yeterli ilgi gösterilmiyor. Belli başlı birkaç topluluk dışında yardım görebilen topluluk yok. Örneğin 6 ay geçmesine rağmen yeni bir topluluk kurmak için yaptığımız başvuruya hala bir cevap gelmedi.
-9 Eylül Üniversitesi dağınık yerleşime sahip bir üniversite. Fakülteleri Buca-Tınaztepe’de yoğunlukta. Fakat tıp fakültesi Balçova’da bulunuyor. Bu çok büyük bir artı çünkü Balçova Buca ve Tınaztepe’ye göre çok daha yaşanılası bir yer ve şehrin daha merkezinde ve denize çok yakın.
-Okulun İnciraltı’ndaki KYK yurdu standartların üzerindedir ve hemen herkes tarafından beğenilir (eğer kızsanız ve biraz da şanslıysanız deniz manzaralı bir odanız bile olabilir :) )
-1997′den beri okulda PDÖ (Probleme Dayalı Öğretim) sistemiyle eğitim veriliyor.Türkiye de bu sistemi ilk uygulayan üniversitedir.Dersler ayrı ayrı değilde bir bütün olarak veriliyor.Bütüncül bir şekilde öğrenme açısından çok faydalı. PDÖ lerde kısaca işleyiş şöyle olur: Bütün bir sene 4 ya da 5 bloktan oluşur. Her blokta randomize olarak belirlenmiş 9-10 kişilik PDÖ grupları oluşturulur. Her PDÖ grubunun bir eğitim yönlendiricisi öğretim üyesi vardır ve dersleri beraber yaparlar. Bu PDÖ ler kapsamında verilmesi gereken bilgiler bir senaryo çerçevesinde merak düzeyi uyandırılarak verilmeye çalışılır. Bunun haricinde sunum, uygulama, mesleksel beceriler ve kliniğe giriş dersleriyle desteklenir.
-Geçme notu 65 ve Muafiyet kavramı diye bir şey var.Sene içindeki notlarınızın ortalaması 80 ve üzeri olursa sene sonundaki finale girmiyorsunuz. Bu da okulun 1 ay erken bitmesi ve tüm senenin stresinin tekrar yaşanmaması demek.
-Neden tıp fakültesi? sorusunun belirli bir cevabı yoktur tabii ki. Cevap olabilecek çok fazla etken sayılabilir: Toplumsal statü, iş garantisi, manevi haz, idealler, iyi para kazanma vb.. (Benim seçme nedenim galiba bunların hepsinin karışımı.)
-Bunların hepsi haklı nedenler. Fakat olmaması gereken bir şey varsa o da aile baskısıyla alınan ‘puanıma yazık olmasın!!’ kararı. Tıp fakültesini yeni tercih edecek arkadaşım!! Belki de dikkat etmen gereken en önemli nokta burasıdır.Şu ana kadar bunun istisnasını görmedim. İstemeden gelen bir öğrenci tıp fakültesinde mutlu olamıyor.
-Fakat doktorluğu (insanlara yardım etmeyi sevme,gerektiğinde fedakarlık yapabilme,sabırlı olma,insan sağlığına önem verme gibi şeyleri) seviyorsanız ‘aman tıpa gelme tıp çok zor’ sözlerine aldırmadan gönül rahatlığıyla tıp fakültesini yazabilirsiniz.
-En önemli nedeni İzmir’de olması. Çünkü gerçekten de İzmir bir öğrencinin tüm sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir şehir. Havası, denizi, insanlarının hoşgörüsü en büyük artıları.
-Ayrıca İstanbul ve Ankara’yı özellikleri bakımından iki uç gibi düşünürsek sanırım orta yol İzmir oluyor.