Eğer bir yöneticiyseniz üç şeyi yönetirsiniz. Öncelikle kendinizi yönetmeniz lazım. Bunu yapamıyorsanız zaten gerisinin olması çok zor. İkinci olarak sistemi yönetmeniz lazım. Her firmanın farklı bir sistemi ve dinamiği var. Son olarak ve en önemlisi insan yönetmeniz lazım. Bir tarafta teorik bilgiler, aldığınız eğitimler ve koçluklar, diğer tarafta da okuduğunuz kitaplar, arkadaşlıklarınız, yediğiniz farklı bir yemek vs. var. Bu anlamda yurtdışı size farklı teorik bilgiler ve hayat tecrübesi katıyor. Kültürel olarak altyapınız çok renkli hale geliyor. İnsan yönetmede kullanacağınız zenginliğiniz çoğalıyor.
Ben yurtdışında aldığım eğitimlere iş hayatında rastladım ama insan yönetirken içinizden gelen güç, yurtdışında edindiğiniz deneyimlerle doğru orantılı.
Penti’nin yurtiçinde 330 mağazası var. Her gün mağaza açtığımız için bu rakam şu anda güncel olmayabilir. Türkiye’de büyümeye devam edeceğiz ama 2018’le beraber asıl büyüme planları ve hedefleri yurtdışında olacak. Bu hem kendi açacağımız mağazalarla hem de hali hazırda devam eden franchise kanalıyla olacak.
Franchise kanalında farklı ülkelerde 100’den fazla mağazamız var. Merkez operasyon olarak da şu anda Romanya’dayız. Öncelikli hedeflerimiz Avrupa’da ve Romanya’da olduğumuz noktaları genişletmek, sonrasında Romanya’ya komşu ülkeler olan Macaristan, Hırvatistan gibi ülkelerde operasyona başlamak, bunlar devam ederken birçok farklı ülkede franchise’a devam etmektir. Merkez mağazalarımızın devam edeceği noktalar biraz daha CIS ülkeler olacak. Bu yüzden öncelikle İngilizce, sonra da Rusçayı bilmek çok önemli çünkü hedeflediğimiz birçok ülkede Rusça konuşuluyor.
Penti’deki 6 yıllık sürecim Romanya operasyonuyla başladı. Romanya Ülke Müdürü olarak işe başladım ve ilerleyen süreçte yurtiçine geçtim. Yurtiçinde Penti’nin şu anda 330 mağazası var. Bu tecrübeyi her noktada test etme ve deneyimleme şansım oldu. Bu yüzden benim için harika bir tecrübeydi. Sonrasında marka bu tecrübeyi yurtdışına taşımak istedi çünkü yurtdışında Türk markalarının başarılı olma kriteri çok fazla. Ben de yurtiçindeki bilgi ve tecrübeleri yurtdışına aktaracak sistemler kurabilme kabiliyetleri geliştirip üst seviyeye çıkarmak için Yurtdışı Operasyon Direktörü olarak görev aldım. Elimizden geldiğince yeni projeler oluşturuyoruz ki Penti’nin yurtiçindeki tecrübesini yurtdışına aktararak aynı başarıyı yakalayalım.
MBA çok genel bir eğitim veriyor. Günümüzde bunu biraz özelleştirerek konsantrasyonu belirlemeniz lazım. Örneğin en sıcak başlıklardan birisi e-commerce. İyi ticaret anlamında bir eğitim almak istiyorsanız ilk bakmanız gereken nokta okulun kalitesi ama genel MBA’deki başarıdan ziyade iyi ticaret konsantrasyonunda okulun ne kadar başarılı olduğu da önemli. Teorik bilgiye ulaşmanız günümüzde daha kolay ama uygulama noktasında okulun size ne gibi şanslar verdiği önemli. Birçok ülkede okulu bitirdikten sonra size o alanda 1 yıl çalışma hakkı veriliyor. Bunu bence özellikle master yapacak arkadaşların düşünmeleri gerekiyor. Bu yüzden teorik bilgiyi uygulama şansı veren okullara öncelik vermelerini tavsiye ederim.
MBA’yi ben işe başlamadan önce yaptım. Faydasını gördüm ama işe başladıktan sonra devam ettiğim bir MBA’in içinde olsaydım aldığım teorik bilgileri ertesi gün iş hayatında test edip pekiştirme şansım olurdu. Dolayısıyla eğer imkanlarıvarsa işle beraber veya işten sonra MBA’e başlamalarını tavsiye ederim. Ben öğrenci olmayı çok seviyorum. Öncesi de olur. Eğitim şart, fazlası zarar değil ama tek bir şans varsa işle devam etmek daha doğru olur.
Eskiden “Ne iş olsa yaparım abi!” gibi bir deyiş vardı. Pek öyle değil ama Pazarlama birimi insanlara ihtiyacından fazlasını satar. Dünyada iş yapma şekilleri değişiyor ve Pazarlama’nın nosyonu çok daha öne çıkıyor. Dolayısıyla bu düşünceye sıcak bakan arkadaşlar birçok şirketin Pazarlama bölümünde çalışabilirler.
İş Tecrübeleri
Eğitim Tecrübeleri
