Evet, okulumu seviyorum.
Her ne kadar çoğu zaman yemekleri lezzetli ve doyurucu olsa da Bilkent’e gelecekseniz yemek fiyatlarına hazırlıklı olmalısınız çünkü yemek fiyatları birçok üniversiteye oranla yüksek. Bunun dışında kampüsün şehir merkezine uzaklığı da soğuk havalarda problem olabiliyor ama okulun servislerinin bulunduğu bölgelerde gezdiğiniz sürece ulaşım kolay.
Bilkentin kampüsü ve öğrencilere kampüs içinde olanak sağladığı çok fazla aktivite, çok geniş kaynakları olan ödüllü Bilkent Kütüphanesi, ilgi alanlarınız doğrultusunda girebileceğiniz birçok öğrenci toplulukları var. Öğrencilerin her türlü problemlerini anında paylaşabileceği ve bizzat cevap alabildiği akademisyenler de üniversite hayatını büyük ölçüde kolaylaştırıyor.
Açıkçası sınava hazırlık döneminde işletme aklıma yatan bir bölüm değildi. Tercihlerim arasında hukuk, uluslararası ilişkiler daha yoğunluktaydı. İşletmeyi istemememin başlıca sebebi toplumdaki herkes işletme okuyor klişesiydi. Bölümleri tarafsız bir gözle değerlendirmeye başladığımda, bana istediğimi verecek, her zaman önemli bir yere sahip ve geniş bir yelpazesi olan işletmenin doğru seçim olduğuna karar verdim çünkü önemli olan herkesin o bölümde olması değil, sizin o insanların arasında bilginiz ve yeteneklerinizle nerede olduğunuzdur.
Tercihlerim süresince, üniversitenin bana katabileceklerine, bölümdeki akademisyenlerin yeterliliğine ve beni iş hayatında 1-0 öne taşıyacak özelliklerinin olmasına dikkat ettim. Bilkent’in işletme alanında öğrencilere sunduğu programlar Bilkent’i seçmemde en büyük rolü oynadı. Örneğin; Bilkent Üniversitesi Amerika’da bulunan The Association to Advance Collegiate Schools of Business kuruluşunca akredite edilmiş tek Türk işletme bölümü olduğu için siz ve diğer işletme öğrencileri arasında fark oluşmasını kolayca sağlayabiliyor. Ayrıca bilgilendirmek için oluşturduğu kariyer merkezi, kampüsün yaşamak için uygun ve rahat olması beni Bilkent’i seçmeye itti.