Evet, okulumu seviyorum.
Ankara’da bulunması dönem içinde staj vb olanakları zor kılıyor. Bilkent İstanbul’da olsaydı burssuz puanları için bile ciddi savaş yaşanırdı.
Vakıf üniversiteleri arasında belki en “öğrenci odaklısı”. Şehir servisleri ücretsiz, bütün olanaklar ücretsiz (internet kullanımına para isteyen vakıf üniversitesi duydum da ondan bunu yazıyorum :)) veya çok cüzi rakamlarla çoğu olanağı elde edebiliyorsunuz. Mesela spor kursları için çok düşük bir ücret isteniyor ki bu da sadece adını yazdırıp gelmeyen olursa istekli öğrencilerin hakkını yemesin diye. Kampüsümüz çok güzel. Ankara güzel değil ama Bilkent çok güzel!!
Türkiye’nin AASCB akreditasyonuna sahip tek işletme fakültesi (Dünya’daki işletme fakültelerinin yalnızca %5i bu akreditasyona sahip). Ciddi, alanında uzman öğretim üyelerine sahip (özellikle pazarlama konusunda). Değişim programları konusunda yıllık 90 kişiye kadar değişim öğrencisi gönderebilme kapasitesiyle eşsiz bir fakülte! (Ki bazı üniversitelerin bütün bölümlerinin toplam kapasitesi buna erişemiyor). Teori odaklı eğitim değil, iş dünyasına hazırlayıcı bir eğitim hizmeti sunuyor.
Türkiye’nin en iyi vakıf üniversitesi olması ve olanaklarının çok fazla olması ilk tercih sebebimdi. Buraya girdikten sonra gerçekten ciddi bir akademik ortamda olduğunuzun farkına varıyorsunuz. Kendinizi geliştirmek ve bilgi edinmek için her türlü olanak elinizin altında. Bilkent’te mezun olduktan sonra kendinizi uluslararası arenada rahat bir şekilde ifade edebilecek şekilde yetiştiriliyorsunuz.