Bilkent in öyle sevmediğim çok yanı yok ama okul içindeki cafelerin ve restorantların fiyatlarının birazcık tuzlu olması öğrencileri etkiliyor ama okul yemekhanesi yine diğer üniversitelerin yemekhanesinden 1 veya 1.50 tl fazla olmasına rağmen kaliteli ve temiz yemek sağlıyor.
Bu arada Bilkent de herkesin düşündüğü üzere öyle çok züppe ya da kendini beğenmiş tip yer almıyor ama tabiki özel üniversite olmasın dolayı devlet üniversitelerine göre böyle tarz insanlar birazcık daha fazla ama eminim ki Bilkent in sadece %20 si bu tarz insanlardan oluşmaktadır.
Bilkent Üniversitesi hoca kalitesi ile olsun ki kendi bölümünde en başarılı, hem okulumuzun yetiştirdiği hem de Türkiye deki Bilkent ile birlikte ilk 5 de olan üniversitelerden gelen hocalarla(bölümlerinden dereceyle mezun olmuş ve yurt dışında çalışmış)kendini kısa sürede en iyiler arasına sokmayı başaran bir üniversitedir.
Ayrıca öğrencilere sunduğu çeşitli sosyal olanaklarla bizlerin derslerin yanında aynı zamanda kendini rahatça hem İngilizce hem de Türkçe ifade eden bireyler olarak yetiştirmeyi amaçlıyor, zaten bunu okulun içindeki gerçekten aktif kulüpler(Operatonal Research, Mühendislik Topluluğu, MEC) tarafından düzenlenen ve öğrenciler için "Eğitim Günleri ve Work Shop " adı altında yapılan bir çok seminerler dizisi ve çeşitli markaların(Blackberry, P&G, L'Oreal) lansmanları ve onların bizlere sunduğu staj ayrıcalıklarından yararlanma fırsatı sunmasından anlıyoruz.
Türkiyedeki en iyi kütüphaneler arasında yer alan kütüphanesi , 3 tane içerisinde farklı spor dallarını(squash, fitness, body building) yapmaya imkan sağlayan spor komplekslerinin olması Türkiye de gerçekten neden en iyiler tarafından tercih edildiğinin canlı kanıtlarıdır.
Bilkent Üniversitesi zaten bütün dünyada kendini başarılarıyla kanıtlamış, rakibi kendisi olan ve gün geçtikçe de ilerleyen bir üniversitedir.
" Sen niye bu olanaklardan yararlanamayasın gel ve bu AİLENİN bir parçası ol;)"
Bilkent de kulüp anlayışı gerçekten çok üst düzeyde. Her kulüp olmasa da bazı kulüpler gerçekten türkiye hatta dünya çapında organizasyonlar düzenliyorlar ve bunları tamamen sadece kulüp içindeki yardımlaşma ve dayanışma ile yapıyorlar. Bunlara örnek olarak her sene düzenlenen "Genç Akademi" adı ve "Türkiye Üniversite Buluşması" sloganı ile yola çıkan ve Operational Research kulübü tarafından düzenlenen ve yaklaşık her sene minimum 600 öğrencinin katıldığı bir organizasyon ki her türlü alandan firmanın (ETİ CEO su, çeşitli bankaların CEOları) ve bireysel katılımcıların(Erdal Beşikçioğlu, Rüzgar Mira Okan) ağırlandığı ve dediğim gibi tamamen bu kulüpdeki Bilkentli ÖĞRENCİLER tarafından düzenlenen bir organizasyon olmasıdır. Tabiki bu bir örnek, bir çok kulübün buna benzer etkinlikleri olması Bilkent'in en beğendiğim yanıdır.
Ayrıca Bilkent in öğrencilere sunduğu ücretsiz ulaşım ağıda gerçekten iyi ve yeterli düzeyde.
Birincisi Bilkent'e girdim rahatım edasıyla ne bölüme ne de hazırlığa başlamayın. Girdiğiniz bölümün herhangi bir dersi ya da hazırlıkta puan toplama ve kur atlama sınavları(özellikle upper'dan pre-fact'e)sizi illaki zorlayacak ya da bunaltacaktır. Yani çok eğlenmekle birlikte aynı zamanda zorlanacağınızı bilmelisiniz. Kısacası Work Hard Play Hard.
Ankara'da öğrenci olmanın eksileri olmakla birlikte bir çok yönden artısı var. Öncelikle Ankara'da sanılanın aksine gece hayatı gün geçtikçe hareketlenmektedir. Farklı türden zevklere hitabeden gece olsun gündüz olsun çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca ulaşım olanakları da fena sayılmaz. Son olarak ne kadar resmi yazmışım ya :)
Evet üniversitemi ve bölümümü seviyorum.
Kimin burslu kimin burssuz olduğu anlaşılmadığından insanlar arasında herhangi bir sıkıntı olmuyor ve derslerin herkese zor gelmesinden ötürü herkes birbirine muhtaç durumda.