İTÜ Girişimcilik Kulübüne 2014 yılında katıldım. Başta çekingendim fakat kulüp o kadar samimi ki alışmam çok kısa sürdü. Girişimcilik Kulübü sayesinde çok fazla arkadaş edindim, sorumlulukları paylaştırıp takım halinde çalışmayı öğrendim, hem sosyal ilişkilerimde hem de mezun olup iş hayatına atıldığımda bana artısı olacak çok fazla şey öğrendim. iki senedir Girişimcilik kulübünün bir çok etkinliğinde görev aldım Girişimcilik Zirvesi, Big Bang, Global Girişimcilik Haftası, İKZ gibi. Lisansta ilk yılım olmasına rağmen yazılım alanında çalışan bir start-up ta stajyer öğrenci olarak çalışıyorum ve stajı bulmam da Girişimcilik Kulübünün bağlantıları sayesinde oldu. Kulüp içinde olduğum süre boyunca her görevde ayrı tecrübe kazanıyorum ve sürekli arkadaş ediniyorum.
Bana kalırsa üniversite tercihi. Okulun katkıları bağlantıları önemli, sadece bölüm okuyup yalnızca derste öğretilenlerle mezun olunduğunda verimli olduğunu düşünmüyorum, burada işin içine üniversite olanakları giriyor. Tabi ki sadece üniversite için öğrencinin yapamayacağı, başarılı olamayacağı bir bölümde okuması da doğru değil.
Öğrenci için ne varsa İstanbulda var!
Klasik olarak matematiği çok seviyorum diyebilirim. Direkt bölüm olarak okumaktansa mühendislik artısı da olsun istedim, mezun olduğumda yazılım alanında çalışabileceğim bölüm olduğu için ve İTÜ'de olduğu için tercih ettim.
Özellikle kızlar için yurtlar baya güzel, genelde kız öğrencileri dışarda bırakmak istemiyorlar. Kampüs içinde olmaları da çok büyük avantaj.
Öğrenci kulüplerinde mutlaka yer almalılar ve mezun olmadan İtü'nün tüm olanaklarından faydalanmalılar.
İTÜ'nün öğrenci için sağladığı imkanlar çok fazla. Öğrencinin okurken aynı zamanda kendini bölümü ya da hobileri bakımından geliştirmesi için takip edebileceği çok fazla etkinlik düzenleniyor.