Herşeyden önce iklimi;kışın çok soğuk yazın da çok sıcak olduğu için insanın birşey yapası gelmiyor.Bahar diye bir mevsim zaten yok,yaz ve kış var burada.saat akşam 9 olunca en işlek yer bile tenhalaşıyor,gece 12den sonra ulaşım diye birşey kalmıyor,ulaşım ve yiyecek bence diğer büyük şehirlere göre pahalı,avm gezmek dışında çok fazla aktiviteye imkan verdiğini düşünmüyorum,insanın canı sıkılınca gidip tek başıma yürüyeyim kafamı dinleyeyim diyebileceği bir yer pek yok,koca şehirde sevdiğim 2 park var onlara da mesela sıhhiyede yurtta kalan biri ha deyince gelemez.konser vs oluyor ama geç saatte olanlar için ulaşım sıkıntısı var işte.ama dersti sınavdı şuydu buydu derken,bir de sevdiğin arkadaşların varsa bu eksiler insana çok batmıyor.
Ankara yeterli büyüklükte bir şehir,bugüne kadar ihtiyacım olan birşeyi bulamadığımı hatırlamıyorum.ulaşım genel olarak kolay,çok değişken bir şehir değil,neyin nerede olduğunu öğrendikten sonra yıllarca aynı yere gidiyor insan,Ankaradan daha gelişmiş bi şehirden gelmeyen birinin burada sıkıntı çekeceğini zannetmiyorum.
Hacettepe Üniversitesi'nden genel olarak bahsetmem çok zor çünkü sadece 1 bölüm ve 1 kampüs hakkında bilgi sahibiyim.ama şöyle bir düşünecek olursam herhalde yemekhanesi derim,diğer üniversitelere göre ucuz,4 kap yemekten de 3ü yenilebilir oluyor genelde,pek katılamasam da sık sık etkinlikler düzenleniyor,pek çok topluluğu var,bunlar dışında aklıma birşey gelmedi.Yurtta kalanlar muhtemelen daha çok bilgi sahibidir bu konuda.
Çünkü; bu bölüm son zamanlarda çok ilgi görmeye başladı,üstelik diğer alanlar gibi kapasitesi dolmuş da değil,orta zorlukta bir bölüm,devlet hastanesinde,özel hastanelerde,kendi iş yerinde,gıda sanayinde çalışılabildiği gibi işçilerine yemek verilen herhangi bir fabrikada,okullarda,kreşlerde,özetle yemekhanesi olan yerlerde,beslenme danışmanlığı hizmeti veren spor salonlarında vs. iş imkanı var,şu an pek çok özel üniversite de bu bölümü açmakta,bu yüzden ben buralarda kolayca akademisyen olunabileceğini de düşünüyorum.Ayrıca nöbetçi kalmak gibi bir derdi de yok,çalışılan yerin yoğunluğuna göre mutlaka zorlukları,sıkışık anları olacaktır ama bunların kendi hayatımı ertelememi gerektirecek kadar çok olacağını düşünmüyorum.Ama sanılanın aksine tek iş menü planlamak ya da şişmanları zayıflatmak da değil,hastalarla,çocuklarla,sporcularla birlikte de çalışıyoruz.Pek çok yönden beklentileri karşılayabilecek bir bölüm olduğunu düşünüyorum.
Hacettepe Üniversitesi'nin özellikle sağlık alanında en iyisi olduğu herkes tarafından söylenen birşey.Kılavuzu açıp sıralamaya göre tercih yapıyoruz çoğumuz,o kılavuzda o kadar yüksek puanları görünce "herhalde bi bildikleri vardır." diyor insan.Ben Hacettepe etiketi için seçtim,kadrosu da önemli ama yeri geldiğinde x üni'deki bir öğretim görevlisi Hacettepe'deki bir profesörden daha iyi öğretebiliyor,yine de sizi işe alırken buna değil,okulunuza bakıyorlar gibi geliyor bana. Kendini geliştirmek de elbette çok önemli ama okuduğun üniversite genelde seni bir adım öne çıkarıyor bence.Tabi bu özel kurumlar için geçerli.Bunu geçince,toplulukları,etkinlikleri,imkanları,Ankara'daki pek çok sağlık bilimleri kampüsüne göre güzel ve ulaşımı kolay olan kampüsü de Hacettepe'yi öne çıkarıyor.