Evet, okulumu seviyorum.
Çoğu üniversitede olduğu gibi öğrenciler ve güvenlik arasında çıkan çatışmalar beni en rahatsız eden durumlardan biri. Ayrıca okulun japon bahçesi gibi dünyadaki o ikliminde yetişebilecek bütün bitkilerin bulunduğu kampüsün önemli bir bölümünü kaplayan yere öğrencilerin alınmaması bence büyük bir haksızlık. japon bahçesi sadece öğretim görevlileri, okul personeli ve üniversitenin otel müşterilerine açık. Öğretim görevlisi bir tanıdık bulan bence japon bahçesini bir gezmeli ben bir kaç defa gezme imkanı buldum oldukça bakımsız kalmış olsa da bence etkileyici bir yer. Ayrıca okul ülkedeki en zengin bütçeye sahip devlet okulu olmasına rağmen niye hala bilgisayar laboratuarlarında kullanılmayacak derecede eski bilgisayarların bulunduğunu anlamıyorum.
Eskişehir tam bir öğrenci kentidir. Bir öğrenci zorluk çekmeden kendi kişiliğini ortaya koyarak kendi ayakları üzerinde durma şansı bulabilir bu şehirde. Anadolu üniversitesi merkez kampüsü bana göre küçük ama bir çok üniversiteye göre büyük, oldukça düzenli, etkileyici bir mimariye sahiptir. Şehirde olduğu gibi okulda da çok cüzzi tutarlar ödeyerek klasik müzik konserleri dinleyebilir, tiyatro oyunları seyredebilir, okulun sinemasından yararlanabilirsiniz. Yine günlük 1tl gibi bir tutar ödeyerek okulun yemekhanesinden faydalanabilirsiniz. Yemekler oldukça lezzetli bu arada. Anadolu Üniversitesi oldukça geniş bir kütüphaneye sahiptir, benim en sevdiğim bölümlerinden biri de gazete arşivi. Ayrıca bir sene boyunca faydalandığın KYK yurdu da kampüsün içinde yer alır. Güzel sanatlar öğrencilerinin yapmış olduğu çok çeşitli heykelleri de okulun her bir yerinde görebilir inceleme şansı bulabilirsiniz. Genelde çok eğlenceli bir iştir. Güzel sanatların önündeki teller, çeşitli tesisat malzemeleri ve musluktan yapılmış sinek figürü benim favorim yapanın ellerine sağlık. :)
Bunu açıklamak zor. Ben burada bunu okuyanlara, işsiz kalma olasılığınız yok, iyi ücretlerle güzel yerlerde çalışabilirsiniz, devlette çalışacaksanız normal öğretmenlerden daha fazla para kazanabilirsiniz gibi şeyler söyleyebilirim -ki doğrudur- ama bence bunları düşünüp bu bölümü tercih edecekler varsa bence hemen vazgeçmeli. Bu bölüm benim 10. sınıftayken uzun araştırmalar sonucu karar verdiğim ve yapabileceğim tek iş olduğunu düşündüğüm için seçtiğim bölümdür. Bu meslek sabır, istek, çocuk sevgisi gerektiren ve sonunda iyi yapabilen -ki ben de onlardan olmak istiyorum- için ruhsal doyum sağlayan bir iştir.
Aslında ben önce bölümümü seçtim. Arkasından üniversite geldi ki bence yapılması gereken budur. Anadolu Üniversitesinin tek tercihim olmasının sebebi okumak istediğim bölümde en yüksek puanla öğrenci alan, standartları ve olanakları yüksek, işitme engelliler öğretmenliği bölümünün kurucusu bir üniversite olması.