Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Abdullah Gül Üniversitesi özel değil, özel teşvikli bir devlet üniversitesidir. Özel teşvikli olmasının bir çok avantajı var. Normal devlet üniversitelerinden farklı olarak destekleme vakfı öğrencilere burs veriyor. Burs miktarlarını sitemizden öğrenebilirsiniz. Bunun yanında ücretsiz yurt imkanımız var ki bu kaldığımız evlere yurt demek ayıp olur. Apart gibi, mutfağıyla banyosuyla gerçekten çok güzel yerler. Abdullah Gül Üniversitesinde sadece mühendislik, mimarlık ve işletme bölümleri var. Günümüzde mühendis olmanın şartlarından birisi İNGİLİZCE. İngilizce gerçekten çok çok önemli. Katıldığım forumlarda, görüştüğüm iş adamlarından edindiğim bir numaralı tavsiye Shakespeare anlayacak kadar iyi ingilizcemizin olması gerektiğidir. Abdullah Gül Üniversitesinin eğitim dili %100 ingilizcedir. Hazırlık okulundaki hocalarımızın çoğunluğu yabancıdır ve bu gerçekten çok büyük bir avantaj. Gelelim en önemli avantajlarından birine, Amerika. İlk 20 binden gelen her öğrenci hazırlık okulundan sonra 1 ay Amerika'ya dil eğitimine gidiyor. Bu benim gibi bir devlet memuru çocuğu için gerçekten çok büyük bir avantaj çünkü eğer başka bir üniversitede olsaydım Amerika üniversite hayatı boyunca hayalden öteye geçemezdi benim için ama şu an önümüzdeki yaz Amerika'da 1 ay geçircem. Bu harika bir fırsat. Diğer önemli bir fırsat ise bölümlerdeki öğrenci sayısı. Bilgisayar mühendisliği 15, diğer bölümler ise 20şer öğrenci alıyorlar ve sınıflarda çok az kişiyle ders işliyosunuz. Hocalarla birebir görüşme, projelerde görev alma gibi imkanlarınız oluyor. 200 kişilik amfilerden çok daha avantajlı oluyor. Bunlarından yanında öğrenci dekanımız Sayın Hande Gürel her türlü sıkıntınızda yardımcı olabiliyor. Tamamen öğrenci odaklı bir üniversite. Daha fazla bilgi almak için www.agu.edu.tr sayfamızı inceleyebilirsiniz :) Son olarak bu yazıyı üniversitemizin verdiği laptopumdan yazıyorum :D
bir devlet üniversiteli olarak sunduğu imkanlarını duymak isterseniz agü sümer kampüsü tanıtım günlerine davetlisiniz :)
Kesinlikle evet. 4300 sıralamayla yaptığım bu tercihten, bu üniversiteye başladığımdan beri hiç pişman olmadım. Aksine çoğu zaman kendi kendime düşünüp iyi ki bu tercihi yapmışım diyorum çünkü diğer üniversiteleri tercih eden arkadaşlarımın bu yıl yaptıklarıyla ve kendi yaptıklarımı karşılaştırınca üniversitenin kattığı farkları çok daha iyi anlıyorum. Ne mi yaptım bu yıl? :D Yurt içinde 16 şehir, yurt dışında 3 ülke 17 şehir gezdim. 2 ay Romanya'da kısa dönem Avrupa Gönüllü Hizmeti yaptım. Bu sezon 15 kere Erciyes'e snowboarda gittim. Farklı ülkelerden 200'den fazla arkadaşım var ve bir kaç tanesi Kayseri'ye geldi ve Kapadokya'yı gezdirdim onlara. Yani bir yıl boyunca eğlendim, gezdim, gördüm ve bunun yanında hazırlık eğitimimiz ve yurt dışında bulunduğum yerler sayesinde iyi seviyede İngilizce öğrendim.
To sum up, I just want to say that I love my university.
Yıllar sonra gelen edit: Bunları bana katan üniversite değil, dostlarımmış. İTÜ'de, ODTÜ'de ve ya herhangi başka bir üniversitede olsam da bunları zaten yaparmışım. Önemli olan arkadaşlarınızı iyi seçmeniz, ki burada o üniversitedeki öğrenci yapısının etkisi çok fazla. Üniversitenizi öğrencilerine, mezunlarına göre seçin.
İlk 20 binden gelen her öğrenciye ücretsiz yurt imkanı sağlıyor. Kaldığımız yurtlar 2 katlı müstakil binalar olup her katta 2 daire, her dairede 2 oda 1 mutfak 1 banyo var ve odalar 2şer kişilik. İlgili görsellere sitemizden ulaşabilirsiniz ya da bana ulaşın fotoğraf çekip atayım :D Öğrenci için gerçekten çok harika evler. Ev diyorum çünkü kaldığımız yerlere yurt demek ayıp olur. 20 bin dışındaki öğrenciler de yurtta boş yer olması halinde bu yurtlardan çok cüzi bir miktar karşılığı faydalanabiliyor.
Sınırsız diyebilirim sanırım. Öncelikle ilk 20 binden gelen her öğrenciyi hazırlıktan sonra 1 aylık dil eğitimi için Amerika'ya yolluyor üniversitemiz. Bunun yanında Gençlik Fabrikası adlı bir gençlik yapılanmamız var. Erasmus+ ve benzeri projelerle yurt dışına gitme konusunda çok yardımcı oluyorlar. Avrupa gönüllü hizmeti gibi projelerde de yer almanızı sağlayabiliyorlar.
Bu soruyu editliyorum: 2 ay sonra Romanya'ya gidiyorum. 2 aylık bir EVS projesi için kabul aldım ve eğer gençlik fabrikası olmasaydı bu benim için çok ama çok zordu. Fırsat buldukça buraları editliycem :)
Neden AGÜ sorusunu geçen sene hazırlık okurken yazmıştım. Okula baya baya aşıkmışım sanırım. Şu an birinci sınıfın ikinci dönemindeyim. Yazın Avustralya'ya temelli gitme planları yapıyorum. Bunda okulun etkisi ne kadar var bilmiyorum ama burada tanıştığım harika insanların ufkumu açmaları, düşünce yapıma etkileri asla azımsanamaz. Temelli buradan ayrılma isteğimin sebepleri çok fazla. Buradan yazmam da doğru olmaz zaten. Merak edenler nasıl ulaşacağını biliyordur.
Okul iyice kafayı yemiş durumda. Kapanan üniversiteler ve askeri liselerden gelenlerle nüfus bir anda iki katına çıkmış durumda. Tabii buna hazırlıklı olmayan üniversitede şu an hoca ve sınıf eksikliği yaşanmıyor değil. Başta sınıflar 15-20 kişiyken şu an 30-40lara çıkmış durumda. Bunun yanında sosyal hayat aşırı ölü. Bunda üniversitenin Kayseri'de olmasının etkisi olduğu kadar gelen öğrenci yapısının da aşırı etkisi var. Beyefendi Kayseriyi beğenmiyormuş, hiçbir şey yokmuş Kayseri'de. Bunu diyen eleman Halloweende yaptığımız partiye gelmedi, şimdiye kadar bir kere Erciyese çıkıp kayak ya da snowboard denemedi, hiçbir kulübün etkinliğine gitmedi. Tek yaptığı yurtta oturup LoL oynamak oldu.
Gençler, arkadaşlar, bakın 18-19 yaşındayız. Şu lanet hayatta bu en güzel yıllarımıza tekrar dönmeyeceğiz. Çıkın dışarı hayatı keşfedin, insanlar tanıyın, hobiler edinin. Ne bileyim sevgili yapın, bir gece Ürgüb'e şarabınızı içmeye gidin, sabah gün doğumunda balonları izleyin falan.
Hayattan zevk almaya bakın. Kayseri sıkıcı, aşırı derecede. İnsan yapısı lanet edilecek seviyede. Hafta sonu çık Adana'ya kebap yemeye git. Sivas'ta köfte ye gel. Ankara'da konsere git gel. Boş geçirmeyin en güzel yıllarınızı.
Üniversitenizin buradaki en önemli etkisi, arkadaş çevreniz ve sosyal yaşam oluyor. AGÜ'de sosyali geçtim, yaşam yok. Yaşam dışarıda, burada değil.
Hali hazırda bulunduğu sıralamada yakın seviyede üniversite bulamayacağınız bu üniversitemizin sıralama düşüşünün sebeplerinin ise %100 200 lere varan kontenjan artışı olduğu biliniyor. Bu durumda bu kalitede %100 İngilizce eğitim veren bu üniversitenin avantajını kullanmanızı tavsiye ederim. Bu kaliteyi hocalarımızın yani akademik kadronun mezun olduğu yerlere bakarak ve yurtdışı bağlantılarımıza göz atarak rahatlıkla görebilirsiniz. Ben bu okula 25 bin sıralamadan gelmiş Makine Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi olarak hiçbir zaman seçimimden pişmanlık duymadım. Yurt dışında yaptığım 3 aylık stajım ve verilen güçlü akademik bilgiyle sizin de önününüz açık olacaktır. Okulun kendine has sorunları olmakla beraber mevcut sıralamada alternatifi olmadığı çok açıktır. Size naçizane önerim eğitim hayatınızda ki başarısızlıklarınızı ve yaşadığınız zorlukları üniversiteyi suçlayarak ve karalayarak geçirmemenizdir. Çünkü okulumuzda hali hazırda böyle bir kültür gelişmiştir. Problemlerini ve sorunlarını bir yana bırakırsak, önünüze bakıp emek verirseniz, sizi istediğiniz yere ulaştırabilecek kapasiteye sahip bir üniversitedir. Detaylı bilgi için bana ulaşabilirsiniz.