Üniversite tercihi diye düşünüyorum ama hiç olmayacak bir bölümde iyi üniversite okumak fayda etmez.
Yine aynı bölümü seçerdim. İnsanlarla bağlantı kurmak, tam bir dilcinin özelliğidir. Ve ben de bunda iyiyim.
Donulur. Soğuğu fenadır.
Başkent olmak kolay değil, çok avantajı var. Gezilecek görülecek yer çok. Eğlenmek için bol fırsat var ve siyaset yanınızda dönüyor, ilk siz haberdar oluyorsunuz.
"İngilizce öğretmeni ne iş yapar?" değil, "Etkili bir ingilizce ile iyi bir üniversiteden mezun olan kişi ne yapar?" diye düşünmek lazım. Çünkü ben ingilizce ve almanca bilerek çoğu uluslararası işin altından kalkabileceğime inanıyorum yeterli şekilde çalışırsam.
Dil öğrenmek hep hevesimdi. Harıl harıl mühendislik okuyup üniversiteden etkili bir dil sahibi olmadan çıkmak onurumu kırardı. Dil öğrenmeye zamanları kalmıyor çünkü.
Yaratıcılık ve heves. Sıkıcı derslerden bile keyif almanın yolunu öğrenmesi gerekiyor bazen insanların. Edebiyatla uğraşmak, aksanlarla uğraşmak sıkıcı geliyorsa okunmamalı, ki şahsen ben seviyorum.
Kesinlikle kısıtlı ama sabah 8 ; akşamüstü 16.20 servisleri Ankara'nın her yerine gitmekte.
Erasmus artık her üniversitede aktif bir program olmasına karşın özellikle gidilen ülkelerin Avrupa'da eğitimi çok iyi olan yerler olması büyük bir imkan diye düşünüyorum. Avusturya'ya değil de Almanya veya Fransa'ya gitmek insanı daha mutlu eder diye düşünüyorum.
Siyasi oluşumların oyununa kanmasınlar. Gelecekteki yaşamlarına odaklı okusunlar.
Kesinlikle diyebiliyorum.
Tabu olmuş bazı kişilerin yeni sisteme ayak uyduramaması benim hoşlanmadığım tek şey diyebilirim.
Profesyonelliği ve alanında sağladığı fırsatlar seçmemde etkili oldu.
Bölümüm olan dil bazında çok iyi bir eğitime sahip olduğu için Hacettepe Üniversitesi'ni seçtim.