Murat Kansu

Microsoft’ta çok değerli, çok iyi eğitimden geçmiş arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızı daha da geliştirmek benim en büyük sorumluluklarından bir tanesi. Kariyerlerini geliştirmek, onları oldukları noktadan daha iyi bir noktaya getirmek, onları büyütmek büyük bir sorumluluğum. Bunları yapmak da hoşuma gidiyor. İlerisi için onların hayatlarına değişik yönler verebiliyor olduğumu düşünüyorum. Bir de Türkiye'yi bilişim sektörü içerisinde söz sahibi bir ülke yapmak da benim katkım olabilecek konulardan bir tanesi. Microsoft’la birlikte çalışan yazılım evlerinin ihracatını desteklemek, Türkiye'de olan startupları büyütüp yeşertip onların belki dünya şirketi olmasını sağlamak da benim etkim olan konulardan. Bunları da yapıyor olmak bana apayrı bir zevk veriyor diyebilirim.

Çok açık bir kültürümüz var. Şeffaflığı temel alan bir kültür bu. Bugün bu toplantı için ofisimizdeyiz. Belki de dikkatinizi çekmiştir. Herkes açık ofis ortamında çalışır. Bu bizim bilinçli olarak yaptığımız bir şey. İletişimi, verimliliği artırıp insanların birbiriyle mümkün olduğu kadar fazla iletişim halinde kalabilmelerini sağlamak için yaptığımız bir çalışma ortamı. Tabii bu bir tek fiziksel görünümü işin ama bu, silolar olarak çalışmadığımızın da bir kanıtı esasında. Düşünce şekli olarak da herkes Microsoft'un tamamının faydasına olabilecek şekilde bir katkıda bulunmaya çalışıyor. Yalnız kendi konusu için değil her konuda elinden gelebilecek yardımı sağlamaya çalışıyor. Böyle kucaklayıcı bir kültürümüz var Microsoft olarak. Devamlı motive olunan, yüksek enerjili bir çalışma ortamımız var. Hedeflerimiz her zaman için kolay olmayan hedeflerdir. Daha fazla kendimizi aşıp başarıyı daha fazla getirmemizi gerektirecek hedeflerdir. Bunlarla devamlı yaşıyoruz. Bir de her türlü süreçte hem çalıştığımızı ülkenin hem kendi içimizdeki gerekli kurallara çok önem veren, bunlarla birlikte büyümeyi hedefleyen bir kültürümüz de var. Hepsini bir araya koyduğumuzda Microsoft budur diyebiliriz.

Burada çalışan birçok kişi var. Bu kişilerin kariyer gelişimlerinin sağlanması, onların mutlu ve huzurlu bir ortamda çalışıyor olmaları benim en önemli görevlerim arasında. Microsoft dünyasında Türkiye'nin bayrağını taşımak yine görevlerim arasında. Microsoft dünyada 100-110 ülkede bulunan bir şirket ama her bir ülkeye de değişik şekilde yatırımlar yapıyor. Microsoft'un merkezinden en fazla yatırımı, en fazla ilgiyi Türkiye'ye çekmek de benim görevlerim arasında. Microsoft’u kişi olarak Türkiye'de temsil etmek de benim görevlerim arasında. En yüksek seviyeden en alt seviyeye kadar Microsoft’u temsil etmek, onun değerlerini anlatmak yine benim görevlerim arasında. Genel anlamda bunları düşünebiliriz. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla zaman geçirmek benim en önemli önceliklerimden biri. Çünkü; onlarla birlikte olabilirsem, onların dertlerini sıkıntılarını görüp, Microsoft olarak onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi ve onlara nasıl değer katabileceğiniz öğreniyorum. O yüzden müşterilerimizle olan ziyaretler ve toplantılarla çok fazla zaman geçiyor. Yine bizimle birlikte çalışan, bizim yazılımlarımızı kullanarak yeni yazılımlar geliştiren, bizim teknolojilerimizi kullanarak yeni değerler yaratan bir sürü firma da var biliyorsunuz. Onlarla da zamanım geçiyor. Sonra da çalışanlarımla çok zamanım geçiyor. Onlarla hem bire bir toplantılar olsun, hem onların gelişimi anlamında onlara katkı olacak, onlarla paylaşacağım konular bayağı zamanımı alıyor. Tabi ki merkezimizle devamlı bir iletişim içerisindeyiz tahmin edersiniz ki. Günde neredeyse 100-200 tane e-posta geliyor. Bunlara cevap verilmesi çok fazla zamanımı alıyor. Bir tek Microsoft’un yaptığı değil; diğer birlikte çalıştığımız, işbirliği içinde olduğumuz firmalarla yaptığımız etkinlikler var. Eğitim sektörüne, üretim sektörüne ya da genel olarak basınla yaptığımız paylaşımlar ve konuşmalar var. Buralarda da tabii büyük bir zaman harcıyorum. Seyahatlerim oluyor. Ankara'ya ya da yurt dışındaki merkezimize. Yeni şeylerin öğrenilmesi, oradaki stratejilerimizi anlayıp buraya uygulayabilmek adına yaptığımız seyahatler. Bunlarla zaten bir gün çok hızlı bir şekilde bitiyor.

Microsoft özelinde insanların hayatına dokunan bir şirket. Yalnızca kurumsal çözümler üreten bir şirket değil, en basitinden bir öğrencinin de hayatına dokunuyor. Hepimiz, eğer bir PC’miz varsa illaki Microsoft işletim sistemi üzerinde çalışan programlar kullanıyoruz. Hepimizin bildiği Word, PowerPoint, Excel gibi. Bunlar insana heyecan veriyor. Türkiye'de milyonlarca kişiye, tabii dünyada daha da fazla insanın hayatında dokunan, insanın hayatını değiştiren bir şirket olduğumuzu düşünüyorum. E-posta konusunda da, Microsoft Outlook bu kadar fazla kullanılmasaydı belki bu kadar fazla email kullanılmayacaktı, bu kadar fazla verimlilik olmayacaktı. Bunları bilmek, bunlara en azından ülkemde etki edebiliyor olmak benim için mutluluk ve heyecan verici.

Microsoft bu sektöre yön veren çok az sayıda şirketten bir tanesi. Bill Gates’in “Her masada bir kişisel bilgisayar” vizyonuyla harekete geçmiş, gerçekten de bunu gerçekleştirmiş bir şirket. Bugün bir değil; iki, üç ceplerimizde de ayrıca telefon ve tablet olarak bilgisayarları kullanıyoruz. Bu yüzden bu vizyonu gerçek yapmış bir şirket. Her zaman girmek istediğim, hayalimde olan bir şirket. Hem bireylere, hem kurumlara, her yere dokunan bir şirket olmasından dolayı Microsoft’u seçtim. Bir de çalışanlarına değer veren, çalışanlarının gelişimi onun için çok önemli olan bir şirket. Kurulduğundan beri de hızla büyümeye devam eden, devamlı başarıdan başarıya koşan bir şirket olduğunu bildiğim için Microsoft’ta karar kıldım.